3475
VERGİ USUL KANUNU
Kanun
Numarası
|
:
213
|
Kabul
Tarihi
|
:
4/1/1961
|
Yayımlandığı
R. Gazete
|
:
Tarih : 10/1/1961 Sayı : 10703 – 10705
|
Yayımlandığı
Düstur
|
:
Tertip : 4 Cilt : 1 Sayfa : 1037
|
*
* *
Bu Kanunun yürürlükte olmayan hükümleri için
bakınız "Yürürlükteki Bazı Kanunların Mülga
Hükümleri Külliyatı",
Cilt: 2 Sayfa: 599
*
* *
Bu Kanun ile ilgili olarak Bakanlar Kurulu Kararı ile
yürürlüğe giren
Yönetmelik için, "Yönetmelikler
Külliyatı"nın kanunlara göre
düzenlenen nümerik fihristine bakınız.
*
*
*
GİRİŞ
Kanunun
Şümulü
Madde 1 – Bu kanun hükümleri ikinci maddede yazılı olanlar dışında,
genel bütçeye giren vergi, resim ve harçlar ile il özel idarelerine ve
belediyelere ait vergi, resim ve harçlar hakkında uygulanır.
Yukarıda yazılı vergi, resim ve harçlara bağlı olan vergi, resim ve zamlar da
bu kanuna tabidir.
Bu kanunun hükümleri kaldırılan vergi, resim ve harçlar hakkında da uygulanır.
Gümrük ve tekel vergileri:
Madde 2 – (Değişik: 23/1/2008-5728/271 md.)
Gümrük idareleri tarafından alınan vergi ve resimler bu Kanuna
tabi değildir. Bu vergi ve resimlerle ilgili olarak 27/10/1999 tarihli ve 4458
sayılı Gümrük Kanununun 242 nci maddesi hükümleri uygulanır.
Vergi Kanunlarının uygulanması ve ispat:
Madde 3 – (Değişik : 30/12/1980 - 2365/1 md.)
A) Vergi kanunlarının uygulanması: Bu Kanunda kullanılan "Vergi
Kanunu" tabiri işbu Kanun ile bu Kanun hükümlerine tabi vergi, resim ve
harç kanunlarını ifade eder.
Vergi kanunları lafzı ve ruhu ile hüküm ifade eder. Lafzın açık olmadığı
hallerde vergi kanunlarının hükümleri, konuluşundaki maksat, hükümlerin kanunun
yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan bağlantısı gözönünde tutularak
uygulanır.
B) İspat: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya, ilişkin
muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.
3476
Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin
hariç her türlü delille ispatlanabilir. Şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla
ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi ispatlama vasıtası olarak
kullanılamaz.
İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal
ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia
eden tarafa aittir.
BİRİNCİ KİTAP
Vergilendirme
BİRİNCİ
KISIM
Genel Esaslar
BİRİNCİ
BÖLÜM
Vergi Uygulanmasında Yetki
Vergi dairesi:
Madde 4 – Vergi dairesi mükellefi tesbit eden, vergi tarh eden, tahakkuk
ettiren ve tahsil eden dairedir.
(Değişik : 15/12/1990 - 3689/1 md.) Mükelleflerin, vergi uygulaması
bakımından hangi vergi dairesine bağlı oldukları vergi kanunları ile
belirlenir. Ancak, Maliye ve Gümrük Bakanlığı, gerekli gördüğü hallerde,
mükelleflerin işyeri ve ikametgah adresleri ile il ve ilçelerin idari
sınırlarına bağlı kalmaksızın vergi daireleri ve bölge bilgi işlem merkezleri
kurmaya, vergi dairelerine bağlı şubeler açmaya ve vergi dairelerinin yetki
alanı ile vergi türleri, meslek ve iş grupları itibariyle mükelleflerin bağlı
olacakları vergi dairesini belirlemeye yetkilidir.
Vergi mahremiyeti:
Madde 5 – Aşağıda yazılı kimseler görevleri dolayısiyle, mükellefin ve
mükellefle ilgili kimselerin şahıslarına, muamele ve hesap durumlarına,
işlerine, işletmelerine, servetlerine veya mesleklerine mütaallik olmak üzere
öğrendikleri sırları veya gizli kalması lazımgelen diğer hususları ifşa
edemezler ve kendilerinin veya üçüncü şahısların nef'ine kullanamazlar;
1. Vergi muameleleri ve incelemeleri ile uğraşan memurlar;
2. (Değişik : 23/6/1982 - 2686/1 md.) Vergi mahkemeleri, bölge idare
mahkemeleri ve Danıştayda görevli olanlar;
3. Vergi kanunlarına göre kurulan komisyonlara iştirak edenler;
4. Vergi işlerinde kullanılan bilirkişiler.
Bu yasak, yukarıda yazılı kimseler, bu görevlerinden ayrılsalar dahi devam
eder.
(Ek : 26/6/1964 - 485/1 Md.; Değişik : 30/12/1980 - 2365/2 md.) Ancak,
vergi güvenliğini sağlamak amacıyla Gelir Vergisi mükelleflerinin yıllık Gelir
Vergisi, sermaye şirketlerinin Kurumlar Vergisi beyanamelerinde gösterdikleri
matrahları (zarar dahil) ve beyanları üzerinden tarh olunan Gelir ve Kurumlar
Vergileri ile mükelleflerin ad ve unvanları, bağlı oldukları vergi dairelerince
beyannamelerin verildiği yıl içinde dairenin münasip yerlerine asılacak
cetvellerle ilan olunur. Mükellefin bağlı bulunduğu teşekkül varsa, bu ilan
orada da yapılır.
3476-1
(Ek : 22/7/1998 - 4369/1 md.) Mükelleflerin vergi tarhına esas olan
beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş
bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye
Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir. Ayrıca, kamu görevlilerince
yapılan adlî ve idarî soruşturmalar ile ilgili olarak talep edilen bilgi ve
belgeler ile bankalara, yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgiler
verilebilir. Bu bilgilerin verilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye
Bakanlığınca belirlenir.Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge
düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların,
kanunla kurulmuş mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve
meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde
kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu maddede yazılı yasaklara uymak
zorundadırlar. Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri
belirlemeye yetkilidir.(1)
(Ek : 26/6/1964 - 485/1 md.; Değişik : 30/12/1980 - 2365/2 md.) Gelir
Vergisi mükellefleri (Kazancı basit usulde tespit edilenler dahil) ile sermaye
şirketleri her yıl Mayıs ayının son gününe kadar vergi tarhına esas olan kazanç
tutarları ile bunlara isabet eden vergi miktarlarını gösteren levhayı almak
zorundadırlar. İlan ve levhalara ilişkin diğer hususlar Maliye Bakanlığınca
belli edilir. (2)(3)
(Ek : 26/6/1964 - 485/1 md.; Değişik altıncı fıkra: 23/1/2008-5728/272 md.) Açıklanan
bu bilgiler ele alınarak mükelleflerin haysiyet, şeref ve haklarına tecavüz
edilemez.
——————————
(1) 30/7/2003
tarihli ve 4962 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Ayrca,
kamu görevlilerince yapılan adli ve idari soruşturmalarla ilgili olarak talep
edilen bilgi ve belgeler verilebilir.“ ibaresi, “Ayrıca, kamu görevlilerince
yapılan adlî ve idarî soruşturmalar ile ilgili olarak talep edilen bilgi ve
belgeler ile bankalara, yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgiler
verilebilir. Bu bilgilerin verilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye
Bakanlığınca belirlenir." Olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
(2)
Bu fıkrada yeralan "(Götürü usulde vergilendirilen mükellefler
dahil)" ibaresi, 22/7/1998 tarih ve 4369 sayılı Kanunun 81 inci maddesiyle
"(Kazancı basit usülde tespit edilenler dahil)“ olarak değiştirilmiştir.
(3)
13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 82 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan
“levhayı merkezlerine, şubelerine, satış mağazalarına iş sahipleri ile
mükellefler tarafından kolayca okunup görünecek şekilde asmak zorundadırlar.”
ibaresi “levhayı almak zorundadırlar.” şeklinde değiştirilmiş ve metne
işlenmiştir.
3477
(Ek : 4/12/1985 - 3239/1 md.; Mülga : 22/7/1998 - 4369/1 md.)
(Ek : 24/3/1988 - 3418/29 md.; Mülga : 22/7/1998 - 4369/1 md.)
(Ek : 26/10/1988 - 3482/6 md.; Mülga:22/7/1998 - 4369/1 md.)
Yasaklar:
Madde 6 – (Değişik : 23/6/1982 - 2686/2 md.)
Beşinci maddede yazılı olanlar:
1. Kendilerine, nişanlılarına ve boşanmış olsalar bile eşlerine;
2. Kan veya sıhri usul ve füruuna, evlatlığına veya kendisini evlat edinene
yahut kan hısımlığında üçüncü (Bu derece dahil), sıhri hısımlıkta, bu hısımlığı
meydana getiren evlenme ortadan kalkmış olsa bile, üçüncü (Bu derece dahil)
dereceye kadar olan civar hısımlarına;
3. Kanuni temsilcisi veya vekili bulundukları kimselere;
Ait vergi inceleme ve takdir işleriyle uğraşamazlar.
Vergi muameleleri ve incelemeleri ile vergi mahkemeleri, bölge idare
mahkemeleri ve Danıştayda görevli olanlar, mükelleflerin vergi kanunlarının
uygulanması ile ilgili hesap, yazı ve sair özel işlerini ücretsiz de olsa
yapamazlar.
İdarenin yardımı:
Madde 7 – Bilümum mülkiye amirleri, emniyet amir ve memurları, belediye
başkanları, köy muhtarları ve kamu müesseseleri vergi kanunlarının
uygulanmasında uygulama ile ilgili memurlara ve komisyonlara ellerindeki bütün
imkanlarla kolaylık göstermeye ve yardımda bulunmaya mecburdurlar.
İKİNCİ
BÖLÜM
Vergi
Sorumluluğu
Mükellef ve vergi sorumlusu:
Madde 8 – Mükellef, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettüb
eden gerçek veya tüzel kişidir.
Vergi sorumlusu, verginin ödenmesi bakımından, alacaklı vergi dairesine karşı
muhatap olan kişidir.
Vergi kanunlariyle kabul edilen haller müstesna olmak üzere, mükellefiyete veya
vergi sorumluluğuna mütaallik özel mukaveleler vergi dairelerini bağlamaz.
Bu kanunun mütaakıp maddelerinde geçen "mükellef" tabiri vergi
sorumlularına da şamildir.
(Ek : 24/6/1994 - 4008/1 md.; Değişik : 25/5/1995 - 4108/1 md.) Türkiye
Cumhuriyeti tabiyetinde bulunan her gerçek kişi ile tüzel kişilere bir vergi
numarası verilir. Bu hükmün uygulanmasına ilişkin usul ve esasları tespit
etmeye ve vergi numarasının kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel
kişilerce yapılacak işlemlerle ilgili kayıtlarda ve düzenlenecek belgelerde
kullanılması mecburiyetini getirmeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Vergi ehliyeti:
Madde 9 – Mükellefiyet ve vergi sorumluluğu için kanuni ehliyet şart
değildir.
Vergiyi doğuran olayın kanunlarla yasak edilmiş bulunması mükellefiyeti ve vergi
sorumluluğunu kaldırmaz.
Kanuni temsilcilerin ödevi:
Madde 10 – Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, Vakıflar ve
cemaatlar gibi tüzel kişiliği olmıyan teşekküllerin mükellef veya vergi
sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri, tüzel
kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri
tarafından yerine getirilir.
(Değişik : 3/12/1988 - 3505/2 md.) Yukarıda yazılı olanların bu ödevleri
yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının
varlığından tamamen veya kısmen alınmayan vergi ve buna bağlı alacaklar, kanuni
ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınır. Bu hüküm Türkiye'de
bulunmayan mükelleflerin Türkiye'deki temsilcileri hakkında da uygulanır.
3478
Temsilciler veya teşekkülü idare edenler bu suretle ödedikleri vergiler için
asıl mükelleflere rücu edebilirler.
Tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanuni
temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını
da kaldırmaz.
Vergi kesenlerin sorumluluğu:
Madde 11 – Yaptıkları veya yapacakları ödemelerden vergi kesmeye mecbur
olanlar, verginin tam olarak kesilip ödenmesinden ve bununla ilgili diğer
ödevleri yerine getirmekten sorumludurlar.
Bu sorumluluk, bunların ödedikleri vergilerden dolayı asıl mükelleflere rücu
etmek hakkını kaldırmaz.
(Ek : 4/12/1985 - 3239/2 md.) Mal alım ve satımı ve hizmet ifası
dolayısiyla vergi kesintisi yapmak ve vergi dairesine yatırmak zorunda
olanların, bu yükümlülükleri yerine getirmemeleri halinde verginin
ödenmesinden, alım satıma, taraf olanlar, hizmetten yararlananlar ve aralarında
doğrudan veya hısımlık nedeniyle ya da sermaye, organizasyon veya yönetimine
katılmak veya menfaat sağlamak suretiyle dolaylı olarak ilişkide bulunduğu
tespit olunanlar müteselsilen sorumludurlar.(1)
(Ek : 4/12/1985 - 3239/2 md.) Ancak üçüncü fıkrada belirtilen
müteselsilen sorumluluk mal üreten çiftçiler ile nihai tüketiciler için söz
konusu değildir.
(Ek : 24/3/1988 - 3418/30 md.) Maliye ve Gümrük Bakanlığı zirai
ürünlerin (işlenmiş olanlar dahil) alım ve satımına aracılık eden kuruluşlar
ile Ticaret Borsalarını bu mahsullerin satın alınması sırasında yapılacak vergi
tevkifatından müteselsilen sorumlu tutmaya, sözkonusu ürünlerin satışı
dolayısıyla yapılacak vergi tevkifatının hangi safhada yapılacağını her bir
ürün için ayrı ayrı belirlemeye yetkilidir. Maliye ve Gümrük Bakanlığı
tarafından belirlenen safhadan önceki safhalarda tevkif yoluyla alınan vergiler
iade edilmez ve süresinde ilgili vergi dairesine yatırılır.
(Ek : 4/12/1985 - 3239/2 md.) Müteselsil sorumluluğun şartları,
sınırları ve bu konuya ilişkin usul ve esaslar Maliye ve Gümrük Bakanlığınca
belirlenir.
Mirasçıların sorumluluğu:
Madde 12 – Ölüm halinde mükelleflerin ödevleri, mirası reddetmemiş
kanuni ve mansup mirasçılarına geçer.Ancak, mirasçılardan herbiri ölünün vergi
borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu olurlar.
Mücbir sebepler:
Madde 13 – Mücbir sebepler:
1. Vergi ödevlerinden her hangi birinin yerine getirilmesine engel olacak
derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk;
2. Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı
ve su basması gibi afetler;
3. Kişinin iradesi dışında vukua gelen mecburi gaybubetler;
4. Sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısiyle defter ve vesikalarının
elinden çıkmış bulunması;
gibi hallerdir.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Süreler
Kanuni ve idari süreler:
Madde 14 – (Değişik : 23/6/1982 - 2686/3 md.)
Vergi muamelelerinde süreler vergi kanunları ile belli edilir.
Kanunda açıkça yazılı olmayan hallerde 15 günden aşağı olmamak şartıyla bu
süreyi, tebliği yapacak olan idare belirler ve ilgiliye tebliğ eder.
——————————
(1)
Bu fıkrada yeralan, "..alım satıma taraf olanlar ile hizmetten yararlanan
lar, aralarında zımnen dahi olsa irtibat olduğu tespit olunanlar..."
ibaresi, 22/7/1998 tarih ve 4369 sayılı Kanunun 81 inci maddesiyle metne
işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
3479
Mücbir sebeplerle gecikme:
Madde 15 – 13 üncü maddede yazılı mücbir sebeplerden her hangi birinin
bulunması halinde bu sebep ortadan kalkıncaya kadar süreler işlemez. Bu
takdirde tarh zamanaşımı işlemiyen süreler kadar uzar.
Bu hükmün uygulanması için mücbir sebebin malüm olması veya ilgililer
tarafından ispat veya tevsik edilmesi lazımdır.
(Ek fıkra: 28/12/2001-4731/4 md.;Değişik üçüncü fıkra: 16/7/2004-5228/1 md.)
Maliye Bakanlığı, mücbir sebep sayılan haller nedeniyle; bölge, il, ilçe,
mahal veya afete maruz kalanlar itibarıyla mücbir sebep hali ilân etmeye ve bu
sürede vergi ödevlerinden yerine getirilemeyecek olanları tespit etmeye
yetkilidir. Bu yetki vergi türleri ve işyerleri itibarıyla; beyannamelerin
toplulaştırılması, yeni beyanname verme süreleri belirlenmesi ve beyanname
verme zorunluluğunun kaldırılması şeklinde de kullanılabilir.
Ölüm halinde sürenin uzaması:
Madde 16 – (Değişik : 23/6/1982 - 2686/4 md.)
Vergi kanunlarında hüküm bulunmayan hallerde ölüm dolayısıyla mirasçılara geçen
ödevlerin yerine getirilmesinde bildirme ve beyanname verme sürelerine üç ay
eklenir.
