AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ
HAKKINDA KANUN
Kanun Numarası : 6183
Kabul Tarihi : 21/7/1953
Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 28/7/1953 Sayı : 8469
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 34 Sayfa : 1658
Bu Kanunun yürürlükte olmayan hükümleri için bakınız
"Yürürlükteki Bazı Kanunların Mülga Hükümleri
Külliyatı",
Cilt: 1 Sayfa: 403
BİRİNCİ KISIM
Genel Esaslar
BİRİNCİ BÖLÜM
Kanunun Şümulü, terimler, vazifeliler ve salahiyetliler
Kanunun Şümulü:
Madde 1 – Devlete, vilayet hususi idarelerine ve
belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait
muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli,
gecikme zammı, faiz gibi fer'i amme alacakları ve aynı idarelerin
akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında
kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer
alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun
hükümleri tatbik olunur.
Türk Ceza Kanununun para cezalarının tahsil şekli ve hapse
tahvili hakkındaki hükümleri mahfuzdur.
Tahsili, Tahsili Emval Kanununa atfedilen alacaklar:
Madde 2 – Muhtelif kanunlarda Tahsili Emval Kanununa göre
tahsil edileceği bildirilen her çeşit alacaklar hakkında
da bu kanun hükümleri tatbik olunur.
Kanundaki terimler:
Madde 3 – Bu kanundaki amme alacağı terimi:
1 inci ve 2 nci maddeler şümulüne giren alacakları,
Amme borçlusu veya borçlu terimi:
Amme alacağını ödemek mecburiyetinde olan hakiki ve hükmi
şahısları ve bunların kanuni temsilci veya
mirasçılarını ve vergi mükelleflerini, vergi sorumlusunu,
kefili ve yabancı şahıs ve kurumlar temsilcilerini,2482
Alacaklı amme idaresi terimi:
Devleti, vilayet hususi idarelerini ve belediyeleri,
Tahsil dairesi terimi:
Alacaklı amme idaresinin bu kanunu tatbik etmekle vazifeli
dairesini, servisini, memur veya memurlarını,
Yalnızca mal olarak geçen terim:
Menkul, gayrimenkul "gemiler dahil" mallarla, her
çeşit hak ve alacakları,
Para cezaları terimi:
Adli ve idari para cezalarını,
(1)
(Ek: 4/6/2008-5766/1 md.) Tahsil edilemeyen amme alacağı
terimi:
Amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal
varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir
mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının
satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını
karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme
alacaklarını,
(Ek: 4/6/2008-5766/1 md.) Tahsil edilemeyeceği anlaşılan
amme alacağı terimi:
Amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine
göre biçilen değerlerin amme alacağını
karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme
borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından
tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil
dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir
aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya
çıkan amme alacaklarını,
Takibat giderleri terimi:
Cebri icradan mütevellit muameleler sırasında yapılan zor
kullanma, ilan, haciz, nakil ve muhafaza giderleri gibi her
türlü giderleri, ifade eder.
Salahiyetliler ve mesuliyetleri:
Madde 4 – Amme idarelerinin bu kanunu tatbika salahiyetli
memurlarının vazifelerini teşkilat ve vazife kanunları
veya bu konu ile ilgili diğer kanun veya nizamname ve
talimatnameler, mesuliyetlerini de; mesuliyeti tesis eden kanunlar
tayin eder.
Takibata salahiyetli tahsil dairesi:
Madde 5 – Takibat, alacaklı amme idaresinin mahalli tahsil
dairesince yapılır.
Borçlu veya malları başka mahallerde bulunduğu takdirde,
tahsil dairesi borçlunun veya mallarının bulunduğu
mahalde yapılacak takipleri o mahaldeki aynı neviden amme
idaresinin tahsil dairelerine niyabeten yaptırır.
Yardım mecburiyeti:
Madde 6 – Tahsil dairelerince bu kanuna göre yapılan tebliğ
ve verilen emirleri derhal yapmaya ve neticesini
geciktirmeksizin tahsil dairesine bildirmeye alakadarlar
mecburdurlar.
Makbul bir özre dayanmadan bu mecburiyeti ifa etmiyenler
hakkında Cumhuriyet Savcılığınca umumi hükümlere
göre doğrudan doğruya takibat yapılır.
Borçlunun ölümü:
Madde 7 – Borçlunun ölümü halinde, mirası reddetmemiş
mirasçılar hakkında da bu kanun hükümleri tatbik edilir.
Borçlunun ölümünden evvel başlamış olan muamelelere devam
olunur. Terekenin bir mahkeme veya iflas dairesi tarafından
tasfiyesini gerektiren haller bu hükmün dışındadır.
Mirasın tutulan defter mucibince kabulü halinde, mirasçı,
deftere kaydedilmemiş olsa dahi amme alacağından
mirastan kendisine düşen miktar ile mesuldür.
Defter tutma muamelesinin devamı müddetince satış yapılamaz.
Tebliğler ve müddetlerin hesaplanması:
Madde 8 – Hilafına bir hüküm bulunmadıkça bu kanunda yazılı
müddetlerin hesaplanmasında ve tebliğlerin
yapılmasında Vergi Usul Kanunu hükümleri tatbik olunur.
––––––––––––––––
(1) 4/6/2008 tarihli ve 5766 sayılı Kanunun 1 inci
maddesiyle; burada yer alan "Amme, tazminat, inzıbati mahiyette olsun
olmasın bütün
para cezalarını" ibaresi "Adli ve idari para
cezalarını" şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.2483
İKİNCİ BÖLÜM
Amme alacaklarının korunması
I – Teminat hükümleri
Teminat isteme:
Madde 9 – (Değişik birinci fıkra: 26/11/1980 - 2347/1 md.)
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 344 üncü maddesi
uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren haller
ile 359 uncu maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme
alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanmış
olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk
hesaplara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairelerince
teminat istenir.(1)
Türkiye'de ikametgahı bulunmıyan amme borçlusunun durumu
amme alacağının tahsilinin tehlikede olduğunu
gösteriyorsa, tahsil dairesi kendisinden teminat
istiyebilir.
Teminat ve değerlenmesi:
Madde 10 – Teminat olarak şunlar kabul edilir:
1. Para,
2. (DeğiŞik: 17/9/2004 – 5234/7 md.) Bankalar ve özel finans
kurumları tarafından verilen süresiz teminat
mektupları,
3. (DeğiŞik: 17/9/2004 – 5234/7 md.) Hazine Müsteşarlığınca
ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetleri veya bu
senetler yerine düzenlenen belgeler (Nominal bedele faiz
dahil edilerek ihraç edilmiş ise bu işlemlerde anaparaya tekabül
eden satış değerleri esas alınır.),
4. Hükümetçe belli edilecek Milli esham ve tahvilat "Bu
esham ve tahvilat, teminatın kabul edilmesine en yakın borsa
cetvelleri üzerinden % 15 noksaniyle değerlendirilir.",
5. (Değişik: 13/6/1963 - 251/1 md.) İlgililer veya ilgililer
lehine üçüncü şahıslar tarafından gösterilen ve alacaklı
amme idaresince haciz varakasına müsteniden haczedilen menkul
ve gayrimenkul mallar.