Mühlet verme:
Madde 17 –(Değişik birinci fıkra: 16/7/2004-5228/2 md.) Zor durumda bulunmaları
hasebiyle vergi muamelelerine müteallik ödevleri süresi içinde yerine
getiremeyecek olanlara, kanunî sürenin bir katını, kanunî sürenin bir aydan az
olması halinde bir ayı geçmemek üzere, Maliye Bakanlığınca münasip bir mühlet
verilebilir.
Bu mühletin verilebilmesi için:
1. Mühlet istiyen sürenin bitmesinden evvel yazı ile istemde bulunmalıdır.
2. İstemde gösterilen mazeret, mühlet verecek makam tarafından kabule layık
görülmelidir.
3. Mühletin verilmesi halinde verginin alınması tehlikeye girmemelidir.
(Değişik üçüncü fıkra: 16/7/2004-5228/2 md.) Maliye Bakanlığı mühlet
verme yetkisini tamamen veya kısmen mahalline devredebileceği gibi bölgeler,
iller, ilçeler veya sektörler ile iş kolları yada mükellef grupları itibarıyla
yazılı başvuru şartı aramaksızın da kullanabilir.
Sürelerin hesaplanması:
Madde 18 – Vergi kanunlarında yazılı süreler aşağıdaki şekilde
hesaplanır:
1. Süre gün olarak belli edilmişse başladığı gün hesaba katılmaz ve son günün
tatil saatinde biter;
2. Süre hafta veya ay olarak belli edilmişse başladığı güne son hafta veya ayda
tekabül eden günün tatil saatinde biter. Sürenin bittiği ayda, başladığı güne
tekabül eden bir gün yoksa süre o ayın son gününün tatil saatinde biter;
3. Sonu belli bir gün ile tayin edilen sürelerde, süre o günün tatil saatinde
biter;
4. Resmi tatil günleri süreye dahildir. Şu kadar ki, sürenin son günü resmi
tatile rastlarsa tatili takib eden ilk iş gününün tatil saatinde biter.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Vergi
Alacağının Tayini
Vergiyi doğuran olay:
Madde 19 – Vergi alacağı, vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın
vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğar.
Vergi alacağı mükellef bakımından vergi borcunu teşkil eder.
Tarh:
Madde 20 – Verginin tarhı, vergi alacağının kanunlarında gösterilen
matrah ve nispetler üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı
miktar itibariyle tesbit eden idari muameledir.
Tebliğ:
Madde 21 – Tebliğ, vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden
hususların yetkili makamlar tarafından mükellefe veya ceza sorumlusuna yazı ile
bildirilmesidir.
3480
Tahakkuk:
Madde 22 – Verginin tahakkuku, tarh ve tebliğ edilen bir verginin
ödenmesi gereken bir safhaya gelmesidir.
Tahsil:
Madde 23 – Verginin tahsili, kanuna uygun surette ödenmesidir.
Tahakkuku tahsile bağlı vergiler:
Madde 24 – Mahiyetleri itibariyle tahakkuku tahsile bağlı vergilerde,
verginin tahsili tahakkuku da içine alır.
İKİNCİ
KISIM
Tarh
ve Tahakkuk Usulü
BİRİNCİ
BÖLÜM
Beyannameye
Dayanan Tarh
Tahakkuk fişi esası:
Madde 25 – Vergi kanunlarına göre beyan üzerinden alınan vergiler
"Tahakkuk fişi" ile tarh ve tahakkuk ettirilir.
Bu esasa göre, vergi dairesince beyannamenin alınması üzerine bir tahakuk fişi
tanzim olunur ve bunun bir nüshası mükellefe veyahut beyannameyi mükellef
namına vergi dairesine tevdi edene verilir.Bu suretle vergi tahakkuk etmiş
olur. Tahakkuk fişinin mükellefe verilen nüshası aynı zamanda beyannamenin
makbuzu yerine geçer.
Lüzum görülen hallerde beyana dayanan vergi tahakkuk fişi yerine ihbarname ile
tebliğ olunabilir. Kanunen belli hallerde tebliğ tekalif cetvelinin ilaniyle
yapılır.
Tahakkuk fişinin muhteviyatı:
Madde 26 – Tahakkuk fişi aşağıda yazılı malümatı ihtiva eder:
1. Fişin sıra numarası;
2. Tanzim tarihi;
3. Verginin nevi;
4. Vergi beyannamesinin tarihi;
5. Beyannamenin ilgili bulunduğu vergilendirme dönemi;
6. Mükellefin soyadı ve adı (Tüzel kişilerde unvanı);
7. Mükellefin açık adresi;
8. Verginin matrahı;
9. Verginin hesabı;
10. Verginin miktarı;
11. (Değişik : 23/6/1982 - 2686/5 md.) Vergi mahkemesinde dava açılması
ve düzeltme ile ilgili hükümlere ait kısa bilgi.
Tahakkuk fişinin kesinliği:
Madde 27 – Vergi beyannamesini ilgili vergi dairesine tevdi eden
kimsenin kendisine verilen tahakkuk fişini almaması, beyannamede yazılı matrah
üzerinden tarhı gereken verginin tahakkukuna engel olmaz. Bu takdirde tahakkuk
fişinin mükellefe verilecek nüshası 28 nci maddede yazılı olduğu şekilde posta
ile mükellefe gönderilir.
Vergi beyannamesinin postayla veya elektronik ortamda gönderilmesi (1)
Madde 28 – Beyannamenin posta ile gönderilmesi halinde de tahakkuk fişi
kesilir. Bu takdirde, tahakkuk fişinin mükellefe verilecek nüshası, kapalı bir
zarf içinde, mükellefin beyannamede gösterdiği adrese gönderilir ve fişin
dairede kalan nüsnasına posta zimmet defterinin tarih ve numarası işaret
olunur.
(Ek fıkra:16/7/2004-5228/3 md.) Beyannamenin elektronik ortamda
gönderilmesi halinde tahakkuk fişi elektronik ortamda düzenlenir ve mükellef
veya elektronik ortamda beyanname gönderme yetkisi verilmiş gerçek veya tüzel
kişiye elektronik ortamda iletilir. Bu ileti, tahakkuk fişinin
mükellefe tebliği yerine geçer.
(Ek fıkra: 16/7/2004-5228/3 md.) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar Maliye Bakanlığı tarafından tespit olunur.
Beyanname verme ve ödeme sürelerinde yetki
Mükerrer Madde 28 – (Ek: 28/3/2007-5615/19 md.)
Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, beyannamelerin verilme ve ödeme
sürelerinin son gününü, kanunî süresinden itibaren bir ayı geçmeyecek şekilde
yeniden belirlemeye yetkilidir.
–––––––––––––––
(1) Bu madde
başlığı” Vergi beyannamesinin posta
ile gönderilmesi:” iken, 16/7/2004 tarihli ve 5228 sayılı Kanunun 3 üncü
maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
3481
İKİNCİ
BÖLÜM
İkmalen,
Re'sen ve İdarece Tarh (1)
İkmalen vergi tarhı:
Madde 29 – (Değişik: 30/12/1980 - 2365/3 md.)
İkmalen vergi tarhı, her ne şekilde olursa olsun bir vergi tarh edildikten
sonra bu vergiye müteallik olarak meydana çıkan ve defter, kayıt ve belgelere
veya kanuni ölçülere dayanılarak miktarı tespit olunan bir matrah veya matrah
farkı üzerinden alınacak verginin tarh edilmesidir.
Özel kanunlarında ikmalen tarhiyata ilişkin olarak yer alan hükümler saklıdır.
Re'sen vergi tarhı:
Madde 30 – (Değişik birinci fıkra : 21/1/1983 - 2791/1 md.) Resen vergi
tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya
kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir
komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili
olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah
kısmı üzerinden vergi tarh olunmasıdır. İnceleme raporunda bu maddeye göre
belirlenen matrah veya matrah farkı resen takdir olunmuş sayılır.
(Değişik paragraf : 30/12/1980 - 2365/4 md.) Aşağıdaki hallerden
herhangi birinin bulunması durumunda, vergi matrahının tamamen veya kısmen
defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün
olmadığı kabul edilir.
1. (Değişik : 24/6/1994 - 4008/2 md.) Vergi beyannamesi kanuni süresi
geçtiği halde verilmemişse,
2. Vergi beyannamesi kanuni veya ek süreler içinde verilmekle beraber
beyannamede vergi matrahına ilişkin bilgiler gösterilmemiş bulunursa,
3. Bu kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmı
tutulmamış veya tasdik ettirilmemiş olursa veya vergi incelenmesi yapmaya
yetkili olanlara her hangi bir sebeple ibraz edilmezse,
4. Defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikalar, vergi matrahının doğru ve
kesin olarak tesbitine imkan vermiyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık
olması dolayısiyle ihticaca salih bulunmazsa.
5. (Mülga : 22/7/1998 - 4369/82 md.)
6. (Ek : 30/12/1980 - 2365/4 md.) Tutulması zorunlu olan defterlerin
veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunursa.
7. (Mülga: 7/1/2003-4783/9 md.)
8. (Ek : 24/6/1994 - 4008/2 md.) Bu Kanunun mükerrer 227 nci maddesi
uyarınca 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensuplarına imzalattırma
mecburiyeti getirilen beyanname ve ekleri imzalattırılmazsa veya tasdik kapsamına
alınan konularda yeminli mali müşavir tasdik raporu zamanında ibraz edilmezse,
9. (Mülga : 22/7/1998 - 4369/82 md.)
Yukarıdaki 2 nci bentde yazılı halin vukuunda mükellefe, takdir komisyonu
tarafından 15 günden az olmamak üzere bir mühlet verilerek vergi matrahına
ilişkin bilgileri vermeye ve kanuni defterlerini ibraz etmeye davet olunur. Bu
davet üzerine mükellef istenilen bilgileri verir ve kanuni defterlerini ibraz
ederse, defter ve vesikalar ihticaca salih bulunmak şartiyle, mükellefe takdir
olunacak matrah defter ve vesikaları kayıtlarına göre tesbit olunacak miktardan
fazla olamaz.
________________
(1)
19/2/1963 tarih ve 205 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle değişik şeklidir.
(2)
Bu paragrafta yeralan " yapıldığı dönemde elde edilmiş ve vergisi öden
memiş kazanç olarak dönem " ibaresi, 22/7/1998 tarih ve 4369 sayılı
Kanunun 81 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
3482
(Ek : 26/6/1964 - 485/2 md.; Değişik : 24/6/1994 - 4008/2 md.) Vergi
beyannamesini kanuni süresi geçtikten sonra vermiş olanlara bu beyannamede
gösterdikleri matrah üzerinden re'sen gerekli tarhiyat yapılır ve bu
beyannameler re'sen takdir için takdir komisyonuna sevk edilmez. Ancak, vergi
incelemesine başlanılmasından veya takdir komisyonuna sevk edilmesinden sonra
kendiliğinden verilen beyannameler için bu hüküm uygulanmaz.
(Ek : 26/6/1964 - 485/2 md.) Yukarıdaki bentlerin hükümlerine göre
re'sen vergi tarhını gerektirir bir sebep yanında ikmalen vergi tarhını da
lüzumlu kılan bir durum mevcut ise re'sen takdir sonucu beklenmeksizin gerekli
ikmal tarhiyatı yapılır. Re'sen takdir sırasında ikmal tarhiyatına mesnet olan
matrah farkı nazara alınmışsa vergi tarhı sırasında evvelce tarhedilmiş olan
vergi indirilir.
Verginin idarece tarhı:
Mükerrer Madde 30 – (Ek: 19/2/1963 - 205/2 md.)
Verginin idarece tarhı; 29 uncu ve 30 uncu maddeler dışında kalan hallerde,
mükelleflerin verginin tarhı için vergi kanunları ile muayyen zamanlarda
müracaat etmemeleri veya aynı kanunlarla kendilerine tahmil edilen
mecburiyetleri yerine getirmemeleri sebebiyle zamanında tarh edilemiyen
verginin kanunen belli matrahlar üzerinden idarece tarh edilmesidir.
Bu takdirde vergi, 131 inci madde mucibince tanzim edilen yoklama fişine
müsteniden tarh olunur.
Bu şekilde tarh olunan vergilerle cezalarına ilişkin ihbarnameler bir taraftan,
mükellefin bilinen adresine posta ile yollanır; diğer taraftan mükellefin
adını, soyadını, hesap numarasını, işini, adresini tarh edilen verginin ve
kesilen cezanın miktar ve cinsini gösterir bir ilan vergi dairesinin ilan
koymaya mahsus mahalline asılır.
İlanın asılması keyfiyeti ve tarihi tutanakla tesbit olunur.
(Değişik : 23/6/1982 - 2686/6 md.) Verginin tahakkuku ve cezanın
kesinleşmesi için geçmesi gereken vergi mahkemesinde dava açma süresi;
mükellefin bilinen adresinde tebligat yapıldığı hallerde tebliğ tarihinden,
aksi halde tutanakla tespit olunan ilan tarihinden başlar.
Takdir kararı:
Madde 31 – Takdir komisyonunca belli edilen matrah veya matrah kısmı
takdir kararına bağlanır.
Takdir kararları komisyonun başkan ve üyeleri tarafından imzalanır.
Takdir kararlarında aşağıda yazılı malümat bulunur:
1. Kararın sıra numarası;
2. Kararın tarihi;
3. Mükellefin soyadı ve adı (Tüzel kişilerde unvanı);
4. Mükellefin açık adresi;
5. Takdirin ilgili bulunduğu vergi;
6. Takdirin ilgili bulunduğu vergilendirme dönemi;
7. Takdir edilen matrah;
8. Takdirin müstenidatı ve takdir hakkında izahat.
Takdir kararlarının tevdii:
Madde 32 – Takdir kararları komisyonca imza karşılığında vergi dairesine
tevdi olunur.
Re'sen tarhta mahsup:
Madde 33 – Re'sen takdir olunan matrah, mükellef tarafından bildirilen
matrahtan fazla değilse, re'sen vergi tarh edilmez; fazla ise sadece aradaki fark
üzerinden vergi tarh olunur.
İhbarname esası:
Madde 34 – İkmalen ve re'sen tarh edilen vergiler "İhbarname"
ile ilgililere tebliğ olunur. Nev'i ve doğuşu ayrı olan vergiler için ayrı
ihbarname kullanılır.
3483
İhbarnamenin muhteviyatı:
Madde 35 – İhbarname aşağıda yazılı malümatı ihtiva eder:
1. İhbarnamenin sıra numarası;
2. İhbarnamenin tanzim tarihi;
3. Verginin nev'i;
4. Mükellefin soyadı adı (Tüzelkişilerde unvanı);
5. Mükellefin açık adresi;
6. Vergilendirme dönemi;
7. Verginin matrahı;
8. Verginin hesabı;
9. Verginin miktarı;
10. Kısa ve açık bir ifade ile ikmalen veya re'sen vergi tarhını icabettiren
sebepler;
11. (Değişik : 23/6/1982 - 2686/7 md.) Vergi mahkemesinde dava açma
süresi;
12. (Değişik: 23/6/1982 - 2686/7 md.) Vergi mahkemesinde dava açma
şekli.
Takdir komisyonunun kararı üzerine tarh edilen vergilerde kararın ve re'sen
takdiri gerektiren inceleme raporunun birer sureti ihbarnameye eklenir.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Tahrire
Dayanan Tarh
Tahrire göre vergi tarhı:
Madde 36 – Tahrire göre vergi tarhı, verginin tahrir usulü ile tesbit
edilen matrahlar üzerinden hesaplanmasıdır.
Tahrir ihbarnamesi:
Madde 37 – Tahrir usulü ile tesbit edilen matrahlar, vergi dairesi
tarafından "Tahrir ihbarnamesi" ile mükelleflere tebliğ olunur.
İhbarnamenin muhteviyatı:
Madde 38 – Tahrir ihbarnamesi aşağıda yazılı malümatı ihtiva eder:
1. İhbarnamenin sıra numarası;
2. İhbarnamenin tanzim tarihi;
3. Verginin nev'i;
4. Mükellefin soyadı ve adı (Tüzelkişilerde unvanı );
5. Mükellefin açık adresi;
6. Bina ve arazinin mevkii (Mahalle veya köy, sokak ve kapı numarası);
7. Bina veya arazinin nev'i, büyüklüğü, genişliği;
8. Bina veya arazinin tahrir numarası;
9. Tahmin olunan gayrisafi irat veya kıymet;
10. Gayrisafi irada göre bulunan safi irat;
11. Verginin nispeti;
12. Verginin miktarı;
13. İtiraz süresi;
14. İtiraz şekli.
Tekalif cetveli:
Madde 39 – Tahrire dayanan tarhda yıllık vergiler, vergi dairesince
mahalle ve köy itibariyle doldurulan tekalif cetvellerinde gösterilir.
3484
Tekalif cetvellerinde aşağıdaki malümat bulunur:
1. Mükelleflerin soyadı ve adı (Tüzel kişilerde unvanı);
2. Mükelleflerin adresleri;
3. Binaların kesinleşen gayrisafi iradı; arazinin kesinleşen kıymeti (Aynı
mükellefe ait binaların iradı ve arazinin kıymeti toplam olarak gösterilir);
4. Binaların safi iradı;
5. Tahakkuk eden vergi.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Götürü
Matrahların Tespiti
Madde 40 – (Mülga : 26/12/1993 - 3946/38 md.)
Götürü matrahlara göre dava açma:
Madde 41 – (Mülga: 26/12/1993 - 3946/38 md.)
Ortalama kar hadlerinin tespiti:
Madde 42 – (Değişik : 30/12/1980 - 2365/5 md.)
Ortalama kar hadleri Maliye Bakanlığınca
emtia ve iş nevilerine göre hazırlanacak cetveller üzerine il merkezlerinde o il defterdarının veya mazereti
halinde
3485
teşkil edeceği
maliye memurunun başkanlığı altında gelir müdürü ve vergi dairesi müdürü olmak
üzere üç memur üye ile tüccarlar için il merkezindeki ticaret odalarınca, esnaf
ve sanatkarlar için kanunla kurulan esnaf dernekleri birliğince, birlikleri
yoksa esnaf ve sanatkar teşekküllerince, odaların, birlik ve teşekküllerin
bulunmadığı yerlerde il merkezindeki belediyelerce seçilecek iki kişiden
kurulan özel bir komisyon tarafından ilçeler itibariyle gayri safi kazanca göre
ayrı ayrı tayin olunur. Bu teşekküllerce belli edilecek üyeler bir asıl bir
yedek olmak üzere seçilir.Üyelerin Komisyon Başkanının talebi üzerine bir ay
içinde seçilmemesi halinde, üyeler komisyon başkanının teklifi üzerine vali
tarafından seçilir.Şu kadar ki merkez ilçesi dışındaki mükelleflere ait
ortalama kar hadlerinin tespitinde, il merkezinden seçilmiş olan üyelerden
birinin yerine o ilçelerden aynı mahiyetteki teşekküller tarafından seçilmiş
olan bir üye toplantılara katılır.
Ortalama kar hadlerinin tayininde nazara alınacak esaslar Maliye Bakanlığınca
hazırlanacak bir yönetmelikle belirtilir.
Komisyon, defterdarın yazılı isteği tarihinden başlayarak üç ay içinde takdir
işini tamamlar, lüzum görülen yerlerde ve hallerde bu süre Maliye Bakanlığınca
bir yıla kadar uzatılabilir.
Ortalama kar hadlerinin kesinleşmesi ve ilanı:
Madde 43 – (Değişik : 26/6/1964 - 485/4 md.)
42 nci madde gereğince düzenlenen ortalama kar hadlerine ait cetveller,
düzenlenmelerini takibeden ay içinde Maliye Bakanlığına gönderilir.
Maliye Bakanlığına gelmiş olan bu cetveller, Ortalama Kar Hadleri Merkez
Komisyonunca incelenerek hatalı ve noksan bulunanlar ile bölgeleri itibariyle
uygunluk göstermiyenler gerekçeli olarak ilgili özel komisyonlara geri
gönderilir.
Özel komisyonlara geri gelen cetveller, yeniden incelenerek gerekli düzeltmeler
yapıldıktan, düzeltme sebebi görülmiyenler hakkında ise gerekçeleri
belirtildikten sonra Merkez Komisyonuna gönderilir.
Merkez Komisyonu cetveller üzerinde son incelemesini yaparak ortalama kar
hadlerinin kesin miktarlarını tayin eder.
Kesinleşmiş ortalama kar hadlerine ait cetveller Maliye Bakanlığınca
mahallerine tebliğ olunur.
Vergi daireleri, Bakanlıktan gelen bu cetvelleri, bir ay süre ile, dairelerinin
uygun bir yerine asmak suretiyle ilan ederler. Bu cetveller ayrıca Resmi Gazete
ile ilan olunur.
(Değişik : 30/12/1980 - 2365/6 md.) Ortalama Kar Hadleri Merkez
Komisyonu, Maliye Bakanlığı Müsteşarının başkanlığında, Gelirler Genel Müdürü,
ilgili Genel Müdür Baş Yardımcısı veya bunların tevkil edeceği kimselerle
Türkiye Ticaret Odaları, Sanayi Odaları ve Ticaret Borsaları Birliğinin iki
temsilcisinden kurulur
89 uncu maddedeki nisap hükmü, Ortalama Kar Hadleri Merkez Komisyonu hakkında
da uygulanır.
Uygulama süresi:
Madde 44 – Götürü ücretler, götürü ticaret ve serbest meslek kazançları
ve ortalama kar hadleri üç yıl uygulanır. Şu kadar ki, bunlarda önemli
değişiklikler vuku bulduğu takdirde Maliye Bakanlığı bu süreyi bir yıldan aşağı
olmamak şartiyle kısaltabilir.
3486
BEŞİNCİ
BÖLÜM
Zirai
Kazanç Ölçüleri ile Emlak Vergisine Ait Bedel ve Değerlerin Tespiti (1)
Ölçüler ve tarifleri:
Madde 45 – Zirai kazanç ölçüleri, yıllık istihsal değeri, götürü gider
emsali, ortalama randıman miktarı, ortalama işçilik tutarı, ortalama maliyet
bedeli ile ortalama satış fiyatından terekküp eder.
1. Yıllık istihsal değeri: Ortalama randıman ve ortalama satış fiyatı
ölçülerine göre her ziraat biriminden bir yılda elde edileceği hesaplanan
mahsul değerinin işletmede veya işletmelerde mevcut ziraat birimi sayıları ile
çarpılması suretiyle bulunacak değerlerin toplamıdır.
2. (Değişik : 23/6/1982 - 2686/10 md.) Götürü gider emsali: Büyük ve
küçükbaş hayvanlar (kümes hayvanları dahil) ve bunların mahsulleri ile kara ve
su avcılığı için % 80; diğer zirai mahsuller ile ziraat makine ve aletleriyle
başka çiftçilerin zirai istihsal işlerinin yapılması karşılığında alınan
ücretler için % 70'tir.
3. Ortalama randıman miktarı: Ziraat birimlerinin her bir çeşidinden elde
edileceği tahmin olunan ortalama mahsul miktarıdır.
4. Ortalama işçilik tutarı: Ziraat birimlerinin her bir çeşidine isabet eden
ortalama işçilik gideri tutarıdır.
5. Ortalama maliyet bedeli: Ziraat birimi başına elde edilecek mahsul için
yapılması gereken ortalama giderlerin toplamıdır.
6. Ortalama satış fiyatı: Zirai mahsullerin ticari teamüle göre beher satış
biriminin 46 ncı maddenin (d) bendi esasları dairesinde tesbit olunan satış
fiyatıdır.
Zirai kazanç ölçülerinin tespiti:
Madde 46 – (Değişik : 19/2/1963 - 205/4 md.)
Zirai kazanç ölçüleri (45 inci maddenin 1 numaralı bendinde yazılı ölçüler ile
kara ve su avcılığına mütaallik olanlar hariç), Zirai Kazançlar Merkez
Komisyonu tarafından hazırlanacak yönetmelik esasları dairesinde zirai
kazançlar il komisyonlarınca takdir ve tesbit olunur.
Zirai kazançlar il komisyonları, zirai kazanç ölçülerinin takdir ve tesbitinde
aşağıdaki esaslara uyar.
a) Zirai faaliyetlere tesir eden tabii ve iktisadi şartlar bakımlarından önemli
farklar gösteren bölgeler ayrılır;
b) Çeşitli ziraat nevileri ile çeşitli ziraat makina ve aletleri ayrı ayrı,
vasıf ve şartlar bakımından birbirine uygunluk ve yakınlık gösterenler belli
gruplar içinde birleştirilmek suretiyle nazarı itibara alınır;
c) Zirai işletmelerin bölgeleri itibariyle özellikleri ve ortalama verim
kabiliyetleri gözönünde tutulur;
d) Ortalama satış fiyatının tesbitinde Hükümetçe tayin olunan ve takdir
sırasında yürürlükte bulunan fiyatlar, Hükümetçe fiyat tayin olunmıyan
mahsuller için takdirin yapıldığı yıldan önce gelen son takvim yılı içindeki
mahalli toptan piyasa fiyatı esas tutulur. Fiyatın temevvüç ettiği hallerde
ortalamasına itibarolunur;
e) Özellik gösteren ziraat nevilerinde Zirai Kazançlar Merkez Komisyonunca bu
ziraat çeşitlerinin mahiyetlerine uygun olarak tayin olunacak esaslar nazarı
itibara alınır.
——————————
(1)
Madde başlığı 23/6/1982 tarih ve 2686 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ile
değiştirilmiş şeklidir.
3487
Zirai kazançlar il komisyonları, zirai kazanç ölçülerinin uygulanmaya
başlanılacağı ilk takvim yılı içinde mezkur ölçüleri tesbit ederek bu yılın
Nisan ayı sonuna kadar zirai kazançlar merkez komisyonuna gönderirler.
Zirai kazançlar merkez komisyonu, illerden gelen zirai kazanç ölçülerinden
hatalı ve noksan bulduklarını gerekçesiyle birlikte alakalı komisyonlara iade
eder.
Zirai kazançlar il komisyonları merkez komisyonunca iade olunan ölçülerdeki
maddi hataları düzeltirler; takdire taallük eden hususlarda ise ya ölçüleri
yeniden takdir ederler veya ilk kararlarında ısrar edebilirler. İl komisyonları
ısrar kararlarında ısrar sebeplerini açıklamaya mecburdurlar.
(Değişik : 30/12/1980 - 2365/7 md.) Ancak, zirai kazançlar il
komisyonlarınca verilen ısrar kararları uygun görülmediği takdirde uygun
görülmeyen ölçüler yerine merkez komisyonunca re'sen ve nihai olarak yeni
ölçüler tayin ve tespit olunur.
(Yedinci fıkra mülga: 1/5/1981 - 2455/2 md.)
(Sekizinci fıkra - Ek : 30/12/1980 - 2365/7 md.; Mülga : 1/5/1981 - 2455/2
md.)
Ziraat birimleri:
Madde 47 – Ziraat birimleri:
a) Tarla, bağ ve sebze ziraati ile ormancılıkta dönüm;
b) Ölçü olarak ağaç kabul edilenlerde ürün verecek hale gelmiş ağaç sayısı;
c) Hayvancılıkta hayvan sayısı;
dır.
Özellik gösteren ziraat nevilerinde Maliye ve Tarım Bakanlıklarınca bu zi raat
çeşitlerinin mahiyetlerine uygun olarak müştereken belli edilecek diğer
birimler kullanılır.
Bu kanunun uygulanmasında dönüm bin metre karelik toprak parçasıdır.
Tasdik ve ilan:
Madde 48 – Zirai kazanç ölçüleri Bakanlar Kurulunun onayı ile yürürlüğe
girer.
Onaylanan ölçüler Resmi Gazete ile yayınlanır.(1)
Her bölgeye ait ölçüler, ilgili valiliklere gönderilir. Valilikler bunları en
kısa zamanda köy ve mahalle ihtiyar kurullarına ve maliye teşkilatına tebliğ
eder.
Uygulama süresi:
Madde 49 – (Değişik : 4/12/1985 - 3239/3 md.)
Zirai kazanç ölçüleri üç yıl için tespit olunur. Ancak satış fiyatı resmi
kuruluşlar veya birliklerce tespit ve ilan olunan (destekleme alımları) ürünler
için her yılı açıklanan en son fiyatlar esas alınır. Diğer taraftan ölçülerin
tespitine esas olan unsurlarda önemli değişiklikler vukubulduğunun anlaşılması
halinde, Zirai Kazançlar Merkez Komisyonu, bu ölçülerin uygulama süresini
lüzumlu gördüğü zirai faaliyet ve mahsul nevileri için bir yıldan aşağı olmamak
üzere kısaltmaya yetkilidir.
Emlak vergisine ait bedel ve değerlerin tespiti, ilanı ve kesinleşmesi:
Mükerrer Madde 49 – (Değişik: 3/4/2002-4751/1 md.)
a) Maliye ve Bayındırlık ve İskan bakanlıkları 1319 sayılı Emlâk Vergisi
Kanununun 29 uncu maddesi hükmü ile aynı Kanunun 31 inci maddesi uyarınca
hazırlanan tüzük hükümlerine göre bina metrekare normal inşaat maliyet
bedellerini, uygulanacağı yıldan dört ay önce müştereken tespit ve Resmî Gazete
ile ilân eder.
Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları
ve Ticaret Borsaları Birliği bu bedellere karşı Resmî Gazete ile ilânını
izleyen onbeş gün içinde Danıştayda dava açabilir.
b) Takdir komisyonlarının arsalara ve araziye ait asgari ölçüde birim değer
tespitine ilişkin dört yılda bir yapacakları takdirler, tarh ve tahakkuk
işleminin (Emlâk Vergisi Kanununun 33 üncü maddesinin (8) numaralı
fıkrasına göre yapılacak takdirler dahil) yapılacağı sürenin başlangıcından en
az altı ay önce karara bağlanarak, arsalara ait olanlar takdirin ilgili
bulunduğu il ve ilçe merkezlerindeki ticaret odalarına, ziraat odalarına ve
ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları ile belediyelere, araziye ait olanlar il
merkezlerindeki ticaret ve ziraat odalarına ve belediyelere imza karşılığında
verilir.
___________________
(1) 2/1/1997
tarih ve 97/9218 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 1996,1997 ve 1998 yılları
için tespit edilen 79 il'e ait zirai kazanç ölçüleri 12/4/1997 tarih ve 22962
(mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
3488
Büyükşehir belediyesi bulunan illerde takdir komisyonu kararları, vali
veya vekalet vereceği memurun başkanlığında, defterdar veya vekalet vereceği
memur, vali tarafından görevlendirilecek tapu sicil müdürü ile ticaret
odası, serbest muhasebeci mali müşavirler odası ve esnaf ve sanatkârlar
odaları birliğince görevlendirilecek birer üyeden oluşan merkez komisyonuna
imza karşılığında verilir. Merkez komisyonu kendilerine tebliğ edilen kararları
onbeş gün içinde inceler ve inceleme sonucu belirlenen değerleri ilgili takdir
komisyonuna geri gönderir. Merkez komisyonunca farklı değer belirlenmesi
halinde bu değerler ilgili takdir komisyonlarınca yeniden takdir yapılmak
suretiyle dikkate alınır.
(İptal birinci cümle: Anayasa Mahkemesinin 31/5/2012
tarihli ve E.2011/38, K.2012/89 sayılı kararıyla) Vergi mahkemelerince verilecek kararlar
aleyhine onbeş gün içinde Danıştaya başvurulabilir.
Kesinleşen asgari ölçüde arsa ve arazi birim değerleri, ilgili belediyelerde ve
muhtarlıklarda uygun bir yere asılmak suretiyle tarh ve tahakkukun yapıldığı
yılın başından Mayıs ayı sonuna kadar ilân edilir.
Bakanlar Kurulu bu fıkrada yer alan dört
yıllık süreyi sekiz yıla kadar artırmaya veya iki yıla kadar indirmeye
yetkilidir.
c) Yukarıdaki fıkralara göre, Danıştay ve
vergi mahkemelerinde dava açılması halinde, davalının onbeş gün içinde vereceği
tek savunma ile dosya tekemmül etmiş sayılır. Danıştay ve vergi mahkemelerince
bu davalar, dosyanın tekemmül ettiği tarihten itibaren en geç bir ay içinde
karara bağlanır.
d) (a) ve (b) fıkralarındaki bina metrekare
normal inşaat maliyet bedelleri ile arsalara ve araziye ait asgari ölçüde birim
değer tespitlerine ilişkin süreleri gerektiği ölçüde kısaltmaya Maliye
Bakanlığı yetkilidir.
ÜÇÜNCÜ
KISIM
Tahrir
Usulü
BİRİNCİ
BÖLÜM
Genel
Esaslar
Madde 50 – (Mülga : 29/7/1970 - 1319/41 md.)
Madde 51 – (Mülga : 29/7/1970 - 1319/41 md.)
Tadilat:
Madde 52 – Tadilat, iki genel tahrir arasında, bu kanunda yazılı
sebeplerden dolayı binaların gayrisafi iratlarında ve arazinin kıymetlerinde
vukua gelen devamlı ve tabii değişiklikler tesbit edilerek, yeni irat veya
kıymetin tahmin edilmesidir.
Madde 53 – 55 – (Mülga : 29/7/1970 - 1319/41 md.)
İKİNCİ
BÖLÜM
Genel
Tahrir
Madde 56 – 62 – (Mülga : 29/7/1970 - 1319/41 md.)
Tadilat sebepleri:
Madde 63 – Aşağıdaki hallerde binaların gayrisafi iratları ve arazinin
kıymetleri tadilat yoliyle tahmin ve yeniden takdir olunur.
3489
1. Her hangi bir sebep yüzünden devamlı olarak bina gayrisafi iratları ile
arazi kıymetlerinin en az % 20 nispetinde artması veya eksilmesi;
2. Bina veya arazinin genel tahrirde unutularak mektum kalmış olması;
3. Yeni bina inşaa edilmesi (Mevcut binalara ilaveler yapılması veya sabit
istihsal, asansör veya kalorifer tesisleri konulması yeni inşaat hükmündedir.);
(Bu hallerde yalnız ilave inşaat veya sabit istihsal, asansör ve kalorifer
tesislerinin gayrisafi iratları takdir olunarak binanın mevcut gayrisafi
iradına ilave edilir. Sabit istihsal, asansör ve kalorifer tesislerinin
gayrisafi iratları 307 nci maddedeki esasa göre takdir olunur.)