Teminat sonradan tamamen veya kısmen değerini kaybeder veya
borç miktarı artarsa, teminatın tamamlanması veya
yerine başka teminat gösterilmesi istenir.
Borçlu verdiği teminatı kısmen veya tamamen aynı değerde
başkalariyle değiştirebilir.
İahsi kefalet:
Madde 11 – 10 uncu maddeye göre teminat sağlıyamıyanlar
muteber bir şahsı müteselsil kefil ve müşterek müteselsil
borçlu gösterebilirler.
Şahsi kefalet tesbit edilecek şartlara uygun olarak noterden
tasdikli mukavele ile tesis olunur.
Şahsi kefaleti ve gösterilen şahsı kabul edip etmemekte
alacaklı tahsil dairesi muhtardır.
Amme alacağını ödiyen kefile buna dair bir belge verilir.
Teminat hükmünde olan eŞya:
Madde 12 – Bar, otel, han, pansiyon, çalgılı yerler,
sinemalar, oyun ve dans yerleri, birahane, meyhane, genel evler
içerisinde bulunan eşya ve malzeme 2004 sayılı İcra ve İflas
Kanununun 270, 271 inci maddeleri hükümleri mahfuz kalmak
şartiyle bu müesseselerin işletilmesinden doğan amme
borçlarına karşı teminat hükmündedir.
Noterden tasdikli icar mukavelesinde gayrimenkul sahibinin
demirbaşı olarak kayıtlı eşya ve malzemesi ile otel, han
ve pansiyonlardaki misafir ve kiracıların kendilerine ait
eşyaları bu hükümden hariçtir.
——————————
(1) Bu maddede yer alan "Vergi Usul Kanununun 344 üncü
maddesinde sayılan kaçakçılık halleriyle mükerrer 347 nci maddesinin 1
numaralı bendinde belirtilen..." ibaresi 22/7/1998
tarih ve 4369 sayılı Kanunun 81. maddesiyle "213 sayılı Vergi Usul
Kanununun 344
üncü maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini
gerektiren haller ile 359 uncu maddesinde sayılan..." olarak değiŞtirilmiŞ
ve
metne iŞlenmiŞtir.2484
Üçüncü şahısların Medeni Kanunun 688 ve Borçlar Kanununun
222 nci maddelerine müsteniden yapacakları istihkak
iddiaları mahfuz kalmak şartiyle, bu yerlerdeki mallar
üzerindeki istihkak iddiaları alacaklı amme idaresinin bu teminat
hakkını ihlal etmez.
II – İhtiyati haciz
İhtiyati haciz:
Madde 13 – İhtiyati haciz aşağıdaki hallerden herhangi
birinin mevcudiyeti takdirinde hiçbir müddetle mukayyet
olmaksızın alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük
memurunun karariyle, haczin ne suretle yapılacağına dair olan
hükümlere göre, derhal tatbik olunur:
1. 9 uncu madde gereğince teminat istenmesini mucip haller
mevcut ise,
2. Borçlunun belli ikametgahı yoksa,
3. Borçlu kaçmışsa veya kaçması, mallarını kaçırması ve
hileli yollara sapması ihtimalleri varsa,
4. Borçludan teminat gösterilmesi istendiği halde belli
müddette teminat veya kefil göstermemiş yahut şahsi kefalet
teklifi veya gösterdiği kefil kabul edilmemişse,
5. Mal bildirimine çağrılan borçlu belli müddet içinde mal
bildiriminde bulunmamış veya noksan bildirimde
bulunmuşsa,
6. Hüküm sadır olmuş bulunsun bulunmasın para cezasını
müstelzim fiil dolayısiyle amme davası açılmış ise,
7. İptali istenen muamele ve tasarrufun mevzuunu teşkil eden
mallar, bu mallar elden çıkarılmışsa elden çıkaranın
diğer malları hakkında uygulanmak üzere, bu kanunun 27, 29,
30 uncu maddelerinin tatbikını icabettiren haller varsa.
İhtiyati hacizde borçlu tarafından gösterilecek teminat:
Madde 14 – İhtiyaten haczolunan mallar istenildiği zaman
para veya ayın olarak verilmek ve bu hususu temin için
malların kıymetleri depo edilmek yahut tahsil dairesinin
bulunduğu mahalde ikametgah sahibi bir şahıs müteselsil kefil
gösterilmek şartiyle borçluya ve mal üçüncü şahıs yedinde
haczolunmuşsa bir taahhüt senedi alınarak kendisine bırakılabilir.
İhtiyati hacze itiraz:
Madde 15 – Haklarında ihtiyati haciz tatbik olunanlar haczin
tatbikı, gıyapta yapılan hacizlerde haczin tebliği
tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine
ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde ihtiyati haciz
sebebine itiraz edebilirler.
İtirazın şekli ve incelenmesi hususunda Vergi Usul Kanunu hükümleri
tatbik olunur. Bu ihtilaflar itiraz
komisyonlarınca diğer işlere takdimen incelenir ve karara
bağlanır. İtiraz komisyonlarının bu konuda verecekleri kararlar
kesindir.
İhtiyati haczin kaldırılması:
Madde 16 – Borçlu, 10 uncu maddenin 5 inci bendinde yazılı
menkul mallar hariç olmak üzere, mezkür maddeye
göre teminat gösterdiği takdirde ihtiyati haciz, haczi koyan
merci tarafından kaldırılır.2485
III - İhtiyati tahakkuk
İhtiyati tahakkuk:
Madde 17 – (Değişik birinci fıkra: 26/11/1980 - 2347/2 md.)
Aşağıdaki hallerden birinin bulunması takdirinde
vergi dairesi müdürünün (5345 sayılı Kanun uyarınca vergi
dairesi yetkisini haiz olarak kurulan ve faaliyete geçen vergi
dairesi başkanlıklarında, ilgili grup müdürünün ve/veya
müdürün) yazılı talebi üzerine defterdar ve/veya vergi dairesi
başkanı, mükellefin henüz tahakkuk etmemiş vergi ve
resimlerinden Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilecek olanlarla
bunların zam ve cezalarının derhal tahakkuk ettirilmesi
hususunda yazılı emir verebilir.(1)
Vergi dairesi müdürü (5345 sayılı Kanun uyarınca vergi
dairesi yetkisini haiz olarak kurulan ve faaliyete geçen vergi
dairesi başkanlıklarında, ilgili grup müdürü ve/veya müdür)
bu emri derhal tatbik eder:(1)
1. 13 üncü maddenin 1, 2, 3 ve 5 inci bentlerinde yazılı
ihtiyati haciz sebeplerinden birisi mevcut ise,
2. Mükellef hakkında 110 uncu madde gereğince takibata
girişilmişse,
3. Teşebbüsün muvazaalı olduğu ve hakikatte başkasına
aidiyeti hakkında deliller elde edilmişse.
İhtiyati tahakkukun neticeleri:
Madde 18 – Hakkında 17 nci madde gereğince muamele yapılan
mükellefin mezkür maddede yazılı vergi, resim ve
cezalarından matrahı belli olanlar, itirazlı olsun olmasın,
hesap edilen miktar üzerinden derhal tahakkuk ettirilir.