4. Bir binanın yanması, yıkılması suretiyle veya sair sebeplerle tamamen veya
kısmen harap olması veya binada mevcut sabit istihsal, asansör veya kalorifer
tesislerinin kısmen veya tamamen kaldırılması;
5. Bİr binanın kullanış tarzının tamamen değiştirilmesi veya bir binanın
ikamete mahsus mahallerinden bir kısmının dükkan, mağaza, depo gibi ticaret ve
sanat icrasına mahsus mahaller haline veya bu hallerde bulunan yerlerin ikamete
mahsus mahaller haline kalbedilmesi (Bu hükmün uygulanmasında bir apartmanın
her dairesi ayrı bir bina sayılır ve yalnız kullanış tarzı tamamen veya kısmen
değiştirilen dairenin iradı yeniden takdir olunur.);
6. Arazinin hal ve heyetinde değişiklik olması;
7. Daimi müstesnalıktan faydalanan ve irat veya kıymeti bulunmayan bir bina
veya arazinin müstesnalıktan çıkması;
8. Bir binanın mütemmimi durumunda olan arazinin mütemmimlik durumundan çıkması
veya bir arazi ve arsanın bina mütemmimi durumuna girmesi;
9. Bir bina veya arazinin taksim ve ifraz edilmesi (Araziden bir kısmının
istimlak edilmesi de ifraz hükmündedir.);
10. Mütaaddit arazi ve arsaların tek bir arazi ve arsa haline getirilmesi veya
mütaaddit hisselere ayrılmış olan bir binanın bütün hisselerinin
birleştirilmesi.
Arazinin hal ve heyetinde değişiklik:
Madde 64 – Aşağıdaki haller arazinin hal ve heyetinde değişiklik
olduğunu ifade eder:
1. Arazinin fidanlandırılması veya ağaçlandırılması, bağ haline getirilmesi;
2. Fidanlı, ağaçlı veya kütüklü bir arazinin tarla haline getirilmesi veya
gelmesi;
3. Tarım yapılan bir arazinin tabii bir afet veya arıza sebebiyle veya sair
sebepler yüzünden tarıma elverişsiz hale gelmesi;
4. Tarım yapılmıyan bir arazinin tarıma elverişli hale getirilmesi;
5. Arazinin üzerine veya altına inşaat yapılması;
6. Arazinin parsellenmek suretiyle arsalar haline getirilmesi.
Mevzii ve ferdi tadilat:
Madde 65 – Binaların gayrisafi iratlarında ve arazi ve arsaların
kıymetlerinde 63 üncü maddenin 1 inci bendinde yazılı nispette vuku bulan artma
veya eksilme sebebiyle yapılacak tadilat mevzii veya ferdi olur.
Bir şehir, kasaba veya köyün tamamında, mevcut bina ve arazi için yapılacak
tadilat mevziidir. Münferit mükelleflerin arazisi veya binaları için yapılan
tadilat ferdidir.
Mevzii tadilat kararı:
Madde 66 – Mevzii tadilat yapılabilmesi için:
1. İlgili bir veya birkaç mükellefin veya vergi dairesinin mevzii tadilat
isteğinde bulunması,
3490
2. Şehir ve kasabalardaki tadilat için belediye encümeninin, köylerdeki tadilat
için köy ihtiyar meclisinin, mevzii tadilatı gerektiren sebepleri muhtevi
olarak tanzim edeceği mazbata üzerine il idare kurulunca tadilatın lüzumuna
karar verilmesi,
3. Maliye Bakanlığınca mevzii tadilatın yapılmasına izin verilmesi şarttır.
Ferdi tadilat isteği:
Madde 67 – Ferdi tadilat yapılabilmesi için ilgili mükellefin binası
veya arazisi için tadilat isteğinde bulunması gerekli ve kafidir.
Vergi daireleri ferdi tadilat isteğinde bulunamazlar.
Diğer tadilatın yapılması:
Madde 68 – 63 üncü maddenin 2 - 10 uncu bentlerinde yazılı hallerde
tadilat her hangi bir isteğe lüzum olmaksızın ya ilgili mükelleflerin bu
halleri bildirmeleri veya vergi dairesinin yoklama ile tesbit etmesi
neticesinde yapılır.
İfraz ve birleştirme:
Madde 69 – Bir bina veya arazinin taksim veya ifraz edilmesi (Arazinin
parsellenmek suretiyle arsalar haline getirilmesi hariç) dolayısiyle yapılacak
tadilatta binanın gayrısafi iradı ve arazinin kıymeti yeniden takdir edilmeyip
vergide kayıtlı gayrısafi irat veya kıymet müfrez parçalar veya hisseler
arasında her parça veya hissenin yüz ölçümüne ve mevki ve şerefine göre taksim
olunur.
63 üncü maddenin 10 uncu bendinde yazılı halde yapılacak tadilatta
birleştirilen bina ve araziye yeniden gayrısafi irat veya kıymet takdir
edilmeyip her birinin vergide kayıtlı gayrısafi irat veya kıymetleri toplanır
ve bu toplam birleştirilen bina ve arazinin gayrısafi irat veya kıymeti
olur.
Birleştirilen parçalardan bir kısmının vergide kayıtlı gayrısafi irat veya
kıymeti bulunmadığı hallerde yalnız bu parça veya hisselere gayrısafi irat veya
kıymet takdir olunarak yukarıki fıkra gereğince işlem yapılır.
Yüz ölçümü fazla veya noksan tesbit edilen arazi:
Madde 70 – Genel tahrir veya mevzii tadilatta arazinin yüz ölçümü noksan
veya fazla tahrir edilmiş olduğu sonradan meydana çıkarsa noksan yazıldığı
anlaşılan miktar kayıtlı yüz ölçümüne ilave, fazla yazıldığı anlaşılan miktar
kayıtlı yüz ölçümünden tenzil edilir ve arazinin kayıtlı kıymetinden beher
metre kareye isabet eden kıymet esas tutularak noksan veya fazlaya ait
kıymetler tesbit ve kayıtlı kıymete ilave veya mezkür kıymetten tenzil olunur.
Bu ilave ve tenziller dolayısiyle noksan veya fazla alındığı anlaşılan vergiler
mükelleften tahsil veya kendisine iade edilir.
Tadilat neticelerinin uygulanması:
Madde 71 – Ferdi tadilat neticeleri tadilat taleplerinin yapıldığı,
mevzii tadilat neticeleri de, itiraz incelemelerinin bittiği yılı takip eden
mali yıldan başlıyarak uygulanır.
Ferdi tadilat, talebin yapıldığı mali yıl içinde bitirilemezse, ilerde belli
olacak matrahlara göre düzeltmeler yapılmak üzere, bina ve arazinin mevcut irat
ve kıymetleri tarha esas tutulur.
Bunlar dışındaki tadilatta tadil neticeleri:
1. Genel tahrirlerde mektum kalan bina ve arazi için genel tahririn yürürlüğe
girdiği mali yıldan,
Ve aşağıdaki hallerde:
2. Yeni inşaat için inşaatın hitam bulduğu veya
inşaatın hitamından evvel kısmen kullanılmaya başlanılmışsa her
kısmın kullanılmasına başlandığı; binaya
3491
sonradan sabit istihsal, asansör ve
kalorifer tesisleri konulmuşsa bu tesislerin konulmasının tamamlandığı;
3. 63 üncü maddenin 5 inci bendinde yazılı şekilde kullanış tarzı değişen
binalar için bu değişikliğin vuku bulduğu;
4. Muafiyeti sukut eden bina ve arazide muafiyetin sukut ettiği;
5. Yanan, yıkılan ve sair sebeplerle tamamen veya kısmen harap olan binalarda
ve ifraz ve taksim edilen birleştirilen bina ve arazide bu olayların vuku
bulduğu;
6. Hal ve heyeti değişen arazide değişikliğin rastladığı;
7. Binanın mütemmimi durumunda olan arazinin mütemmimlik durumundan çıkması,
bir arazi ve arsanın bina mütemmimi durumuna girmesi hallerinde bu değişikliğin
vuku bulduğu;
tarihi takip eden mali yıldan
başlıyarak yürürlüğe konulur.
DÖRDÜNCÜ
KISIM
Takdir, Zirai
Kazançlar ve Özel Komisyonları (1)
BİRİNCİ
BÖLÜM
Takdir Komisyonu
Kuruluş:
Madde 72 – (Değişik : 4/12/1985 - 3239/5 md.)
Takdir Komisyonu; illerde defterdarın, ilçelerde malmüdürünün (müstakil vergi
dairesi olan ilçelerde ilgili vergi dairesi müdürünün) veya bunların tevkil
edecekleri memurların başkanlığı altında ilgili vergi dairesinin yetkili iki
memuru ile seçilmiş iki üyeden kurulur.
Arsalara ait asgari ölçüde birim değer tespitinde takdir komisyonu; belediye
başkanı veya tevkil edeceği memurun başkanlığı altında belediyenin yetkili bir
memuru ile defterdarın, vergi dairesi başkanlığı bulunan yerlerde ise vergi
dairesi başkanının görevlendireceği iki memur, tapu sicil müdürü veya tevkil
edeceği bir memur ve ticaret odasınca seçilmiş bir üye (ilgili olduğu arsalara
ilişkin takdir komisyonlarına organize sanayi bölgesini temsilen bir üye) ile
ilgili mahalle ve köyün muhtarından kurulur. (2)
Araziye ait asgari ölçüde birim değer tespitinde takdir komisyonu, valinin
başkanlığı altında defterdar, Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı il müdürü ile
il merkezlerindeki ticaret ve ziraat odalarından seçilmiş birer üyeden kurulur.
Takdir komisyonları daimi veya geçici olurlar. (Değişik ikinci cümle:
16/6/2009-5904/21 md.) Takdir komisyonlarının kurulacağı yerler ile bu
madde uyarınca kurulan komisyonların çalışma usul ve esaslarını belirlemeye
Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Daimi komisyon bulunmayan yerlerde takdir işleri geçici komisyonlar tarafından
görülür
Üyelerin seçilmesi:
Madde 73 – (Değişik birinci fıkra : 30/12/1980 - 2365/9 md.) Üyeler,
tüccarlar için ticaret odasınca, diğer sanat ve meslek erbabı için bunların
mensup oldukları mesleki teşekküllerce kendi üyeleri arasından veya hariçten
seçilir. Bu teşekküller, Takdir Komisyonu Başkanının yazılı talebi üzerine en
geç bir ay içinde iki asil ve iki yedek üye seçmeye mecburdurlar. Bu mecburiyet
zamanında yerine getirilmezse üyeler mahallin en büyük mülkiye amiri tarafından
seçilir.
(Değişik : 23/6/1982 - 2686/13 md.) Komisyon toplantılarını mükellefin
sanat veya meslek bakımından bağlı veya ilgili olduğu teşekkülden, servet
takdiri işlerinde ise yalnız Ticaret Odasından seçilen üyeler (Değişik:
30/5/1985 3210/2 md.) : Arsalara ait asgari ölçüde birim değerlerinin tespiti
sırasında ticaret odasından seçilen üyelerden biri yerine ilgili mahalle veya köyün
——————————
(1)
Madde başlığı, 30/12/1980 tarih ve 2365 sayılı Kununun 8 inci maddesiyle
değişik şeklidir.
(2)
16/6/2009 tarihli ve 5904 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle; bu fıkrada yer
alan “tapu sicil müdürü veya tevkil edeceği bir memur ve ticaret odasınca
seçilmiş bir üye” ibaresi “defterdarın, vergi dairesi başkanlığı bulunan
yerlerde ise vergi dairesi başkanının görevlendireceği iki memur, tapu sicil
müdürü veya tevkil edeceği bir memur ve ticaret odasınca seçilmiş bir üye
(ilgili olduğu arsalara ilişkin takdir komisyonlarına organize sanayi bölgesini
temsilen bir üye)” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
3492
muhtarı)
iştirak eder. Ticaret Odası ve mesleki teşekkül bulunmayan yerlerde bunlar
tarafından seçilecek üyeler, yukarıdaki esaslara göre belediyeler tarafından
seçilir.
Komisyonlar kendilerine tahsis edilen dairede, yoksa, vergi dairesinde toplanır
ve keyfiyet bir tutanakla tesbit olunur.
Komisyonların görevleri:
Madde 74 – (Değişik : 4/11/1985 - 3239/6 md.)
a) 72 nci maddenin birinci fıkrasına göre kurulan takdir komisyonunun görevleri
şunlardır.
1. Yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak;
2. Vergi kanunlarında yazılı fiat, ücret veya sair matrah ve kıymetleri takdir
etmek (Bu gibi takdirler de takdir kararına bağlanır.)
Takdir komisyonu bu görevlerini yaparken takdir sebepleri bulunup bulunmadığını
incelemez. Yalnız hatalı gördüğü muamelelerde, ilgili vergi dairesini yazı ile
ikaz etmeye mecburdur.
b) 72 nci maddenin ikinci fıkrasına göre kurulan takdir komisyonu: 1319 sayılı
Emlak Vergisi Kanununun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
uyarınca arsalar için her mahalle ve arsa sayılacak parsellenmemiş arazide her
köyün cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgeleri (Turistik bölgelerde
değer bakımından farklı olanlar ilgili valilerce tespit edilecek pafta, ada
veya parsel) itibariyle asgari ölçüde birim değer tespit etmekle görevlidir.(1)
c) 72 nci maddenin üçüncü fıkrasına göre kurulan takdir komisyonu: 1319 sayılı
Emlak Vergisi Kanununun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
uyarınca her il veya ilçe için arazinin cinsi (Kıraç, taban ve sulak)
itibariyle asgari ölçüde birim değer tespit etmekle görevlidir.
(b) ve (c) fıkralarına göre yapılacak değer tespitinde, Emlak Vergisi Kanununun
31 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan normlardan ve bu maddeye göre
hazırlanmış bulunan tüzük hükümleri ile gerektiğinde bilirkişiden yararlanılır.
(1)
Komisyonun yetkileri:
Madde 75 – (Değişik birinci fıkra: 4/12/1985 - 3239/7 md.) 72 nci
maddenin birinci fıkrasına göre kurulan takdir komisyonu 74 üncü maddedeki
görevleri dolayısıyla bu Kanunda yazılı inceleme yetkisine haizdir.
(Değişik : 30/12/1980 - 2365/10 md.) Komisyon, servetleri, sınai hakları
ve telif haklarını, imtiyazları, madenleri, mücevheratı, eski eserleri ve sanat
eserlerini değerlemede bilirkişiye müracaat edebilir.
(Ek fıkra : 4/12/1985 - 3239/7 md.) 72 nci maddenin ikinci ve üçüncü
fıkralarına göre kurulan takdir komisyonları 79 uncu maddede yazılı yetkileri
haizdir.
Beyana bağlılık:
Madde 76 – Mükellefin evvelce beyan ettiği bir matraha ait olan takdir
işlerinde, takdir olunan matrah mükellefin beyanından düşük olamaz.
İKİNCİ
BÖLÜM
Tahrir
Komisyonu
Madde 77 – (Mülga : 29/7/1970 - 1319/41 md.)
Madde 78 – (Mülga : 29/7/1970 - 1319/41 md.)
__________________
(1) Bu
bentlerde bulunan “20 nci maddesinin ikinci fıkrası“ ibaresi 3/4/2002 tarihli
ve 4751 sayılı Kanunla “29 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi” olarak
değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
3493
Yetki:
Madde 79 – Tahrir komisyonları:
1. İradı veya kıymeti tahmin edilecek binaları ve araziyi gezebilirler;
2. Mükelleflerden ve kiracılardan gayrimenkulün genel durumu, kullanış tarzı,
kira veya hasılat miktarı ve tahmine yarıyacak sair lüzumlu malümatı
istiyebilirler;
3. Lüzumlu gördükleri malümatı, muhtar ve ihtiyar meclisleri, ticaret ve tarım
odaları, belediyeler ve noterler gibi resmi veya yarı resmi teşekküllerle özel
teşekküller ve şahıslardan istiyebilirler;
4. Fabrika, değirmen ve imalathanelerin iratlarının takdirinde içlerinde
bulunan sabit istihsal tesislerinin kıymetlerini tesbit için lüzum gördükleri
takdirde bilirkişiye müracaat edebilirler.
Çalışma saatleri dışında veya tatil günlerinde, bina ve arazi, bunları işgal
edenlerin muvafakati olmaksızın gezilemez. Binaların gezilmesi sırasında,
komisyon başkan ve üyeleri, ev halkının rahatsız edilmemesine dikkat etmiye
mecburdurlar.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Tadilat
Komisyonları
Görev ve kuruluş:
Madde 80 – Gerek binalarda, gerek arazide tadilat üçer kişilik
"tadilat komisyonları" tarafından yapılır.
Bu komisyonlar, mahallin en büyük mülkiye memurunun vergi dairesi müdürü
olmıyan gelir memurları arasından seçeceği bir başkan ile iki üyeden kurulur.
Lüzum görülen yerlerde birden fazla tadilat komisyonu kurulması caizdir.