Geçmiş yıllara ve cereyan etmekte olan yılın geçen aylarına
ait matrahı henüz belli olmıyan ve 17 nci maddede
sayılan vergi, resim ve cezaları geçici olarak ve harici
karinelere göre takdir yolu ile tesbit ettirilen matrahlar üzerinden
hesaplanır. Bu suretle hesap olunan vergi, resim ve bunların
zam ve cezaları derhal tahakkuk ettirilir.
Bu esasa göre tahakkuk eden vergi ve resimler ve bunların
zam ve cezaları kanunlarına göre ödeme zamanları
gelmeden tahsil olunmaz. Ancak bunlar için derhal ihtiyati
haciz tatbik olunur. 17 nci maddenin 3 üncü bendine giren
hallerde ihtiyati haciz muvazaalı teşebbüsten vergi ve resim
bakımından faydalananların malları hakkında tatbik olunur.
Bu maddedeki geçici takdirler, takdir komisyonları
tarafından, talep tarihinden itibaren azami bir hafta içinde yapılır.
İhtiyati tahakkukun düzeltilmesi:
Madde 19 – Alacağın hususi kanununa göre tahakkukundan
sonra, ihtiyati tahakkukla hususi kanununa müstenit
tahakkuk arasındaki fark, hususi kanununa müstenit tahakkuka
göre düzeltilir.
Bu düzeltmenin yapılabilmesi için beyannameye müstenit
tarhiyatta verilen beyannamenin tetkik edilerek kabul
edilmiş olması, itirazlı tarhiyatta kesinleşmenin vukuu,
Devlet Şûrasına müracaat edilmiş olan hallerde Devlet Şûrasından
nihai bir kararın çıkmış olması lazımdır.
İhtiyati tahakkuk mevzuu olan devre beyannamesinin,
verildiği tarihten itibaren en geç iki ay içinde tetkikı
mecburidir. Bu müddet içinde tetkik yapılmadığı takdirde, bu
sebeple düzeltme geciktirilmez.
İhtiyati tahakkuka itiraz:
Madde 20 – Haklarında ihtiyati tahakkuk üzerine ihtiyati
haciz tatbik olunanlar ihtiyati tahakkuk sebeplerine ve
miktarına 15 inci madde gereğince itirazda bulunabilirler.
_____________________
(1) 28/3/2007 tarihli ve 5615 sayılı Kanunun 21 inci
maddesiyle birinci fıkrada yer alan "vergi dairesi müdürünün yazılı isteği
üzerine
defterdar," ibaresi "vergi dairesi müdürünün (5345
sayılı Kanun uyarınca vergi dairesi yetkisini haiz olarak kurulan ve faaliyete
geçen
vergi dairesi başkanlıklarında, ilgili grup müdürünün
ve/veya müdürün) yazılı talebi üzerine defterdar ve/veya vergi dairesi
başkanı,"
şeklinde değiştirilmiş, ikinci fıkrada yer alan
"müdürü" ibaresinden sonra gelmek üzere "(5345 sayılı Kanun
uyarınca vergi dairesi
yetkisini haiz olarak kurulan ve faaliyete geçen vergi
dairesi başkanlıklarında, ilgili grup müdürü ve/veya müdür)" ibaresi
eklenmiş ve
metne işlenmiştir.2486
IV - Diğer korunma hükümleri
Amme alacaklarında rüçhan hakkı:
Madde 21 – Üçüncü şahıslar tarafından haczedilen mallar
paraya çevrilmeden evvel o mal üzerine amme alacağı için
de haciz konulursa bu alacak da hacze iştirak eder ve
aralarında satış bedeli garameten taksim olunur. (Ek hüküm: 30/3/2006
– 5479/4 md.) Genel bütçeye gelir kaydedilen vergi, resim,
harç ile vergi cezaları ve bunlara bağlı zam ve faizler için tatbik
edilen hacizlerde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 268
inci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi hükmü uygulanmaz.
Rehinli alacaklıların hakları mahfuzdur. Ancak, gümrük
resmi, bina ve arazi vergisi gibi eşya ve gayrimenkulün
aynından doğan amme alacakları o eşya ve gayrimenkul
bedelinden tahsilinde rehinli alacaklardan evvel gelir.
(Değişik son fıkra: 30/3/2006 – 5479/4 md.) Borçlunun
iflası, mirasın reddi ve terekenin resmi tasfiyeye tabi
tutulması hallerinde amme alacakları imtiyazlı alacak olarak
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 206 ncı maddesinin üçüncü
sırasında, bu sıranın önceliğini alan alacaklar da dahil
olmak üzere tüm imtiyazlı alacaklar ile birlikte işleme tabi tutulur.
Amme alacaklarını kesip ödemek mecburiyetinde olanlar:
Madde 22 – Amme alacağını borçlusundan kesip tahsil
dairesine ödemek mecburiyetinde olan hakiki ve hükmi
şahıslar, bu vazifelerini kanunlarında veya bu kanunda belli
edilen zamanlarda yerine getirmedikleri takdirde, ödenmiyen
alacak bu hakiki ve hükmi şahıslardan bu kanun hükümlerine
göre tahsil olunur.
Amme alacağı ödenmeden yapılmayacak işlemler ile işlem
yapanların sorumlulukları:
Madde 22/A – (Ek: 4/6/2008-5766/2 md.)
4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamına
giren kurumların bu Kanun kapsamında hak
sahiplerine yapacakları ödemeler ile kanun, kararname ve
diğer mevzuatla nakdi olarak sağlanan Devlet yardımları, teşvikler
ve destekler nedeniyle yapılacak ödemelerde ve 2/7/1964
tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa ekli tarifelerde yer alan
ticaret sicil harçlarından kayıt ve tescil harçları, noter
harçlarından senet, mukavelename ve kağıtlardan alınan harçlar, tapu
ve kadastro harçlarından tapu işlemlerine ilişkin alınan
harçlar, gemi ve liman harçları ile diploma harçları hariç olmak üzere
(8) sayılı tarifeye konu harçlar ve trafik harçlarına mevzu
işlemler ile 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri
Kanununda yer alan bina inşaat harcı ve yapı kullanma izin
harcına mevzu işlemlerde; Maliye Bakanlığına bağlı tahsil
dairelerine vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belge
aranılması zorunluluğu getirmeye, bu kapsama girecek amme
alacaklarını tür, tutar ve işlemler itibarıyla topluca veya
ayrı ayrı tespit etmeye, zorunluluk getirilen işlemlerde hangi hallerde
bu zorunluluğun aranılmayacağını ve maddenin uygulamasına
ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Takibata selahiyetli tahsil dairesince, bu madde kapsamında
getirilen zorunluluğa rağmen borcun olmadığına dair
belgeyi aramaksızın işlem tesis eden kurum ve kuruluşlara
ikibin Yeni Türk Lirası idari para cezası verilir. İdari para cezası,
ilgilisine tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir.