Üyelerin seçilmesi:
Madde 81 – Tadilat komisyonlarına girecek üyeler:
1. Belediye sınırı içinde bulunan yerler için, belediye meclislerince biri
kendi üyeleri arasından veya dışardan, diğeri tadilat yapılacak bina ve
arazinin bulunduğu şehir ve kasaba halkı arasından;
2. Belediye teşkilatı olmıyan yerlerde köy ihtiyar meclisince biri kendi
üyeleri, diğeri köy halkı arasından,
Seçilir.
Belediyeler ve belediye teşkilatı bulunmıyan köy ihtiyar meclisleri mahallin en
büyük mülkiye memurunun yapacağı tebliğden başlıyarak en geç bir ay içinde
tadilat komisyonuna girecek üyeleri ve onların bir misli yedek üyeleri seçmeye
ve adlarını en büyük mülkiye memuruna bildirmeye mecburdurlar.
Yetki:
Madde 82 – Tahrir komisyonlarının haiz olduğu yetkileri tadilat
komisyonları da haizdirler.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Zirai Kazançlar İl ve Merkez Komisyonları ile Özel Komisyonlar (1)
Zirai Kazançlar İl Komisyonu:
Madde 83 – (Değişik : 30/12/1980 - 2365/11 md.)
Zirai Kazançlar İl Komisyonu valinin başkanlığında defterdar, gelir müdürü,
ziraat müdürü, veteriner müdürü, il merkezindeki ziraat bankası şube müdürü ve
seçilmiş üç üyeden kurulur. Ormancılığa ilişkin konuların görüşülmesinde
komisyona veteriner müdürü yerine orman işletme müdürü veya tevkil edeceği bir
temsilci katılır.
——————————
(1) Madde başlığı, 30/12/1980
tarih ve 2365 sayılı Kanunun 11 inci maddesi ile değişik şeklidir.
3494
Üyelerin seçilmesi:
Madde 84 – (Değişik : 23/6/1982 - 2686/15 md.)
Zirai Kazançlar İl Komisyonunun seçilmiş üyelerinden ikisi il ziraat odasından,
biri de bu ile bağlı ilçe ziraat odalarından il ziraat odasınca seçilir.
Ziraat odası, valinin yazılı tebliği üzerine en geç bir ay içinde komisyon
üyelerini ve aynı sayıda yedek üyeyi seçerek adlarını valiye bildirir.
Üyeler bu süre içinde seçilip bildirilmedikleri takdirde vali tarafından
seçilir.
Ziraat odası bulunmayan yerlerde bunların seçeceği üyeler, aynı esaslar
dairesinde belediyelerce seçilir.
Zirai kazançlar merkez komisyonu:
Madde 85 – (Değişik : 23/6/1982 - 2686/16 md.)
Zirai Kazançlar Merkez Komisyonu, Maliye Bakanlığı Müsteşarının Başkanlığında;
Gelirler Genel Müdürü ile Gelirler Genel Müdürlüğünün iki, Tarım ve Orman
Bakanlığının üç, Ziraat Odaları Birliğinin üç ve Devlet Üretme Çiftlikleri
Genel Müdürlüğünün bir temsilcisinden kurulur.
Başkanın mazereti halinde komisyona, başkanın, üyelerden veya hariçten tevkil
edeceği kimse başkanlık eder.
Komisyonların yetkileri:
Madde 86 – Zirai kazançlar il ve merkez komisyonları kamu idare ve
müesseseleri ile Devlet ekonomi kurumlarından ve görevlerinin gerektirdiği sair
gerçek ve tüzelkişilerden her türlü bilgileri istiyebilirler. Gerekli
gördükleri hallerde bilirkişilere inceleme de yaptırabilirler.
Bilgi istemede 148 inci maddenin ikinci fıkrası hükümleri uygulanır.
Komisyonlarca bu hükümlere göre istenilen bilgileri vermiyenler ve
bilirkişiliği kabul ettikleri halde gerekli incelemeleri yapmıyanlar hakkında
Mükerrer 355 inci madde hükmü uygulanır.(1)
Mükerrer Madde 86 - (Ek: 30/12/1980 - 2365/13 md; Mülga : 23/6/1982 - 2686/53
md.)
BEŞİNCİ
BÖLÜM
Müşterek
Hükümler
Komisyonlara
seçilecek üyelerde aranacak vasıflar:
Madde 87 – (Değişik: 23/1/2008-5728/273 md.) (1)(2)
Takdir, tadilat ve zirai kazançlar il
komisyonları ile özel komisyonlara, memurların dışında, seçilecek kimselerde
aşağıdaki vasıflar aranır:
1. İyi ahlak sahibi olmak ve ikamet ettiği
veya iş gördüğü muhitin emniyet ve itimadını kazanmış bulunmak.
2. Medeni haklardan ıskat edilmiş bulunmamak.
3. Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde
belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı beş yıl
veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da devletin güvenliğine karşı suçlar,
Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, (…) (2)
zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye
kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat
karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık veya
vergi kaçakçılığı suçlarından mahkûm olmamak.
4. Takdir ve özel komisyonlara
seçileceklerde, ayrıca otuz yaşını bitirmiş olmak.
5. Tadilat ve zirai kazançlar il komisyonlarına
seçileceklerde ayrıca mensup olduğu şehir veya kasabanın iktisadi şartlarına ve
emlak ve ziraat işlerine vukufu olmak ve yirmibeş yaşını bitirmiş bulunmak.
——————————
(1) Bu
fıkrada yeralan "361 inci madde" ibaresi, 11/8/1999 tarih ve 4444 sayılı
Kanunun 13 üncü maddesiyle "mükerrer 355 inci madde" olarak
değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
(2)
Bu maddenin (3) numaralı bendinin “… milli savunmaya karşı suçlar, devlet
sırlarına karşı suçlar ve casusluk, … ” bölümü, Anayasa Mahkemesi’nin 25/2/2010
tarihli ve E.: 2008/17, K.: 2010/44 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.
3495
Yemin:
Madde 88 – Bu kısımda yazılı komisyonlara seçilen üyeler ve tahrir
komisyonu başkanları şehir ve kasabalarda idare heyeti, köylerde ihtiyar
meclisi huzurunda aşağıda yazılı şekilde yemin ederler:
"Komisyonda çalışacağım süre zarfında tam manasiyle vicdan ve kanaatim
icaplarına tabi kalacağıma; hiçbir sebep ve tesir altında adaletten ve
doğruluktan ayrılmıyacağıma, gerek Devlet gerek mükellef haklarını bir
tutacağıma, takdir ve tahminlerde her hangi bir tarafa temayül suretiyle
görevimi kötüye kullanmıyacağıma namusum üzerine yemin ederim."
Nisap:
Madde 89 – (Değişik : 30/12/1980 - 2365/15 md.)
Bu kısımda yazılı komisyonlar üye tam sayısının çoğunluğu ile toplanır ve
çoğunlukla karar verirler. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu taraf
çoğunlukta sayılır.
Devam:
Madde 90 – Komisyon toplantılarında her hangi bir sebeple olursa olsun
bulunamıyacağı anlaşılan üyenin yerine yedek üye davet olunur.
Seçilmiş üyelerden, mücbir sebebe dayanmaksızın, üç mütaakıp toplantıya
gelmiyenler istifa etmiş sayılarak yerlerine yedek üye asil üye olarak
getirilir.
Mücbir sebep veya mezuniyetle devam edemiyecek olan asil üyeye yedek üye
vekalet eder.
(Dördüncü fıkra mülga : 30/12/1980 - 2365/16 md.)
Görev süresi:
Madde 91 – Tahrir komisyonları başkan ve üyelerinin görevleri genel
tahrir bitinceye kadar devam eder.
Takdir, tadilat ve zirai kazançlar il komisyonlarına seçilen üyelerin görev
süresi üç yıldır. Bunları seçen daire, meclis ve mesleki teşekküllerin
seçimlerinin yenilenmesi bu üyelerin görev sürelerini kısaltmaz.
Süreleri dolanların yeniden seçilmesi caizdir.
Ücretler:
Madde 92 – (Değişik : 23/6/1982 - 2686/17 md.)
Bu kısımda yazılı komisyonlarla ortalama kar hadlerini tespit eden özel
komisyonlar ve uzlaşma komisyonlarının (Zirai Kazançlar Merkez Komisyonu,
Ortalama Kar Hadleri Merkez Komisyonu, Merkez Uzlaşma Komisyonları ile Gelir
Vergisi Kanununun 31 nci maddesinde zikredilen yönetmelik hükümlerine göre
kurulan komisyon hariç) Başkan ve üyelerine bu komisyonlardaki görevleri
dolayısıyla mahalli defterdarlığın teklifi üzerine Maliye Bakanlığınca tayin
olunacak miktarda ücret verilir.
Zirai Kazançlar Merkez Komisyonu, Ortalama Kar Hadleri Merkez Komisyonu, Merkez
Uzlaşma Komisyonları ile Gelir Vergisi Kanununun 31 nci maddesinde zikredilen
yönetmelik hükümlerine göre kurulan Komisyonun Başkan ve Üyelerine bu
komisyonlardaki çalışmaları dolayısıyla verilecek ücret Maliye Bakanlığının
teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla tayin olunur.
3496
BEŞİNCİ
KISIM
Tebliğler
BİRİNCİ
BÖLÜM
Tebliğ
Esasları ve Muhataplar
Tebliğ esasları:
Madde 93 – Tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm
ifade eden bilümum vesikalar ve yazılar adresleri bilinen gerçek ve tüzel
kişilere posta vasıtasiyle ilmühaberli taahhütlü olarak, adresleri
bilinmiyenlere ilan yolu ile tebliğ edilir.
Şu kadar ki, ilgilinin kabul etmesi şartiyle, tebliğin daire veya komisyonda
yapılması caizdir.
Tebliğ yapılacak kimseler:
Madde 94 – Tebliğ mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi
vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılır.
Tüzel kişilere yapılacak tebliğ, bunların başkan, müdür veya kanuni
temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmıyan teşekküllerde
bunları idare edenlere veya temsilcilerine yapılır. Tüzel kişilerin mütaaddit
müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılması kafidir.
(Ek : 30/12/1980 - 2365/18 md.) Tebliğ, kendisine tebligat yapılacak
kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya
işyerlerinde memur ya da müsdahdemlerinden birine yapılır. (Muhatap yerine bu
şekilde kendisine tebliğ yapılacak kimsenin görüşüne nazaran 18 yaşından aşağı
olmaması ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmaması gerekir.)
Veli, vasi ve kayyımlara tebliğ:
Madde 95 – Mükellef yerine geçen veli, vasi veya kayyım gibi vergi
sorumlusu birden fazla olursa, tebliğ bunlardan yalnız birine yapılabilir.
Şayet tebliğin mevzuu olan işe ayrı bir vasi veya kayyım bakmakta ise, tebliğ
bunlara yapılır.
Vasıtalı tebliğ:
Madde 96 – Kara, deniz, hava ve jandarma eratına yapılacak tebliğler
kıta komutanı veya müessese amiri gibi en yakın üst vasıtasiyle yapılır. Bu
evrakı derhal tebliğ olunacak kimseye vermediği takdirde üst tazminle mahküm
olur. Bu cihetin tebliğ evrakında yazılı olması şarttır.
Yabancı memlekette bulunanlara tebliğ:
Madde 97 – Yabancı memlekette bulunanlara tebliğ o memleketin yetkili
makamı vasıtasiyle yapılır.Bunun için anlaşma varsa veya o memleketin kanunları
müsait ise o yerdeki Türk siyasi memuru veya konsolosu tebliğin yapılmasını
yetkili makamdan ister.
Kendisine tebliğ yapılacak kişi Türk vatandaşı ise tebliğ Türk siyasi memuru
veya konsolosu vasıtasiyle de yapılabilir.
Yabancı memleketlerde bulunan kimselere tebliğ olunacak evrak, tebligatı
çıkaran merciin bağlı bulunduğu Bakanlık vasıtasiyle Dışişleri Bakanlığına,
oradan da Türkiye elçilik veya konsolosluğuna gönderilir.
Yabancı memlekette resmi görevle bulunan Türk memurlarına tebliğ Dışişleri
Bakanlığı vasıtasiyle yapılır.
Yabancı memlekette bulunan askeri şahıslara yapılacak tebliğ, bağlı
bulundukları kara, deniz, hava kuvvetleri komutanlıklariyle Jandarma Genel
Komutanlığı vasıtasiyle yapılır.
3497
Kamu idare
ve müesseselerine tebliğ:
Madde 98 – Kamu idare ve müesseselerine yapılacak tebliğ, bu idare
ve müesseselerin en büyük amirlerine veya bunların muavinlerine veya en büyük
amirin yetkili kılacağı memurlara yapılır.
İKİNCİ
BÖLÜM
Posta
ile Tebliğ Usulü
Kapalı zarf
esası:
Madde 99 – Posta ile tebliğde tebliğ edilecek vesika kapalı bir
zarf içinde postaya verilir. Bunun için, şekilleri Maliye Bakanlığınca tesbit
edilen özel zarflar kullanılır.
Bilinen
adreslere tebliğ:
Madde 100 – Bilinen adrese gönderilen
mektuplar posta idaresince muhatabına teslim edildiği tarihte tebliğ edilmiş
sayılır.
Bilinen adresler:
Madde 101 – Bu kanuna göre bilinen adresler şunlardır:
1. Mükellef tarafından işe
başlamada bildirilen adresler;
2. Adres değişikliğinde bildirilen
adresler;
3.
İşi bırakmada bildirilen adresler;
4. Vergi beyannamelerinde
bildirilen adresler;
5. Yoklama fişinde tesbit edilen
adresler;
6. (Değişik: 23/6/1982 - 2686/18 md.) Vergi mahkemesinde dava açma
dilekçelerinde ve cevaplarında gösterilen adresler;
7. Yetkili memurlar tarafından bir
tutanakla tesbit edilen adresler (İlgilinin tutanakta imzası bulunmak
şartiyle);
8. Bina ve arazi vergilerinde
komisyonlarca tahrir varakalarında tesbit edilen adresleri.
Mektupların gönderilmesinde bu
adreslerden tarih itibariyle tebligat yapacak makama en son olarak bildirilmiş
veya bu makamca tesbit edilmiş olanı nazara alınır.
Tebliğ evrakının teslimi:
Madde 102 – Tebliğ olunacak evrakı muhtevi zarf posta idaresince
muhatabına verilir ve keyfiyet muhatap ile posta memuru tarafından taahhüt
ilmühaberine tarih ve imza konulmak suretiyle tesbit olunur.
Muhatabın zarf üzerinde yazılı
adresini değiştirmesinden dolayı bulunamamış olması halinde posta memuru durumu
zarf üzerine yazar ve mektup posta idaresince derhal tebliği yaptıran daireye
geri gönderilir.
Muhatabın geçici olarak başka bir
yere gittiği, bilinen adresinde bulunanlar veya komşuları tarafından
bildirildiği takdirde keyfiyet ve beyanda bulunanın kimliği tebliğ alındısına
yazılarak altı beyanı yapana imzalatılır. İmzadan imtina ederse, tebliği yapan
bu ciheti şerh ve imza eder ve tebliğ edilemiyen evrak çıkaran mercie iade
olunur.
Bunun üzerine tebliği çıkaran merci
tarafından tayin olunacak münasip bir süre sonra yeniden tebliğ çıkarılır.
İkinci defa çıkarılan tebliğ evrakı da aynı sebeple tebliğ edilemiyerek iade
olunursa tebliğ ilan yolu ile yapılır.
Muhatap imza edecek kadar yazı
bilmez veya her hangi bir sebeple imza edemiyecek durumda bulunursa sol elinin
baş parmağı bastırılmak suretiyle tebliğ olunur.
3498
Muhatap tebelluğdan imtina ederse
tebliğ edilecek evrak önüne bırakılmak suretiyle tebliğ edilir.
Yukarıdaki fıkralarda yazılı
işlemler komşularından bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden
biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyet taahhüt ilmühaberine
yazılarak tarih ve imza vaz'edilmek ve hazır bulunanlara da imzalatılmak
suretiyle tesbit olunur.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
İlan
Yoliyle Tebliğ Usulü
Tebliğin
ilanla yapılacağı haller:
Madde 103 – Aşağıda yazılı hallerde tebliğ ilan yoliyle yapılır.
1. Muhatabın adresi hiç bilinmezse;
2. Muhatabın bilinen adresi yanlış
veya değişmiş olur ve bu yüzden gönderilmiş olan mektup geri gelirse;
3. Başkaca sebeplerden dolayı posta
ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa;
4. Yabancı memleketlerde
bulunanlara tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa.
İlanın
şekli: (1)
Madde 104- (Değişik:
25/12/2003-5035/1 md.)
İlan aşağıdaki şekilde yapılır:
1.
İlan yazısı tebliğ yapan vergi dairesinin ilan koymaya mahsus
mahalline asılır ve (3) numaralı bende göre ilana çıkarılır. Tebliğin konusu,
her biri için ayrı ayrı olmak üzere, birmilyar liradan (1.800 TL) az
vergi veya vergi cezasına taalluk ettiği takdirde ayrıca (3) numaralı bende
göre ilan yapılmaz ve ilan yazısının askıya çıkarıldığı tarihi izleyen
onbeşinci gün ilan tarihi olarak kabul edilir.
2. İlan yazısının bir sureti
mükellefin bilinen son adresinin bağlı olduğu muhtarlığa gönderilir.
3.İlan ile yapılan tebliğin konusu birmilyar ila yüzmilyar lira arasındaki
(1.800 – 180.000 TL) vergi veya vergi cezasına taalluk ettiği takdirde
ilan, ilgili vergi dairesinin bulunduğu yerin belediye sınırları içinde çıkan
bir veya daha fazla gazetede yayımlanır. Tutarın yüzmilyar lirayı (180.000
TL) aşması halinde ilan, Türkiye genelinde yayın yapan günlük gazetelerden
birinde ayrıca yapılır.
Tebliğ olunacak evrakın örnekleri
yabancı memlekette bulunan mükellefin bilinen adresine ayrıca posta ile
gönderilir.
İlanın
muhteviyatı:
Madde 105 – İlanlarda, tebliğin ilgili bulunduğu vergiler
gösterilmek suretiyle adları (Tüzel kişilerde unvanları) yazılı muhataplara
aşağıdaki hususlar ihtar olunur:
1. İlan tarihinden başlıyarak bir
ay içinde ilanı yapan makama bizzat veya bilvekale müracaat etmeleri veyahut
taahhütlü mektup veya telgrafla açık adreslerini bildirmeleri;
2. Kendilerine süre ile kayıtlı
resmi tebliğ yapılacağı.
İlanın
neticeleri:
Madde 106 – İlan üzerine bizzat veya bilvekale müracaat edenlere,
yerinde, adres bildirenlere ise posta ile tebliğ yapılır.
Posta ile yapılan bu tebliğ
hakkında da 100 üncü madde hükmü cari olur.
–––––––––––––––
(1) 30/12/2013
tarihli ve 28867 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Maliye
Bakanlığının 432 Sıra No.’lu Tebliği ile 1/1/2014 tarihinden geçerli olmak
üzere tespit edilen miktarlar metne
parantez içinde siyah punto ile işlenmiştir. Daha önce yapılan değişiklikler
için bu Kanunun sonundaki "ÇEŞİTLİ MEVZUAT İLE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
CETVELİ" ne bakınız.
3499
İlan
tarihinden başlıyarak bir ay içinde ne vergi dairesine müracaat yapmış ve ne de
adresini bildirmiş olanlara bir ayın sonunda tebliğ yapılmış sayılır.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Tebliğlere Ait
Türlü Hükümler
Memur vasıtasiyle tebliğ:
Madde 107 – (Değişik birinci fıkra : 30/12/1980 - 2365/20 md.) Maliye
Bakanlığı tebliğleri posta yerine memur vasıtasıyla da yaptırmaya yetkilidir.
Bu madde hükmünün uygulanmasında da bu kısımdaki tebliğ esaslarına uyulur.
Elektronik ortamda tebliğ
Madde 107/A – (Ek: 23/7/2010-6009/7 md.)
Bu Kanun hükümlerine göre tebliğ yapılacak
kimselere, 93 üncü maddede sayılan usullerle bağlı kalınmaksızın, tebliğe
elverişli elektronik bir adres vasıtasıyla elektronik ortamda tebliğ
yapılabilir.
Maliye Bakanlığı, elektronik ortamda
yapılacak tebliğle ilgili her türlü teknik altyapıyı kurmaya veya kurulmuş
olanları kullanmaya, tebliğe elverişli elektronik adres kullanma zorunluluğu
getirmeye ve kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılacakları ve elektronik
tebliğe ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.
Hatalı tebliğler:
Madde 108 – (Değişik : 23/6/1982 - 2686/19 md.)
Tebliğ olunan vesikalar, esasa müessir olmayan şekil hatalarından dolayı hukuki
kıymetlerini kaybetmezler; yalnız vergi ihbarı ile ilgili vesikalarda
mükellefin adının, verginin nevi veya miktarının, vergi mahkemesinde dava açma
süresinin hiç yazılmamış olması veyahut bu vesikaların görevli bir makam
tarafından tanzim edilmemiş bulunması vesikayı hükümsüz kılar.
Tebliğ yerine geçen muameleler:
Madde 109 – Verginin tarh ve tahakkukunda tebliğ yerine geçen muameleler
hakkındaki hükümler mahfuzdur.
Diğer ücret elde eden hizmet erbabının (1) vergileri, tarh zamanında
bu mükelleflerin bağlı oldukları vergi dairesine müracaatla ibraz edecekleri
vergi karnelerine yazılmak suretiyle tarh ve tebliğ olunur.
Vergi karneye yazıldığı tarihte tebliğ edilmiş sayılır.
Yukarıdaki hükme riayet etmiyenlerin vergileri (251 inci madde hükmüne giren
mükellefler hariç) bu kanunun umumi hükümleri dairesinde yoklama fişine
dayanılarak tarh ve tebliğ olunur.
——————————
(1)
Bu fıkrada yeralan "Ücret ve kazançları götürü usulde tespit edilen
tüccar, hizmet ve serbest meslek erbabının" ibaresi, 22/7/1998 tarih ve
4369 sayılı Kanunun 81 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde
değiştirilmiştir.
3500
ALTINCI
KISIM
Vergi Alacağının
Kalkması
BİRİNCİ
BÖLÜM
Ödeme
Verginin ödeneceği daire:
Madde 110 – Vergi borcu, mükellefin bu bakımdan bağlı olduğu vergi
dairesine ödenir.
Mükellef vergi borcunun vergi dairesinin
bulunduğu belediye sınırlarının dışındaki vergi dairelerine de yatırabilir. Bu
takdirde ödemenin hangi vergi dairesi hesabına yapıldığının bildirilmesi
şarttır.
Ödeme zamanı:
Madde 111 – Vergi, kanunlarında gösterilen süreler içinde ödenir.
Ödeme süresinin son günü verginin vadesi tarihidir.
Bu kanunun 15, 17 ve 342 nci maddelerinin uygulanması dolayısiyle sürenin
uzaması halinde vade uzayan sürenin bittiği gündür.
Beyannamenin posta ile gönderilmesi halinde, beyan edilen vergi tahakkuk
işleminin bitmesi beklenmeksizin vadesinde ödenir.
500 den fazla mükellefi olan vergi dairelerine para yatırmak bakımından
mükelleflere, vadenin bitmesini takip eden tarihten başlıyarak 15 gün içinde
gün belli etmiye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
(Ek: 28/12/2001-4731/4 md.;Değişik altıncı fıkra: 16/7/2004-5228/4 md.) Maliye
Bakanlığı; mücbir sebep hali ilân edilen yerlerdeki mükelleflerin, bu Kanun
kapsamında olup, ödeme süresi afet tarihinden sonraya rastlayan her türlü
vergi, ceza ve gecikme faizleri ile bu Kanunun 15 inci maddesinin üçüncü
fıkrası uyarınca verecekleri beyannamelere istinaden tahakkuk ettirilen
vergilerin ödeme sürelerini, vadelerinin bitim tarihinden itibaren azamî bir
yıl süreyle uzatmaya yetkilidir. Bu yetki; bölge, il, ilçe, mahal ve afetten
zarar görenler ile afetten zarar görme derecesi veya vergi türleri itibarıyla
farklı süreler tespit etmek suretiyle de kullanılabilir.
Bu suretle belli edilen günler verginin vadesi
yerine geçer.
Özel
ödeme zamanları:
Madde 112 – (Değişik : 4/12/1985 - 3239/8
md.)(1)
1.
İkmalen, re'sen veya idarece tarh olunan vergiler taksit zamanlarından evvel
tahakkuk etmişse taksit süreleri içinde; taksit süreleri kısmen veya tamamen
geçtikten sonra tahakkuk etmişse; geçmiş taksitler, tahakkuk tarihinden
başlayarak bir ay içinde ödenir.
2.
Memleketi terk ve ölüm gibi mükellefiyetin kalkmasını mucip haller dolayısıyla
beyan üzerine tarh olunan vergiler, beyanname verme süreleri içinde ödenir.
Mükellefin,
vadeleri mezkür süreden sonra gelen vergileri de aynı süre içinde alınır.
Memleketi
terk edenlerin, ölenlerin veya benzeri haller dolayısıyla mükellefiyetleri
kalkanların ikmalen, re'sen veya idarece tarh olunan vergileri tahakkuk
tarihinden başlayarak bir ay içinde ödenir.
Bu fıkrada yazılı tahsil süreleri
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun mucibince teminat gösterildiği
takdirde, Vergi Kanunu ile belli taksit zamanına kadar ve taksit zamanı geçmiş
ise üç ay uzatılır.
____________________
(1) 31/5/2012
tarihli ve 6322 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle bu maddeye (5) numaralı fıkra
eklenmiş ve mevcut (5) numaralı fıkra (6) numaralı fıkra olarak teselsül
ettirilmiştir.
3500-1
3. Vergi mahkemesinde dava açma dolayısıyla 2577 sayılı
İdari Yargılama Usulü Kanununun 27 nci maddesinin 3 numaralı fıkrası gereğince
tahsili durdurulan vergilerden taksit süreleri geçmiş olanlar, vergi mahkemesi
kararına göre hesaplanan vergiye ait ihbarnamenin tebliği tarihinden itibaren
bir ay içinde ödenir. Ayrıca ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatlarda
: (1)(2)
a) Dava konusu yapılmaksızın kesinleşen vergilere, kendi vergi kanunlarında
belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden
itibaren, son yapılan tarhiyatın tahakkuk tarihine kadar;
b) Dava konusu yapılan vergilerin ödeme yapılmamış kısmına, kendi vergi
kanunlarında belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal
vade tarihinden itibaren, yargı organı kararının tebliğ tarihine kadar;
Geçen süreler için 6183 sayılı Kanuna göre tespit edilen gecikme zammı oranında
gecikme faizi uygulanır. Gecikme faizi de aynı süre içinde ödenir. Gecikme
faizinin hesaplanmasında ay kesirleri nazara alınmaz.
Uzlaşılan vergilerde gecikme faizi; uzlaşılan vergi miktarına, (a) fıkrasında
belirtilen tarihten itibaren uzlaşma tutanağının imzalandığı tarihe kadar geçen
süre için uygulanır.
Dava açılması nedeniyle tahsili duran vergi ve cezalar mükellefler tarafından
istenildiği takdirde davanın devamı sırasında da kısmen veya tamamen
ödenebilir.
4. (Ek : 22/7/1998 - 4369/2 md. ; İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 10/2/2011 tarihli ve E.: 2008/58, K.: 2011/37
sayılı Kararı ile.; Yeniden Düzenleme:
31/5/2012-6322/14 md.) Fazla veya yersiz olarak tahsil edilen
vergiler, fazla veya yersiz tahsilatın mükelleften kaynaklanması halinde
düzeltmeye dair müracaat tarihi, diğer hallerde verginin tahsili tarihinden
düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için aynı
dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz
ile birlikte, 120 nci madde hükümlerine göre mükellefe red ve iade edilir.
5. (Ek:
31/5/2012-6322/14 md.) Vergi kanunları uyarınca iadesi gereken vergilerin,
ilgili mevzuatı gereğince mükellef tarafından tamamlanması gereken bilgi ve
belgelerin tamamlandığı tarihi takip eden üç ay içinde iade edilmemesi halinde,
bu tutarlara üç aylık sürenin sonundan itibaren düzeltme fişinin mükellefe
tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna
göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz, 120 nci madde hükümlerine
göre red ve iadesi gereken vergi ile birlikte mükellefe ödenir.(3)
6. (Ek: 28/12/2001-4731/4 md.) İhtirazi kayıtla beyan edilip ödendikten
sonra yargı kararına göre iade edilip yine yargı kararı uyarınca tahsili
gereken vergilere, iade tarihinden yargı kararının vergi dairesine tebliği
tarihine kadar geçen süre için bu maddede yer alan esaslar dahilinde 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre belirlenen tecil
faizi oranında gecikme faizi hesaplanır.(3)
İKİNCİ BÖLÜM
Zamanaşımı ve Terkin
Zamanaşımının mahiyeti:
Madde 113 – Zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının
kalkmasıdır.
Zamanaşımı, mükellefin bu hususta bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın
hüküm ifade eder.
——————————
(1) Bu bentte öngörülen gecikme faizinin 1/1/1986
tarihinden önceki vergilendirme dönemlerine ait tarhlara uygulanamayacağı
Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 3/7/1989 tarih ve E. 1988/5, K. 1989/3
sayılı kararıyla kararlaştırılmıştır.
(2) Bu bentte yer alan "2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanununun 27 nci maddesinin 8 numaralı bendi" ibaresi,
11/8/1999 tarih ve 4444 sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle metne işlendiği
şekilde değiştirilmiştir.
(3) 31/5/2012 tarihli ve 6322 sayılı Kanunun 14
üncü maddesiyle bu maddeye (5) numaralı fıkra eklenmiş ve mevcut (5) numaralı
fıkra (6) numaralı fıkra olarak teselsül ettirilmiştir.
3500-2
Zamanaşımı süreleri:
Madde 114 – Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın
başından başlıyarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmiyen vergiler
zamanaşımına uğrar.
(İptal ikinci fıkra: Anayasa Mahkemesi’nin 15/10/2009 tarihli ve E.:
2006/124, K.: 2009/146 sayılı Kararı ile.; Yeniden düzenleme: 23/7/2010-6009/8
md.) Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için
takdir komisyonuna başvurulması, zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkûr
komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı
yerden işlemeye devam eder. Ancak işlemeyen süre her hâl ve takdirde bir yıldan
fazla olamaz.
(Ek
: 4/12/1985 - 3239/9 md.;Değişik üçüncü fıkra: 16/7/2004-5228/5 md.) Şarta
bağlı istisna veya muafiyet uygulamaları sonucu kısmen veya tamamen alınmayan
vergilere ilişkin zamanaşımı süresi, istisna veya muafiyet şartlarının ihlâl
edildiği tarihi takip eden takvim yılı başından itibaren başlar.
(Değişik : 4/12/1985 - 3239/9 md.) Damga vergisine tabi olup vergi
ve cezası zamanaşımına uğrayan evrakın hükmünden tarh zamanaşımı süresi
dolduktan sonra faydalanıldığı takdirde mezkür evraka ait vergi alacağı yeniden
doğar.
Verginin
terkini:
Madde 115 – Yangın, yer sarsıntısı, yer kayması, su basması,
kuraklık, don, muzir hayvan ve haşarat istilası ve bunlara benzer afetler
yüzünden:
1. Varlıklarının en az üçte birini
kaybeden mükelleflerin bu afetlerin zarar verdiği gelir kaynakları ile ilgili
bulunan vergi borçları ve vergi cezaları;
2. Mahsullerinin en az üçte birini
kaybeden mükelleflerin, afete maruz arazi için zararın tahakkuk ettiği hasat ve
devşirme zamanına tesadüf eden yıla ait olarak tahakkuk ettirilen Arazi Vergisi
borçları ve vergi cezaları;
Maliye Bakanlığınca zararla
mütenasip olmak üzere, kısmen veya tamamen terkin olunur. (Ek cümle: 28/12/2001-4731/4 md.) Maliye Bakanlığı terkin yetkisini
mahalline devredebilir.
Zarar derecesini ve ilgili
bulunduğu gelir kaynağını mahalli idare heyetleri yaptıracağı tahkikat üzerine
tesbit eder.
Tahakkuktan
vazgeçme:
Mükerrer Madde 115 – (Ek : 4/12/1985 - 3239/10 md.)
İkmalen, re'sen veya idarece tarh
edilen vergi ve bunlara ilişkin cezaların toplam miktarı 1.000.000 lirayı
(1.000.000 lira dahil) (21 TL) aşmaması ve tahakkukları için
yapılacak giderlerin bu miktardan fazla olacağının tespiti halinde, Maliye
Bakanlığınca belirlenecek usul ve esaslar dahilinde tahakkuklarından
vazgeçilebilir.(1)
——————————
(1) Bu maddedeki miktarlar 11/8/1999 tarihli ve 4444 sayılı Kanun ile
1.000.000 TL.'ye yükseltilmiş, daha sonra; 30/12/2013
tarihli ve 28867 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Maliye
Bakanlığının 432 Sıra No.’lu Tebliği ile 1/1/2014 tarihinden geçerli olmak üzere tespit edilen miktarlar ise, metne parantez
içinde siyah punto ile işlenmiştir. Daha önce yapılan değişiklikler için bu
Kanunun sonundaki "ÇEŞİTLİ MEVZUAT İLE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER CETVELİ"
ne bakınız.
3501
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Vergi Hatalarını Düzeltme ve
Reddiyat(1)
Vergi hatası:
Madde 116 – Vergi hatası, vergiye mütaallik hesaplarda veya
vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi
istenmesi veya alınmasıdır.
Hesap hataları:
Madde 117 – Hesap hataları şunlardır:
1. Matrah hataları: Vergilendirme ile ilgili beyanname, tahakkuk fişi,
ihbarname, tekalif cetveli ve kararlarda matraha ait rakamların veya
indirimlerin eksik veya fazla gösterilmiş veya hesaplanmış olmasıdır.