İdari para cezasına karşı tebliğ tarihini takip eden otuz gün içinde
idare mahkemesinde dava açılabilir.2486-1
Tahsil edilen amme alacaklarından yapılacak reddiyat
sebebiyle mahsuplar:
Madde 23 – Tahsil edilip de kanuni sebeplerle reddi icabeden
amme alacakları, istihkak sahiplerinin reddiyatı
yapacak olan amme idaresine olan muaccel borçlarına mahsup
edilmek suretiyle reddolunur.
Umumi bütçeden reddedilen paralar arasında hususi idarelerle
belediyelere ait olan kısımları ret ve mahsup olunduğu
senede bu idareler nam ve hesabına ayrılacak hisselerden
Hazinece tevkif ve mahsup olunur.
İptal davası açılması:
Madde 24 – Amme borçlusunun bu kanunun 27, 28, 29 ve 30 uncu
maddelerinde yazılı tasarruf ve muamelelerinin
iptali için umumi mahkemelerde dava açılır ve bu davalara
diğer işlere takdimen umumi hükümlere göre bakılır.
İptal talebinde muhatap:
Madde 25 – İptal borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya
borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan
kimselerle, bunların mirasçılarına ve suiniyet sahibi diğer
üçüncü şahıslara karşı istenir.
Hükümsüz sayılmada zamanaŞımı:
Madde 26 – 27, 28, 29 ve 30 uncu maddelerde sözü geçen
tasarrufların vukuu tarihinden beş yıl geçtikten sonra
mezkür maddelere istinaden dava açılamaz.
İvazsız tasarrufların hükümsüzlüğü:
Madde 27 – Amme alacağını ödememiş borçlulardan, müddetinde
veya hapsen tazyikına rağmen mal beyanında
bulunmıyanlarla, malı bulunmadığını bildiren veyahut beyan
ettiği malların borcuna kifayetsizliği anlaşılanların ödeme
müddetinin başladığı tarihten geriye doğru iki yıl içinde
veya ödeme müddetinin başlamasından sonra yaptıkları bağışlamalar
ve ivazsız tasarruflar hükümsüzdür.
BağıŞlama sayılan tasarruflar:
Madde 28 – Yirmi yedinci maddenin tatbikı bakımından
aşağıdaki tasarruflar bağışlama hükmündedir:2487
1. Üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan hısımlariyle,
eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri
hısımlar arasında yapılan ivazlı tasarruflar,
2. Kendi verdiği malın, aktin yapıldığı sıradaki değerine
göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği
akitler,
3. Borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs menfaatine
kaydı hayat şartiyle irat ve intifa hakkı tesis ettiği akitler.
Hükümsüz sayılan diğer tasarruflar:
Madde 29 – Amme alacağını ödemiyen borçlulardan müddetinde
veya hapsen tazyikına rağmen mal beyanında
bulunmıyanlarla, malı bulunmadığını bildiren veyahut beyan
ettiği malların borcuna kifayetsizliği anlaşılanların ödeme
müddetinin başladığı tarihten geriye doğru iki yıl içinde
veya ödeme müddetinin başlamasından sonra yaptıkları
tasarruflardan aşağıda belirtilenler hükümsüzdür:
1. Borçlunun teminat göstermeyi evvelce taahhüt etmiş olduğu
haller müstesna olmak üzere borçlu tarafından mevcut
bir borcu temin için yapılan rehinler,
2. Borca karşılık para veya mütat ödeme vasıtalarından gayrı
bir suretle yapılan ödemeler,
3. Vadesi gelmemiş bir borç için yapılan ödemeler.
Amme alacağının tahsiline imkan bırakmamak maksadiyle
yapılan tasarruflar:
Madde 30 – Borçlunun malı bulunmadığı veya borca yetmediği
takdirde amme alacağının bir kısmının veya
tamamının tahsiline imkan bırakmamak maksadiyle borçlu
tarafından yapılan bir taraflı muamelelerle borçlunun maksadını
bilen veya bilmesi lazımgelen kimselerle yapılan bütün
muameleler tarihleri ne olursa olsun hükümsüzdür.
Üçüncü Şahısların hakları ve mecburiyetleri:
Madde 31 – 27, 28, 29 ve 30 uncu maddelerde sözü edilen
tasarruf ve muamelelerden faydalananlar elde ettiklerini,
elden çıkarmışlarsa takdir edilecek bedelini vermeye bu
kanun hükümleri dairesinde vermeye mecburdurlar. Bunlar karşılık
olarak verdikleri şeyden dolayı alacaklı amme idaresinden
bir talepte bulunamazlar.
Tasfiye halinde vazifeliler:
Madde 32 – Hükmi şahısların tasfiyesinde bunların borçlu
bulundukları amme alacaklarını ödeme ve bu kanun
hükümlerinin tatbikıyla ilgili vecibeleri tasfiye
memurlarına, hükmi şahsiyeti olmıyan ortaklıklarla yabancı kurumların
Türkiye'deki şube, ajans ve mümessilliklerinin tasfiyesinde
bunların vecibeleri tasfiyeyi yürütenlere geçer.
Tasfiye halinde mesuliyet:
Madde 33 – Tasfiye memurları veya tasfiyeyi yürütenler,
tasfiyenin başladığını üç gün içinde ilgili tahsil dairelerine
bildirmek mecburiyetindedirler.
Tasfiye memurları veya tasfiyeyi yürütenler, amme
idarelerinin her türlü alacaklarını ödemeden veya ödemek üzere
ayırmadan önce tasfiye sonucunda elde edileni dağıtamazlar
veya bunlar üzerinde her hangi bir şekilde tasarrufta
bulunamazlar. Aksi halde tahakkuk etmiş ve edecek amme
alacaklarından tasfiye memurları veya tasfiyeyi yürütenler şahsan
ve müteselsilen mesul olurlar. Bu mesuliyet yapılan
tasarrufların ifade ettiği para miktarını geçemez.
Bunların ödedikleri borçlar için amme alacağı ödenmeden
kendilerine dağıtım yapılmış olanlara rücu hakları
mahfuzdur.
Ortaklığın feshini isteme:
Madde 34 – Borçluya ait mal bulunmadığı veya amme alacağını
karşılamaya yetmediği yahut borçlu veya ortaklık
tarafından bu kanuna göre teminat gösterilmediği takdirde,
borçlunun sermayesi eshama münkasim olmıyan ortaklıklardaki
hisselerinden amme alacağının tahsili için genel hükümler
dairesinde ortaklığın feshi istenebilir.
Sermayesi eshama münkasim komandit şirketlerinin komandite
şeriklerinin borçları için bu madde hükmü mezkür
şirketler hakkında da tatbik olunur.2488
Limited şirketlerin amme borçları (1)(2)
Madde 35 – (Değişik: 22/7/1998 – 4369/ 21 md.)
Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen
tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme
alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya
sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi
tutulurlar.
(Ek fıkra: 4/6/2008-5766/3 md.) Ortağın şirketteki sermaye
payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan
şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden
birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.
(Ek fıkra: 4/6/2008-5766/3 md.) Amme alacağının doğduğu ve
ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin
farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme
alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu
tutulur.
Kanuni Temsilcilerin Sorumluluğu
Mükerrer Madde 35 – (Ek: 25/5/1995 – 4108/11 md.)
Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve
cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal
varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya
tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni
temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare
edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil
edilir.
Bu madde hükmü, yabancı şahıs veya kurumların Türkiye’deki
mümessilleri hakkında da uygulanır.
Tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş
olmaları, kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden
önceki zamanlara ait sorumluluklarını kaldırmaz.
Temsilciler, teşekkülü idare edenler veya mümessiller, bu
madde gereğince ödedikleri tutarlar için asıl amme
borçlusuna rücu edebilirler.
(Ek fıkra: 4/6/2008-5766/4 md.) Amme alacağının doğduğu ve
ödenmesi gerektiği zamanlarda kanuni temsilci veya
teşekkülü idare edenlerin farklı şahıslar olmaları halinde
bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu
tutulur.
(Ek fıkra: 4/6/2008-5766/4 md.) Kanuni temsilcilerin
sorumluluklarına dair 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer
alan hükümler, bu maddede düzenlenen sorumluluğu ortadan
kaldırmaz.
Birleşme, devir, bölünme ve şekil değiştirme halleri: (3)
Madde 36 – (DeğiŞik : 20/6/2001 -4684/24 md.)
Bu Kanunun tatbiki bakımından;
a) İki veya daha ziyade hükmî şahsın birleşmesi halinde yeni
kurulan hükmî şahıs,
b) Devir halinde devir alan hükmî şahıs,
c) Bölünme halinde bölünen hükmî şahsın varlıklarını
devralan hükmî şahıslar,
d) Şekil değiştirme halinde yeni hükmî şahıs,
Birleşen, devir alınan, bölünen veya eski şekildeki hükmi
şahıs ve şahısların yerine geçer.
––––––––––––––––
(1) Bu madde baŞlığı, 22/7/1998 tarih ve 4369 sayılı Kanunun
21 inci maddesiyle değiŞtirilmiŞ ve metne iŞlenmiŞtir.
(2) 4/6/2008 tarihli ve 5766 sayılı Kanunun 3 üncü
maddesiyle; bu maddede yer alan "şirketten tahsil imkanı bulunmayan"
ibaresi "şirketten
tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil
edilemeyeceği anlaşılan" şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
(3) Bu madde başlığı; “Birleşme, devir ve şekil değiştirme
halleri” iken, 20/6/2001 tarihli ve 4684 sayılı Kanunla metne işlendiği şekilde
değiştirilmiştir.2488-1
Yurt dışı çıkış tahdidi:
Madde 36 /A – (Ek: 4/6/2008-5766/5 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/165 md.)
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Ödeme
Ödeme zamanı ve önce ödeme:
Madde 37 – Amme alacakları hususi kanunlarında belli edilen
zamanlarda ödenir.
Hususi kanunlarında ödeme zamanı tesbit edilmemiş amme
alacakları Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre
yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödenir.
Bu ödeme müddetinin son günü amme alacağının vadesi günüdür.
Amme borçlusu isterse borcunu belli zamanlardan önce
ödiyebilir.
Taksitlerin zamanında ödenmemesi:
Madde 38 – (Mülga: 22/7/1998 – 4369/82 md.)
Ödeme yeri:
Madde 39 – Hususi kanunlarında ödeme yeri gösterilmemiş amme
alacakları, borçlunun ikametgahının bulunduğu
yer tahsil dairesine ödenir.
Hususi kanunlarında ödeme yeri gösterilmiş olsun olmasın
borçlunun alacaklı tahsil dairesindeki hesabı
bildirmek şartiyle diğer tahsil dairelerine de ödeme
yapılabilir. Bu fıkra gereğince yapılacak ödemeler tahsildarlara
yapılamaz.(1)
Ödeme şekli, makbuz:
Madde 40 – Ödeme, alacaklı tahsil dairesinin salahiyetli ve
mesul memurları tarafından verilecek makbuz karşılığı
yapılır.
(Ek fıkra: 25/12/2003-5035/3 md.) Maliye Bakanlığı, ödemenin
özel ödeme şekilleri kullanılmak suretiyle yapılması
zorunluluğunu getirmeye yetkilidir. Bu yetki; tahsil
daireleri, amme alacağının türü, ödeme zamanı ve bulunduğu safhalar
itibarıyla topluca veya ayrı ayrı kullanılabilir.
Makbuz karşılığı yapılmıyan ödemelerle salahiyetli ve mesul
memurlardan başkalarına yapılan ödemeler amme
alacağına mahsup edilemez.
Amme alacaklarının tahsilinde kullanılan makbuzların şeklini
ilgili amme idareleri tayin eder.
Borçlular makbuzlarını amme alacağının tahsil zamanaşımı
müddeti sonuna kadar saklamaya ve salahiyetli
memurlarca istendiğinde göstermeye mecburdurlar.
Makbuzun borçluya posta ile gönderilmesi gerektiği hallerde
posta masrafı alacaklı amme idaresine aittir.
Hususi kanunlarındaki makbuz verilmesinden başka şekillerde
yapılan tahsilata ait hükümler mahfuzdur.
___________________
(1) Bu fıkrada yer alan "bu yerin belediye sınırları
dışındaki" ibaresi 31/5/2012 tarihli ve 6322 sayılı Kanunun 1 inci
maddesiyle; "diğer"
şeklinde değiştirilmiştir.2489
Hususi ödeme şekilleri:
Madde 41 – Maliye Vekaletinin tayin edeceği yerlerde,
nevileri mezkür Vekaletçe tesbit edilecek amme alacakları,
bu Vekaletçe isimleri belirtilecek bankalar delaletiyle veya
postaneler vasıta kılınmak suretiyle ödenebilir.
Maliye Vekaleti bu madde gereğince ödeme yapılmasını ihtiyar
ettiği takdirde, ödemenin:
1. Çizgili çek kullanılmak suretiyle,
2. Mükellef hesabından aynı bankadaki ilgili vergi dairesi
veya Merkez Bankası hesabına münakale suretiyle,
3. Vergi dairelerinin veya Merkez Bankasının hesabı bulunan
bankalara bu daireler hesabına ödeme suretiyle,
4. Postaneler vasıta kılınmak suretiyle,
5. (Ek: 30/7/2003-4962/2 md.) Banka kartı, kredi kartı ve
benzeri kartlar kullanılmak suretiyle,
yapılmasını düzenlemeye salahiyetlidir.
(Ek: 31/1/1984 - 2975/1 md.; DeğiŞik: 24/3/1988 - 3418/34
md.) Bankalarca tahsil edilen veya banka kartı, kredi
kartı ve benzeri kartlar kullanımı karşılığı olarak ödenmesi
gereken paraların T.C. Merkez Bankasına aktarılması süresi,
tahsil edildikleri tarihten itibaren azami 7, kredi kartı
ile yapılan ödemelerde, işlem tarihini takip edene günden itibaren azami
20, postaneler vasıta kılınmak suretiyle yapılan ödemelerde,
yapılan ödemelerin ilgili vergi dairelerine intikal ettirilme süresi,
ödemenin yapıldığı tarihten itibaren azami 10 gündür.(1)
(Ek: 31/1/1984 - 2975/1 md.; DeğiŞik: 30/7/2003-4962/2 md.)