2. Vergi miktarında hatalar: Vergi nispet ve tarifelerinin yanlış uygulanması,
mahsupların yapılmamış veya yanlış yapılmış olması, birinci bentte yazılı
vesikalarda verginin eksik veya fazla hesaplanmış veya gösterilmiş olmasıdır.
3. Verginin mükerrer olması: Aynı vergi kanununun uygulanmasında belli bir
vergilendirme dönemi için aynı matrah üzerinden bir defadan fazla vergi
istenmesi veya alınmasıdır.
Vergilendirme hataları:
Madde 118 – Vergilendirme hataları şunlardır:
1. Mükellefin şahsında hata: Bir verginin asıl borçlusu yerine başka bir
kişiden istenmesi veya alınmasıdır;
2. Mükellefiyette hata: Açık olarak vergiye tabi olmıyan veya vergiden muaf
bulunan kimselerden vergi istenmesi veya alınmasıdır;
3. Mevzuda hata: Açık olarak vergi mevzuuna girmiyen veya vergiden müstesna
bulunan gelir, servet, madde, kıymet, evrak ve işlemler üzerinden vergi
istenmesi veya alınmasıdır.
4. Vergilendirme veya muafiyet döneminde hata: Aranan verginin ilgili bulunduğu
vergilendirme döneminin yanlış gösterilmiş veya süre itibariyle eksik veya
fazla hesaplanmış olmasıdır.
Hataların meydana çıkarılması:
Madde 119 – Vergi hataları şu yollarla meydana çıkarılabilir:
1. İlgili memurun hatayı bulması veya görmesi ile;
2. Üst memurların yaptıkları incelemeler neticesinde hatanın görülmesi ile;
3. Hatanın teftiş sırasında meydana çıkarılması ile;
4. Hatanın vergi incelenmesi sırasında meydana çıkarılması ile;
5. Mükellefin müracaatı ile.
–––––––––––––
(1) Bu Bölüm
Başlığı "Vergi Hatalarını Düzeltme" iken, 25/12/2003 tarihli ve 5035
sayılı Kanunun 48 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
3502
Düzeltme yetkisi ve reddiyat:
Madde 120 – Vergi hatalarının düzeltilmesine, ilgili vergi dairesi
müdürü karar verir.
Bu hatalar düzeltme fişine dayanılarak düzeltilir. Hatanın mükellef aleyhine
yapılmış olması halinde, fazla vergi aynı fişe dayanılarak terkin ve tahsil
olunmuş ise mükellefe reddolunur. Düzeltme fişinin bir nüshası, reddedilecek
miktarla müracaat edeceği muhasebe ve müracaat süresi zikredilmek suretiyle
mükellefe tebliğ edilir. Mükellef tebliğ tarihinden başlıyarak bir yıl içinde
parasını geri almak üzere müracaat etmediği takdirde hakkı sakıt olur.
(Ek fıkra: 25/12/2003-5035/2 md.) Nakden veya mahsuben tahsil edilen ancak
fazla veya yersiz olarak tahsil edildiği anlaşılan vergilerde ve kanunları
gereğince mükelleflere yapılacak iade ve mahsup işlemlerinde, düzeltmeye
dayanak teşkil edecek belgeler ile bu işlemlere ait usul ve esaslar Maliye
Bakanlığınca belirlenir.
(Ek fıkra: 28/3/2007-5615/20 md.) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde yazılı
vergi dairesinin görev ve yetkilerini haiz olarak faaliyete geçen vergi dairesi
başkanlıklarında düzeltme yetkisi vergi dairesi başkanına ait olup, başkan bu
yetkisini ilgili grup müdürlerine ve/veya müdürlere devredebilir.
Re'sen düzeltme:
Madde 121 – (Değişik : 23/6/1982 - 2686/21 md.)
İdarece tereddüt edilmeyen açık ve mutlak vergi hataları re'sen düzeltilir.
Kendi aleyhlerine düzeltme yapılan kimselerin düzeltmeye karşı vergi
mahkemesinde dava açma hakları mahfuzdur.
Düzeltme talebi:
Madde 122 – (Değişik : 23/6/1982 - 2686/22 md.)
Mükellefler, vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden
yazı ile isteyebilirler.
Bunların posta ile taahhütlü olarak gönderilmesi caizdir.
Düzeltme talebinin incelenmesi:
Madde 123 – (Değişik : 23/6/1982 - 2686/23 md.)
Vergi dairesinin ilgili servisi düzeltme talebini kendi mütalaasını da ilave
ederek, düzeltme merciine gönderir.
3503
Düzeltme mercii talebi yerinde gördüğü takdirde, düzeltmenin yapılmasını
emreder; yerinde görmediği takdirde, keyfiyet düzeltmeyi isteyene yazı ile
tebliğ olunur.
Şikayet yolu ile müracaat:
Madde 124 – (Değişik : 23/6/1982 - 2686/24 md.)
Vergi mahkemesinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme
talepleri reddolunanlar şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat
edebilirler.
Bu madde gereğince il özel idare vergileri hakında valiliğe ve belediye
vergileri hakkında belediye başkanlığına müracaat edilir.
Düzeltme şümulü:
Madde 125 – (Değişik : 23/6/1982 - 2686/25 md.)
Vergi mahkemesi, bölge idare mahkemesi ve Danıştaydan geçmiş olan muamelelerde
vergi hataları bulunduğu takdirde, bu hatalar, yargı kararları kesinleşmiş olsa
bile, evvelki maddelerde yazılı usul dairesinde düzeltilebilir.Şu kadar ki;
düzeltmenin yapılabilmesi için hatalar hakkında anılan yargı mercileri
tarafından bir karar verilmemiş olması şarttır.
Dülzeltmede zamanaşımı:
Madde 126 – 114 üncü maddede yazılı zamanaşımı süresi dolduktan sonra
meydana çıkarılan vergi hataları düzeltilemez. Şu kadar ki, düzeltme zamanaşımı
süresi:
a) Zamanaşımı süresinin son yılı içinde tarh ve tebliğ edilen vergilerde
hatanın yapıldığı;
b) (Değişik : 23/6/1982 - 2686/26 md.) İlan yolu ile tebliğ edilip vergi
mahkemesinde dava konusu yapılmaksızın tahakkuk eden vergilerde mükellefe ödeme
emrinin tebliğ edildiği;
c) (Ek : 4/12/1985 - 3239/11 md.) İhbarname ve ödeme emri ilan yoluyla
tebliğ edilen vergilerde 6183 sayılı Kanuna göre hacizin yapıldığı;
Tarihten başlayarak bir yıldan aşağı olamaz.
YEDİNCİ
KISIM
Yoklama
ve inceleme
BİRİNCİ
BÖLÜM
Yoklama
Maksat ve yetki:
Madde 127 – (Değişik : 4/12/1985 - 3239/12 md.)
Yoklamadan maksat, mükellefleri ve mükellefiyetle ilgili maddi olayları,
kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tespit etmektir. Yoklamaya yetkili
memurlar, ayrıca vergi kanunlarının uygulanması ile ilgili olarak:
a) Maliye ve Gümrük Bakanlığınca belirlenmiş usuller dahilinde özel yetki
verilmiş olmak kaydıyla günlük hasılatı tespit etmek,
b) 3100 Sayılı Kanun kapsamına girip ödeme kaydedici cihaz kullanmak
mecburiyetinde olanların bu mecburiyete uyup uymadıklarını, bu cihazları belli
edilmiş esaslara göre kullanıp kullanmadıklarını ve günlük hasılatı tespit
etmek,
c) Günü gününe kayıt yapılması zorunlu defterlerin iş yerlerinde bulundurulup
bulundurulmadığını, tasdikli olup olmadığını usulüne göre kayıt yapılıp
yapılmadığını, vergi kanunları uyarınca düzenlenmesi icap eden belgelerin
usulüne göre düzenlenip düzenlenmediği ile kullanılıp kullanılmadığını,
faturasız mal bulunup bulunmadığını, levha asma veya kullanma mecburiyetine
uyulup uyulmadığını tespit etmek, kanuni defter ve belgeler dışında kalan ve
vergi kaybının bulunduğuna emare teşkil eden defter, belge ve delillerin tespit
edilmesi halinde bunları almak,
3504
d) Nakil vasıtalarını, Maliye ve Gümrük Bakanlığının belirliyeceği özel
işaretle durdurmak ve taşıtta bulundurulması icap eden taşıt pulu, yolcu
listesi, fatura veya sevk irsaliyesi, yolcu bileti ile taşıma irsaliyelerinin
muhtevası ile taşınan yolcu ve malların miktar ve mahiyetlerini ölçmek,
tartmak, saymak suretiyle tespit etmek,
e) Taşıma irsaliyesi, sevk irsaliyesi ve faturanın taşıtta bulunmaması, halinde
bu belgelerin ibrazına kadar nakil vasıtalarını trafikten alıkoymak, taşınan
malın sahibi belli değilse tespitine kadar malı bekletmek ve muhafaza altına
almak, (Beklemeye ve muhafazaya alınan malların bozulmaya ve çürümeye maruz
mallar olması halinde derhal, diğer mallar ise üç ay sonra Maliye ve Gümrük
Bakanlığının belli edeceği esaslar dahilinde tasfiye olunur.)
Yetkisini haizdirler.
Yukarıda sayılan yetkilerin hangilerinin ne şekilde ve hangi hallerde
kullanılacağını belirlemeye, yoklamaya yetkili olanların bu husustaki görev ve
yetkilerini sınırlamaya Maliye ve Gümrük Bakanlığı yetkilidir.
Yoklama ve denetimde görevli memurların görevlerini ifa sırasında,
güvenliklerinin sağlanmasına ilişkin esaslar Bakanlar Kurulunca belirlenir.
Yoklamaya yetkililer:
Madde 128 – Yoklama:
1. Vergi dairesi müdürleri;
2. Yoklama memurları;
3. Yetkili makamlar tarafından yoklama işi ile görevlendirilenler;
4. Vergi incelenmesine yetkili olanlar;
5. (Ek: 5/5/2005-5345/34 md.) Gelir uzmanları;
tarafından
yapılır.
Hüviyet ibrazı mecburiyeti:
Madde 129 – Yoklama yapanların elinde yoklama yetkilerini gösteren
fotoğraflı resmi bir vesika bulunur.
Yoklama yapanlar bu vesikayı, kendilerinden sorulmasa bile, nezdinde yoklama
yapılan kimseye gösterirler.
Toplu yoklamalarda kolbaşının vesikayı ibraz etmesi kafidir.
Yoklama zamanı:
Madde 130 – Yoklama her zaman yapılabilir.
Yoklamanın ne zaman yapılacağı ilgiliye haber verilmez.
Yoklama fişi:
Madde 131 – Yoklama neticeleri tutanak mahiyetinde olan "yoklama
fişine" geçirilir.
Bu fişler yoklama yerinde iki nüsha tanzim olunarak tarihlenir, bulunursa
nezdinde yoklama yapılan veya yetkili adamına imza ettirilir; bunlar bulunmaz
veya imzadan çekinirlerse keyfiyet fişe yazılır ve yoklama fişi polis,
jandarma, muhtar veya ihtiyar meclisi üyelerinden birine imzalatılır.
3505
Yoklama
neticelerinin bildirilmesi:
Madde 132 – Yoklama fişlerinin birinci nüshası yoklaması yapılan şahıs
veya yetkili adamına bırakılır. Bunlar bulunmazsa bilinen adresine 7 gün içinde
posta ile gönderilir.
Vergi karnesi alanlar hakkında yapılan yoklamalar ayrıca bu karneye işaret
olunur.
Yoklama fişlerinin ikinci nüshaları vergi dairesine tevdi olunur.
Toplu yoklama:
Madde 133 – Vergi uygulamalarının gerektirdiği hallerde münferit fiş
yerine yoklama cetvellerinin kullanılması ve neticelerin toplu olarak bu
cetvellerde gösterilmesi caizdir.
Yoklama cetvellerinin kullanılacağı halleri Maliye Bakanlığı belli eder.
Yoklama cetveli kullanılan hallerde ihtilaflı olaylar yoklama fişi mahiyetinde
ayarı bir tutanakla tesbit olunur.
İKİNCİ BÖLÜM
Vergi İncelemeleri
Maksat:
Madde 134 – (Değişik birinci fıkra : 30/12/1980 - 2365/22 md.) Vergi
incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak
tespit etmek ve sağlamaktır.
İncelemeye yetkili olanlar tarafından lüzum görüldüğü takdirde inceleme,
işletmeye dahil iktisadi kıymetlerin fiili envanterinin yapılmasına ve
beyannamelerde gösterilmesi gereken unsurların tetkikına da teşmil
edilebilir.Fiili envanterin yapılmasının gerektirdiği ve incelemeyi yapan
tarafından tasdik edilen giderler Hazinece mükellefe ödenir.
İncelemeye yetkililer:
Madde
135 – (Değişik: 7/7/2011-KHK-646/4 md.)
Vergi incelemesi; Vergi Müfettişleri, Vergi Müfettiş Yardımcıları, ilin
en büyük mal memuru veya vergi dairesi müdürleri tarafından yapılır.
Gelir İdaresi Başkanlığının merkez ve taşra teşkilatında müdür
kadrolarında görev yapanlar her hal ve takdirde vergi inceleme yetkisini
haizdir.
Hüviyet ibrazı:
Madde 136 –Vergi incelemesi yapanlar yanlarında memuriyet sıfatlarını ve
inceleme yetkisini gösteren fotoğraflı resmi bir vesika bulundururlar ve
gittikleri yerde işe başlamadan evvel bu vesikayı ilgililere gösterirler.
İncelemeye tabi olanlar:
Madde 137 – Bu kanuna veya diğer kanunlara göre defter ve hesap tutmak,
evrak ve vesikaları muhafaza ve ibraz etmek mecburiyetinde olan gerçek ve tüzel
kişiler vergi incelemelerine tabidirler.
İnceleme zamanı:
Madde 138 – Vergi incelemesinin ne zaman yapılacağının evvelden haber
verilmesi mecburi değildir.
İnceleme, neticesi alınmamış hesap dönemi de dahil olmak üzere, tarh zamanaşımı
süresi sonuna kadar her zaman yapılabilir.
3506
Evvelce inceleme yapılmış veya
matrahın re'sen takdir edilmiş olması yeniden inceleme yapılmasına ve gerekirse
tarhıyatın ikmaline mani değildir.
İncelemenin yapılacağı yer:
Madde 139 – Vergi incelemeleri, esas itibariyle incelemeye tabi olanın
iş yerinde yapılır.
İş yerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk edilmesi gibi zaruri sebeplerle
incelemenin yerinde yapılması imkansız olur veya mükellef ve vergi sorumluları
isterlerse inceleme dairede yapılabilir.
Bu takdirde incelemeye tabi olanın lüzumlu defter ve vesikalarını daireye
getirmesi kendisinden yazılı olarak istenilir.
İncelemenin dairede yapılması halinde istenilen defter veya vesikaları belli
edilen zamanda mazeretsiz olarak getirmiyenler, bunları ibraz etmemiş
sayılırlar. Haklı bir mazeret gösterenlere, defter ve vesikalarını daireye
getirmesi için münasip bir mühlet verilir.
İncelemede uyulacak esaslar: (1)
Madde 140 – Vergi incelemesi yapanlar, yaptıkları inceleme sırasında
aşağıdaki esaslara uymaya mecburdurlar:
1. İncelemeye tabi olana, bunun mevzuunu işe başlamadan evvel açık olarak izah
ederler;
2. (Ek: 23/7/2010-6009/9 md.) Vergi incelemesine başlanıldığı hususunu
bir tutanağa bağlayarak bir örneğini nezdinde vergi incelemesi yapılana
verirler. Ayrıca, tutanağın bir örneğini bağlı olduğu birime, diğer örneğini de
ilgili vergi dairesine gönderirler.
3.
Nezdinde inceleme yapılanın muvafakatı olmadıkça resmi çalışma saatleri dışında
inceleme yapamazlar veya buna devam edemezler (Tutanak düzenlenmesi ve inceleme
ile ilgili emniyet tedbirlerinin alınması bu hükmün dışındadır. Ancak bu gibi
tedbirler, incelemelerin yapıldığı yerdeki faaliyeti sekteye uğratmıyacak
şekilde yapılır);
4. İnceleme bitince, bunun yapıldığını gösteren bir vesika nezdinde inceleme
yapılana verilir.
5. (Ek: 23/7/2010-6009/9 md.)Vergi
kanunlarıyla ilgili kararname, tüzük, yönetmelik, genel tebliğ ve sirkülere
aykırı vergi inceleme raporu düzenleyemezler. Ancak, bu düzenlemelerin vergi
kanunlarına aykırı olduğu kanaatine varırlarsa bu hususu bağlı oldukları
birimler aracılığıyla Gelir İdaresi Başkanlığına düzenleyecekleri bir rapor ile
bildirirler.
–––––––––––––––
(1)
23/7/2010 tarihli ve 6009 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle, bu maddeye (2)
numaralı bent eklenmiş, mevcut (2) ve (3) numaralı bentler (3) ve (4) numaralı
bentler olarak teselsül ettirilmiştir.