Maliye Bakanlığı bu süreyi aşmamak üzere alacak
türleri ve/veya bankalar itibarıyla farklı süreler tayin
etmeye yetkilidir.
(Ek: 31/1/1984 - 2975/1 md.; DeğiŞik: 24/3/1988 - 3418/34
md.) Bankalarca tahsil edilen veya banka kartı, kredi
kartı ve benzeri kartlar kullanımı karşılığı olarak ödenmesi
gereken paralar süresinde T.C. Merkez Bankasına aktarılmadığı,
postaneler vasıtasıyla yapılan ödemeler süresinde vergi
dairelerine intikal ettirilmediği takdirde, sözkonusu amme alacağı,
tahsilatı yapan bu kuruluşlardan gecikme zammı tatbik
edilmek suretiyle tahsil edilir.(1)
(Ek: 31/1/1984 - 2975/1 md.; değiŞik: 24/3/1988 - 3418/34
md.) Tahsilatı yapan veya banka kartı, kredi kartı ve
benzeri kartlar kullanımından dolayı ödeme yapması gereken
banka şube müdürleri, tahsil edilen paraların belirlenen
sürelerde T.C. Merkez Bankasına aktarılmasından, postane
veya posta çek merkezi müdürleri ise postane vasıta kılınarak
yapılan ödemelerin belirlenen sürelerde ilgili vergi
dairelerine intikal ettirilmesinden sorumludurlar.(1) (2)
(Ek: 31/1/1984 - 2975/1 md.; DeğiŞik: 24/3/1988 - 3418/34
md.; İptal:Ana. Mah.’nin 23/3/2004 tarihli ve E.
2001/119 , K. 2004/37 sayılı Kararı ile.)
––––––––––––––––––––
(1) 30/7/2003 tarihli ve 4962 sayılı Kanunun 2 nci
maddesiyle;
a) Üçüncü fıkraya, "veya banka kartı, kredi kartı ve
benzeri kartlar kullanımı karşılığı olarak ödenmesi gereken" ibaresi
ve "kredi kartı ile yapılan ödemelerde, işlem tarihini
takip eden günden itibaren azami 20,"; beşinci fıkrasına "veya banka
kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar kullanımı karşılığı
olarak ödenmesi gereken"; altıncı fıkrasına "veya banka kartı, kredi
kartı ve benzeri kartlar kullanımından dolayı ödeme yapması
gereken" ibareleri eklenmiş ve işlenmiştir.
b) Dördüncü fıkrası “Maliye ve Gümrük Bakanlığı bu süreyi
aşmamak üzere bankalar itibariyle farklı süreler tayin
etmeye yetkilidir.” iken metne işlendiği şekilde
değiştirilmiştir.
(2) Bu fıkrada yer alan “postane ve posta çek merkezleri
müdürleri” ile ilgili olarak 2/3/1950 tarihli ve 5584 sayılı Kanunun
Mükerrer 66 ncı maddesine bakınız.
.2490
(Ek: 30/7/2003-4962/2 md.) Bankalar amme alacaklarının kredi
kartı ile ödenmesi sırasında amme borçlusundan
komisyon alabilirler. Maliye Bakanlığı, kredi kartı
kullanılmak suretiyle yapılacak ödemelerde komisyon ödenmemesi için
amme alacağının vade tarihinden (bu tarih dahil) azami 20
gün öncesine kadar belirlenecek bir sürede ödeme yapılması
şartını getirmeye, ödemelerin; komisyonsuz veya komisyon
karşılığı yapılma şekillerinden birini veya her ikisini birlikte
kullandırmaya yetkilidir.
Çekle veya münakale emri ile ödemeye ait hususi hükümler:
Madde 42 – Çizgili çekle yapılan ödemeler Ticaret Kanunu
hükümlerine tabidir, ancak:
1. Amme alacağının ödenmesi için düzenlenen çek ilgili vergi
dairesi adına, emre muharrer olmadığı kaydı ile ve bir
banka üzerine çekilir. Alacağın teşhisine yaramak ve Ticaret
Kanununa aykırı olmamak üzere çek üzerine dercedilecek
malümatı tesbit etmeye Maliye Vekaleti salahiyetlidir.
2. Çek veya münakale emrinin veya banka kartı, kredi kartı
ve benzeri kartlar ile yapılan ödemenin herhangi bir
sebeple tediye edilmemesi halinde amme alacaklısının
borçluya karşı rücu hakkı mahfuzdur.(1)
2 numaralı fıkra gereğince muamele yapıldığı takdirde çek
veya münakale emrinin kabul edilmemesi keyfiyeti tevsik
ve bu durum münakale istiyene, keşideciye veya bunların
temsilcilerine tebliğ edilerek kabul edilmiyen çek iade olunur.
Çeklerde tanzim tarihi:
Madde 43 – (Değişik: 31/1/1984 - 2975/2 md.)
Çekler tahsil dairesine, postaya veya bankaya verildiği
tarihle veya en çok bir gün evvelki tarihle tanzim edilmiş
olmalıdır. Daha eski tarihli çekler kabul edilmez.
Hususi ödeme Şekillerinde ödeme tarihi:
Madde 44 – (DeğiŞik birinci fıkra: 25/5/1995 - 4108/12 md.)
41 inci maddeye göre yapılan ödemelerde çekin tahsil
dairesine veya bankaya verildiği, paranın bankaya veya
postaneye yatırıldığı, banka kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar ile
yapılan ödemelerde işlemin kartla yapıldığı, münakale emri
üzerine paranın tahsil dairesi hesabına geçtiği gün ödeme
yapılmış sayılır.(1)
42 nci maddenin 2 numaralı fıkrası hükmü mahfuzdur.
Vergi cüzdanları:
Madde 45 – (Değişik: 31/1/1984 - 2975/4 md.)
Vergi, resim gibi belli bir amme alacağı ile devamlı surette
mükellef tutulanlar adına tahakkuk ettirilen amme
alacakları ile bunlardan yapılan tahsilatı göstermek üzere
vergi cüzdanları düzenlenir.
Vergi cüzdanlarının fiyatını, ihtiva edeceği bilgileri,
cüzdan almaya dair şekil ve esasları, hangi vergiler hakkında
uygulanacağını, kimlere verileceğini ve uygulama zamanını
tespitte Maliye ve Gümrük Bakanlığı yetkilidir. Diğer amme
idareleri, alacaklarının mahiyetine uygun olarak bu
cüzdanların şeklinde ve kullanılış tarzında değişiklik yapabilirler.
Vergi cüzdanı mükelleflere bedeli karşılığında verilir.
Vergi cüzdanlarındaki her türlü bilgiler tahsil daireleri
tarafından, tahsile dair kayıtlar ise tahsil daireleri, postaneler
veya bankalar tarafından yazılır, imzalanır ve mühürlenir.
Tahsil daireleri, bankalar ve postaneler tarafından vergi
cüzdanlarına yapılan kayıtlar damga vergisinden muaftır.
Ödemenin ispatı:
Madde 46 – (Değişik birinci fıkra: 31/1/1984 - 2975/5 md.)
Amme alacağının ödendiği, selahiyetli ve mesul
memurlar tarafından verilen makbuzlar ile tahsil daireleri,
bankalar veya postaneler tarafından vergi cüzdanlarına yazılarak,
imzalanıp mühürlenen tahsile ait kayıtlarla ispat
olunabilir.
42 nci maddenin 2 numaralı fıkrası hükmü mahfuzdur.
Ödemenin mahsup edileceği alacaklar:
Madde 47 – (Değişik: 22/7/1998 - 4369/22 md.)
Amme alacağına karşılık rızaen yapılan ödemeler sırasıyla;
ödeme süresi başlamış henüz vadesi
geçmemiş, içinde bulunulan takvim yılı sonunda zaman aşımına
uğrayacak, aynı tarihte zaman aşımına
uğrayacak alacaklarda her birine orantılı olarak, vadesi
önce gelen
__________________
(1) 30/7/2003 tarihli ve 4962 sayılı Kanunun 17 nci
maddesiyle, 42 nci maddenin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yer
alan "Çek veya münakale emrinin" ibaresi,
"Çek veya münakale emrinin veya banka kartı, kredi kartı ve benzeri
kartlar
ile yapılan ödemenin" şeklinde; 44 üncü maddesinin
birinci fıkrasında yer alan" paranın bankaya veya postaneye
yatırıldığı," ibaresi, "paranın bankaya veya
postaneye yatırıldığı, banka kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar ile yapılan
ödemelerde işlemin kartla yapıldığı," şeklinde
değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.2491
ve teminatsız veya az teminatlı olana mahsup edilir.
Ödemenin, alacak aslı ile fer'ilerinin tamamını karşılamaması halinde
mahsup alacağın asıl ve fer'ilerine orantılı olarak yapılır.
Amme alacağına karşılık cebren tahsil olunan paralar; önce
parayı tahsil eden dairenin, artarsa aynı amme idaresinin
takibe iştirak etmiş olan diğer alacaklı tahsil dairelerinin
takip konusu alacak aslı ve fer'ilerine orantılı olarak mahsup edilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Tecil, tehir, gecikme zammı
Tecil:
Madde 48 – (Değişik birinci fıkra: 30/5/1985 - 3209/1 md.)
Amme borcunun vadesinde ödenmesi veya haczin
tatbiki veyahut haczolunmuş malların paraya çevrilmesi amme
borçlusunu çok zor duruma düşürecekse, borçlu tarafından
yazı ile istenmiş ve teminat gösterilmiş olmak şartıyla,
alacaklı amme idaresince veya yetkili kılacağı makamlarca; amme
alacağı 36 ayı geçmemek üzere ve faiz alınarak tecil
olunabilir. (1)
(Ek: 4/6/2008-5766/6 md.) Şu kadar ki, amme borçlusunun
alacaklı tahsil daireleri itibarıyla tecil edilen borçlarının
toplamı ellibin Yeni Türk Lirasını (bu tutar dahil) aşmadığı
takdirde teminat şartı aranılmaz. Bu tutarın üzerindeki amme
alacaklarının tecilinde, gösterilmesi zorunlu teminat tutarı
ellibin Yeni Türk Lirasını aşan kısmın yarısıdır. Bakanlar Kurulu;
bu tutarı on katına kadar artırmaya, yarısına kadar
indirmeye, yeniden kanuni tutarına getirmeye ve alacaklı amme idareleri
itibarıyla bu hadler arasında farklı tutar belirlemeye
yetkilidir.
(Ek: 31/1/1984 - 2975/6 md.) Borcunun tecilini talep eden
ancak, talepleri uygun görülmeyerek reddedilen borçlular
söz konusu borçlarını reddin tebliği tarihinden itibaren
idarece 30 güne kadar verilebilecek ödeme süresi içinde ödedikleri
takdirde bu amme alacağı ödendiği tarihe kadar faiz alınmak
suretiyle tecil olunur.
Tecil salahiyetini kullanacak ve bu salahiyeti devredecek
olanlar, Devlete ait amme alacaklarında ilgili vekiller,
vilayet hususi idarelerine ait amme alacaklarında valiler,
belediyelere ait amme alacaklarında belediye reisleridir.
(DeğiŞik fıkra: 4/6/2008-5766/6 md.) Haciz yapılmışsa mahcuz
mal, değeri tutarınca teminat yerine geçer. Tecil
edilen amme alacakları ile ilgili olarak daha önce tatbik
edilen ve borcun tamamını karşılayacak değerde olan hacizler,
yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır ve buna isabet eden
teminat iade edilir. Ancak, mahcuz malların değeri tecil edilen borç
tutarından az, zorunlu teminat tutarından fazla olması
halinde, tatbik edilen hacizler, tecil şartlarına uygun olarak yapılan
ödemeler neticesinde kalan tecilli borç tutarı mahcuz mal
değerinin altına inmediği müddetçe kaldırılmaz. Tecilli borca
karşılık alınan teminat ise, tecil şartlarına uygun olarak
yapılan ödemeler neticesinde kalan tecilli borç tutarının zorunlu
teminat tutarının altına inmesi durumunda, yapılan ödemeler
nispetinde kaldırılır.
–––––––––––––
(1) 4/6/2008 tarihli ve 5766 sayılı Kanunun 6 ncı
maddesiyle; bu fıkrada yer alan "vergi, resim, harç, ceza tahkik ve
takiplerine ait
muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası ve gecikme zammı
alacakları iki yılı, bu alacaklar dışında kalan amme alacakları ise beş
yılı" ibaresi "amme alacağı 36 ayı" şeklinde
değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.2492
(DeğiŞik fıkra: 4/6/2008-5766/6 md.) Tecil salahiyetini
kullanacak ve bu salahiyeti devredecek olan makamlar; tecil
edilecek amme alacaklarını tür ve tutar olarak belirlemeye,
amme borçlusunun faaliyetine devam edip etmediğini esas alarak
tecil edilecek alacakları tespit etmeye, tecilde taksit
zamanlarını ve diğer şartları tayin etmeye ayrıca 213 sayılı Kanuna göre
doğal afetler nedeniyle ilan edilen mücbir sebep hali
kapsamındaki amme borçlularının, mücbir sebep halinin sona erdiği
tarihe kadar ödemeleri gereken amme borçları ile mücbir
sebep nedeniyle ödeme süreleri ertelenen amme borçlarını faiz
alınmaksızın veya yürürlükteki faiz oranından daha düşük
faiz oranıyla tecil etmeye yetkilidir. (1)
Tecil şartlarına riayet edilmemesi, değerini kaybeden
teminatın veya mahcuz malların tamamlanmaması veya
yerlerine başkalarının gösterilmemesi hallerinde amme
alacağı muaccel olur. (Ek: 25/5/1995-4108/13 md.) Tecil edilen
amme alacağının gecikme zammı tatbik edilmeyen alacaklardan
olması halinde, ödenen tecil faizleri iade veya mahsup
edilmez.