3506-1
6. (Ek: 23/7/2010-6009/9 md.) İncelemeye
başlanıldığı tarihten itibaren, tam inceleme yapılması halinde en fazla bir
yıl, sınırlı inceleme yapılması halinde ise en fazla altı ay içinde
incelemeleri bitirmeleri esastır. Bu süreler içinde incelemenin bitirilememesi
halinde ek süre talep edilebilir. Bu talep vergi incelemesine yetkili olanların
bağlı olduğu birim tarafından değerlendirilir ve altı ayı geçmemek üzere ek
süre verilebilir. Bu durumda, vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların bağlı
olduğu birim tarafından incelemenin bitirilememe nedenleri yazılı olarak
nezdinde inceleme yapılana bildirilir. Vergi incelemesi yapmaya yetkili
olanların bağlı olduğu birimler vergi incelemesinin öngörülen süreler içinde
bitirilmesi için gerekli tedbirleri alırlar.
(Ek fıkra: 23/7/2010-6009/9 md.; Değişik ikinci fıkra: 7/7/2011-KHK-646/4
md.)Vergi
Müfettişleri ile Vergi Müfettiş Yardımcıları tarafından düzenlenen vergi
inceleme raporları, işleme konulmak üzere ilgili vergi dairesine tevdi
edilmeden önce, meslekte on yılını tamamlamış en az üç Vergi Müfettişinden
oluşturulacak rapor değerlendirme komisyonları tarafından vergi kanunları ile
bunlara ilişkin kararname, tüzük, yönetmelik, genel tebliğ, sirküler ve
özelgelere uygunluğu yönünden değerlendirilir. İncelemeyi yapanla komisyon
arasında uyuşmazlık oluşması halinde uyuşmazlığa konu vergi inceleme raporları
üst değerlendirme mercii olarak, Maliye Bakanlığınca belirlenen tutarları aşan
tarhiyat önerisi içeren vergi inceleme raporları ise doğrudan, Vergi Denetim
Kurulu Başkanlığı bünyesinde bir Başkan Yardımcısının başkanlığında dört grup
başkanından oluşan beş kişilik merkezi rapor değerlendirme komisyonu tarafından
vergi kanunları ile bunlara ilişkin kararname, tüzük, yönetmelik, genel tebliğ,
sirküler ve özelgelere uygunluğu yönünden değerlendirilir. İncelemeyi yapanlar,
bu komisyon tarafından yapılacak değerlendirmeye uygun olarak düzenleyecekleri
vergi inceleme raporlarını işleme konulmak üzere bağlı oldukları birime tevdi
ederler.
(Ek fıkra: 23/7/2010-6009/9 md.) 135 inci madde ile vergi incelemesi yapmaya yetkili kılınan
diğer memurlar tarafından düzenlenen vergi inceleme raporları, Gelir İdaresi
Başkanlığı merkez ve taşra birimlerinde oluşturulacak rapor değerlendirme
komisyonları tarafından değerlendirilir.
(Ek fıkra: 23/7/2010-6009/9 md.) Merkezi Rapor Değerlendirme Komisyonu ile diğer rapor
değerlendirme komisyonları yaptıkları değerlendirme sırasında, verilmiş bir
özelgenin 369 uncu maddenin birinci fıkrası kapsamında olduğu kanaatine
varmaları halinde, söz konusu özelge, Merkezi Rapor Değerlendirme Komisyonundan
üç üye ile 413 üncü maddeye göre oluşturulan komisyondan iki üyenin katılımıyla
oluşturulacak beş kişilik bir komisyon tarafından değerlendirilir. Bu
komisyonca verilen kararlar, ilgili rapor değerlendirme komisyonu ile
incelemeye yetkili olanı bağlar.
3506-2
(Ek fıkra: 23/7/2010-6009/9 md.) Bu maddede yazılı komisyonların başkan ve üyelerine her
toplantı günü için (1000) gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı
sonucu bulunacak tutar üzerinden toplantı ücreti ödenir. Bu şekilde ödenecek
toplantı ücretinin bir aylık tutarı (5000) gösterge rakamının memur aylık
katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarı aşamaz.
(Ek fıkra: 23/7/2010-6009/9 md.) Bu maddede belirlenen esaslar çerçevesinde, vergi
incelemelerinde uyulacak diğer usul ve esaslar, komisyonların teşekkülü ile
çalışma usul ve esasları ve Merkezi Rapor Değerlendirme Komisyonu tarafından
doğrudan değerlendirmeye tabi tutulacak vergi inceleme raporlarının tutarları,
(…)(1) Maliye Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir. (1)
İnceleme tutanakları:
Madde 141 – İnceleme esnasında lüzum görülen hallerde, vergilendirme ile
ilgili olaylar ve hesap durumları ayrıca tutanaklar ile tesbit ve tevsik
olunabilir. İlgililerin itiraz ve mülahazaları varsa bunlar da tutanağa
geçirilir. Bu suretle düzenlenen tutanakların bir nüshasının mükellefe veya
nezdinde inceleme yapılan kimseye bırakılması mecburidir.
İlgililer tutanakları imzalamaktan çekindikleri takdirde tutanakta bahis konusu
edilen olaylar ve hesap durumlarını ihtiva eden defter veya vesikalar, nezdinde
inceleme yapılandan rızasına bakılmaksızın alınır ve inceleme neticesinde tarh
edilen vergiler ve kesilen cezalar kesinleşinceye kadar geri verilmez.
İlgililer her zaman bu tutanakları imzalıyarak defter ve vesikaları geri
alabilirler. Ancak bu defterlerin suç delili olmaması şarttır.
143 üncü madde hükmü, yukarki şekilde alınan defter ve vesikalar hakkında da
uygulanır.
144 üncü maddenin dördüncü ve son fıkraları hükümleri yukarki şekilde defter ve
vesikalar alınan mükellefler hakkında da caridir.
Yeminli mali muşavirlik:
Ek Madde – (Ek : 4/12/1985 - 3239/13 md.; İptal : Ana.Mh. 19/3/1987 tarih ve
E. 1986/5, K. 1987/7 sayılı kararı ile.)
––––––––––––––
(1) 7/7/2011
tarihli ve 646 sayılı KHK’nin 4 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Vergi
İnceleme ve Denetim Koordinasyon Kurulunun önerisi üzerine” ibaresi yürürlükten
kaldırılmıştır.
3507
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Arama
Arama yapılabilecek haller:
Madde 142 – İhbar veya yapılan incelemeler dolayısiyle, bir mükellefin
vergi kaçırdığına delalet eden emareler bulunursa, bu mükellef veya
kaçakçılıkla ilgisi görülen diğer şahıslar nezdinde ve bunların üzerinde arama
yapılabilir.
Aramanın yapılabilmesi için:
1. Vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların buna lüzum göstermesi ve
gerekçeli bir yazı ile arama kararı vermeye yetkili sulh yargıcından bunu
istemesi;
2. Sulh yargıcının istenilen yerlerde arama yapılmasına karar vermesi;
şarttır.
İrtibatları sebebiyle muhtelif şahıslar nezdinde ve mahallerde yapılmasına
lüzum gösterilen aramalardan birine karar vermeye yetkili olan sulh yargıcı
bunlardan diğer sulh yargıçlarının salahiyetine dahil bulunanlar hakkında da
karar vermeye yetkilidir.
İhbar üzerine yapılan aramada ihbar sabit olmazsa nezdinde arama yapılan kimse
muhbirin adının bildirilmesini istiyebilir, bu takdirde, vergi dairesi muhbirin
ismini bildirmeye mecburdur.
Aramada bulunan defter ve vesikalar:
Madde 143 – Aramada bulunan ve incelemesine lüzum görülen defter ve
vesikalar müfredatlı olarak bir tutanakla tesbit olunur.
Vesikaların dosya ve dosya içinde sayı itibariyle tesbit olunması müfredatlı
tesbit demektir.
Arama yapıldığı sırada zaman müsaadesizliği ve sair sebeplerle bu tutanağın
tanzimi mümkün olmazsa, bulunan ve incelemesine lüzum görülen defter ve
vesikalar, mükellef nezdinde emin bir yere konur veya kablar içinde daireye
nakledilir. Bu defter ve vesikaların konulduğu yerlerin veya kabların aramayı
yapan tarafından mühürlenmesi ve mümkün olan ahvalde mükellefin mühürünün de
vaz'ı şarttır. Bilahara, mükellefin huzuriyle kablar ve yerler açılarak
müfredatlı tutanaklar tanzim olunur. Mühürleme ve mühürün fekki halleri de
birer tutanakla tesbit edilir ve müfredatlı tutanağın bir nüshası da defter ve
vesikaların sahibine veya adamına verilir.
Bu işler:
a) Mükellefin, aramada hazır bulunmakta veya mühür vaz'ından imtinaı hallerinde
aramada hazır bulunanlar marifetiyle;
b) Mükellefin, mühürün fekki veya tutanağın tanzimi sırasında hazır bulunmaktan
imtinaı hallerinde de aramayı yapan tarafından iki memurla birlikte;
tamamlanır.
Aramada bulunup mükellef nezdinde emin bir yere konulmuş veya kablar içinde
daireye nakledilmiş olan ve incelemesine lüzum görülen defter ve vesikalar,
arama kararında açıkça yazılmamış olsa bile, inceleme yapanın çalıştığı yere
sevk veya celp edilebilir.
Yukardaki hükümlere göre alınan defter ve vesikaların iyi saklanması şarttır.
Bunların iyi saklanmamasından doğacak zararı idare tazmine mecburdur.
3508
İncelemede usul:
Madde 144 – Arama yapılan hallerde inceleme çabukça ve her işten önce
yapılır.
İnceleme sırasında vergi ile ilgisi olmıyan şahsi ve özel mektup ve diğer evrak
makbuz karşılığında sahiplerine geri verilir.
Mükellef, ilgili memurun huzuriyle, bu defterler ve vesikalar üzerinde
incelemeler yapmaya ve bunlardan suret ve kayıtlar çıkarmaya yetkilidir.
Defter ve vesikaların muhafaza altına alınmış olması, süresi gelen vergi
beyannamelerinin verilmesi ödevini kaldırmaz. Mükellef beyannamesini tanzim
için gerekli bilgileri defter ve vesikalardan yukarıdaki fıkra hükmü dairesinde
çıkarabilir. Mükellefin bu husustaki yazılı isteği yetkililerce derhal yerine
getirilir.
Şu kadar ki, defter ve vesikaların muhafaza altına alındığı tarihten vergi
beyannamesinin verileceği tarihe kadar olan süre bir aydan az ise beyanname
verme süresi kendiliğinden bir ay uzar ve ek süre bu müddetin sonundan başlar.
(13 üncü maddenin 1 - 3 üncü fıkralariyle 17 inci madde hükümleri saklıdır.)
İncelemenin bitmesi:
Madde 145 – Arama neticesinde alınan defter ve vesikalar üzerindeki
incelemeler en geç üç ay içinde bitirilerek sahibine bir tutanakla geri
verilir.
İncelemelerin haklı sebeplere binaen üç ay içinde bitirilmesine imkan olmıyan
hallerde sulh yargıcının vereceği karar üzerine bu süre uzatılabilir.
Defter ve vesikaların incelenmesi sırasında kanuna aykırı görülen olaylar ve
hesap durumları tutanakla tesbit olunur. Mükellef bu tutanakları imzadan
çekindiği takdirde, bahis mevzu olayları ve hesap durumlarını ihtiva eden
defter veya vesikalar aramanın mevzuu ile ilgili vergi ve cezalar
kesinleşinceye kadar kendisine geri verilmez.
İlgililer tutanaklara diledikleri itiraz ve mülahazaları kaydedebilirler.
İlgililer bu tutanakları her zaman imzalıyarak defter ve vesikalarını geri
alabilirler. Ancak, bu defter ve vesikaların suç delili teşkil etmemesi
şarttır.
3509
Kayıtların yeniden işlenmesi:
Madde 146 – Arama neticesinde bulunan defter ve vesikaların
muhafaza altına alınması sebebiyle 219 uncu madde gereğince yapılamıyan
kayıtlar defterlerin geri verilmesinden sonra idare ile mükellef arasında
kararlaştırılan münasip bir süre içinde ikmal edilir. Bu süre bir aydan az
olamaz.
Mükellef dilerse
defterlerinin muhafaza altına alındığında işlemlerini yeniden tasdik ettireceği
defterlere kayıt ve iadesi halinde iade edilen defterlere intikal ettirebilir.
Genel hükümlerin uygulanması:
Madde 147 – Bu bölümde açıkça yazılı olmıyan hallerde Ceza
Muhakemeleri Usulü Kanununun arama ile ilgili bulunan hükümleri uygulanır.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Bilgi
Toplama
Bilgi verme:
Madde 148 – Kamu idare ve müesseseleri, mükellefler veya
mükelleflerle muamelede bulunan diğer gerçek ve tüzel kişiler, Maliye
Bakanlığının veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların istiyecekleri
bilgileri vermeye mecburdurlar.
Bilgiler yazı veya sözle
istenilir. Sözle istenen bilgileri vermeyenlere keyfiyet yazı ile tekit ve
cevap vermeleri için kendilerine münasip bir mühlet tayin olunur. Bilgi
istenmek üzere ilgililer vergi dairesine zorla getirilemez.
Memleket dışı
imtiyazlarından faydalanan yabancı Devlet memurları bilgi verme mecburiyetine
tabi olamazlar.
Devamlı bilgi verme:
Madde 149 – (Değişik : 4/12/1985 - 3239/14 md.)
Kamu idare ve
müsseseleri (Kamu hizmeti ifa eden kurum ve kuruluşlar dahil) ile gerçek ve
tüzelkişiler vergilendirmeye ilişkin olaylarla ilgili olarak Maliye ve Gümrük
Bakanlığı ve vergi dairesince kendilerinden yazı ile istenecek bilgileri belli
fasılalarla ve devamlı olarak yazı ile vermeye mecburdurlar.
Ölüm vakalarını ve intikalleri
bildirme:
Madde 150 – Aşağıda yazılı resmi makamlarla gerçek ve tüzel
kişiler, her ay muttali oldukları ölüm vakaları ile intikalleri ertesi ayın 15
inci günü akşamına kadar vergi dairesine yazı ile bildirmeye mecburdurlar.
1. Sulh yargıçları,
icra, nüfus ve tapu memurları;
2. Yabancı
memleketlerdeki Türk konsolosları veya konsolosluk görevini yapanlar (Memur
oldukları yerde ölen Türk tebaasının soyadı, adı ve sıfatları ile Türkiye'deki
ikametgahlarını Maliye Bakanlığına bildirirler);
3. Mahalle ve köy
muhtarları (Kendi mahalle veya köylerinde ölenleri bildirirler);
4. Banka, bankerler ve
şirketler ile emanet kabul eden gerçek ve tüzel kişiler (Mevduat, şirket
hissesi, emanet para ve eşya veya sair suretle alacak sahiplerinden birinin
ölümü halinde, ölenin soyadını, adını, alacağının nev'ini ve miktarını
bildirirler).
3510
Bilgi
vermekten imtina edememek:
Madde 151 – Kendilerinden bilgi
istenilen gerçek ve tüzel kişiler, özel kanunlarda yazılı mahremiyet
hükümlerini ileri sürerek, bilgi vermekten imtina edemezler. Ancak:
1.
Posta, Telgraf ve Telefon İdaresinin muhabereler hakkında tutmaya mecbur olduğu
mahremiyet saklıdır;
2.
Hekimlerden, diş hekimlerinden, dişçilerden, ebelerden ve sağlık memurlarından
hastaların hastalıklarının nevi'ine mütaallik bilgiler istenemez.
3.
Avukatlardan ve dava vekillerinden kendilerine tevdi olunan işler veya
görevleri dolayısiyle muttali oldukları ahval ve hususların bildirilmesi
istenemez; şu kadar ki, bu yasak müvekkil adlariyle vekalet ücretlerine ve
giderlerine ayrıca
avukatlık veya dava vekilliği sıfatı dışındaki sıfatları dolayısıyla muttali
oldukları ahval ve hususlara
şamil değildir.(1)
4.
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 88 inci maddesi gereğince gösterilmesi veya
teslimi caiz olmıyan evrakın muhteviyatı hakkında bilgi istenemez. Şu kadar ki,
doğrudan doğruya vergi ile ilgili olmak üzere, bu gibi evraka müsteniden doğan
borçların miktarlarına ve alacaklıların adlarına bilgiler istenebilir.
İstihbarat arşivi:
Madde 152 – 150 nci maddedekiler hariç olmak üzere
bu bölümde yazılı kaynaklardan toplanacak bilgiler istihbarat arşivlerinde
gizli olarak saklanır.
Bu
arşivlerden kimlerin ve ne suretle faydalanabileceği Maliye Bakanlığınca tesbit
olunur.
Uluslararası anlaşmalar gereğince
bilgi değişimi:
Madde 152/A – (Ek: 24/5/2013 - 6487/9 md.)
Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı veya vergi
incelemesi yapmaya yetkili olanlar, usulüne uygun olarak yürürlüğe girmiş
uluslararası anlaşmalarda yer alan bilgi değişimi hükümleri çerçevesinde, Maliye
Bakanlığınca tespit edilecek usullere göre bu Kanunun 1 inci maddesinde
belirlenen şümulle sınırlı olmaksızın bilgi toplayabilir.