İcranın kaza mercilerince tehiri: (2)
Madde 49 – İdarece tecil edilmiş bir amme alacağı hakkında
kaza mercilerince icranın tehiri kararı verilmişse: Kaza
mercilerinin tehir müddeti tecil müddetinden az olduğu
takdirde; tecil olunan alacak icranın tehiri müddetinin sonundan tecil
müddeti sonuna kadar olan müddet içinde ve kaza mercilerinin
tehiri dolayısiyle zamanında ödenmemiş borç miktariyle
birlikte yeniden taksite bağlanarak alınır. Kaza
mercilerinin tehir müddeti tecil müddetinden çok ise; evvelce yapılan tecil
hükümsüzdür.
Takibatın kaza mercilerince tehiri kanuni tecil müddetini
aştığı takdirde tecil müddeti uzatılmaz.
Ölüm halinde takibin geri bırakılması:
Madde 50 – Karısı yahut kocası, kan ve sıhriyet itibariyle
usul veya furuundan birisi ölen borçlu hakkındaki takip
ölüm günü ile beraber üç gün için geri bırakılır.
Borçlunun ölümü halinde terekenin borçlarından dolayı ölüm
günü ile beraber üç gün için takip geri bırakılır. Üç
günün bitiminde terekenin borçları için takibata devam
olunur.
Mirasçılar, mirası kabul veya ret etmemişlerse bu hususta
Medeni Kanundaki muayyen müddetler geçinceye kadar
takip geri bırakılır.
Gecikme Zammı, Nispet ve Hesabı:
Madde 51- (DeğiŞik: 25/12/2003-5035/4 md.)(3)
Amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına
vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için ayrı ayrı %
4 oranında gecikme zammı tatbik olunur. Ay kesirlerine
isabet eden gecikme zammı günlük olarak hesap edilir.
Gecikme zammı birmilyon liradan az olamaz.
Gecikme zammı; 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre uygulanan
vergi ziyaı cezalarında bu madde uyarınca
belirlenen oranda, mahkemeler tarafından verilen ve ceza
mahiyetinde olan amme alacaklarında ise bu oranın yarısı
ölçüsünde uygulanır. Bunların dışındaki ceza mahiyetinde
olan amme alacaklarına gecikme zammı tatbik edilmez.
Bakanlar Kurulu, gecikme zammı oranlarını aylar itibarıyla
topluca veya her ay için ayrı ayrı, yüzde onuna kadar
indirmeye, gecikme zammı oranı ile gecikme zammı asgari
tutarını iki katına kadar artırmaya, ayrıca gecikme zammı oranını
aylar itibarıyla farklı olarak belirlemeye ve gecikme
zammını bileşik faiz usulüyle aylık, üç aylık, altı aylık veya yıllık olarak
hesaplatmaya yetkilidir.
––––––––––––––
(1) 31/10/2012 tarihli ve 6358 sayılı Kanunun 21 inci
maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tayin etmeye” ibaresinden sonra
gelmek üzere “ayrıca 213 sayılı Kanuna göre doğal afetler
nedeniyle ilan edilen mücbir sebep hali kapsamındaki amme
borçlularının, mücbir sebep halinin sona erdiği tarihe kadar
ödemeleri gereken amme borçları ile mücbir sebep
nedeniyle ödeme süreleri ertelenen amme borçlarını faiz
alınmaksızın veya yürürlükteki faiz oranından daha düşük faiz
oranıyla tecil etmeye” ibaresi eklenmiştir.
(2) 4/6/2008 tarihli ve 5766 sayılı Kanunun 7 nci
maddesiyle; bu maddenin ikinci fıkrasında yer alan "iki senelik"
ibaresi
"kanuni" şeklinde değiştirilmiş ve metne
işlenmiştir.
(3) 19/10/2010 tarihli ve 27734 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan 12/10/2010 tarihli ve 2010/965 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararının eki Kararın 1 inci maddesiyle, birinci fıkrada yer
alan gecikme zammı oranı her ay için ayrı ayrı uygulanmak
üzere %1,40 olarak belirlenmiştir. 2492-1
Gecikme zammında tatbik müddeti ve diğer hükümler:
Madde 52 – (Değişik: 31/1/1984 - 2975/8 md.)
Gecikme zammının tatbik müddeti, amme alacağının tecilinde
tecilin yapıldığı, iflas halinde iflasın açıldığı, aciz
halinde bu durumun sabit olduğu güne kadar olan müddettir.
Gecikme zammının önceden borçluya bildirilmesi gerekmez.
Aslın ödenmiş olması gecikme zammının takip ve tahsiline
mani değildir.
Köylerde gecikme zammı:
Madde 53 – (Değişik birinci fıkra: 26/11/1980 - 2347/5 md.)
Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilecek vergiler
hariç olmak üzere belediye sınırları dışındaki köylerde
tahsildarlar tarafından tahsil olunan amme alacakları ödeme süresi
içinde ödenmediği takdirde bunlar için yalnız % 10 gecikme
zammı uygulanır.
Ödeme müddeti geçmiş olmasına rağmen tahsildarların
gidemediği köylerdeki borçlulara bu zam, tahsildarın ilk
uğradığı zaman içinde borçlarını ödemedikleri takdirde
tatbik olunur.
İKİNCi KISIM
Amme alacağının cebren tahsili
BİRİNCİ BÖLÜM
Cebren tahsil ve takip esasları
Cebren tahsil ve Şekilleri:
Madde 54 – Ödeme müddeti içinde ödenmiyen amme alacağı
tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Cebren tahsil
aşağıdaki şekillerden herhangi birinin tatbikı suretiyle
yapılır:
1. Amme borçlusu tahsil dairesine teminat göstermişse,
teminatın paraya çevrilmesi yahut kefilin takibi,
2. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktardaki mallarının
haczedilerek paraya çevrilmesi,
3. Gerekli şartlar bulunduğu takdirde borçlunun iflasının
istenmesi.2493
Ödeme emri:
Madde 55 – Amme alacağını vadesinde ödemiyenlere, 7 gün
içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde
bulunmaları lüzumu bir "ödeme emri" ile tebliğ
olunur.
Ödeme emrinde borcun asıl ve ferilerinin mahiyet ve
miktarları, nereye ödeneceği, müddetinde ödemediği veya mal
bildiriminde bulunmadığı takdirde borcun cebren tahsil ve
borçlunun mal bildiriminde bulununcaya kadar üç ayı geçmemek
üzere hapis ile tazyik olunacağı, gerçeğe aykırı bildirimde
bulunduğu takdirde hapis ile cezalandırılacağı kayıtlı bulunur.
Ayrıca, borçlunun 114 üncü maddedeki vazifeleri ve bu
vazifeleri yerine getirmediği takdirde hakkında tatbik edilecek olan
ceza bu ödeme emrinde kendisine bildirilir.
Belediye hududu dışındaki köylerde bulunan borçlulara ödeme
emirleri muhtarlıkça tebliğ olunur. Ödeme emirlerinin
muhtarlığa tevdii tarihinden itibaren 15 gün içinde tebligat
yapılmadığı takdirde ödeme emirleri tebliğ edilmemiş olan
borçluların isimleri ödeme emri hüküm ve mahiyetindeki bir
"ödeme cetveline" alınarak borçlular borçlarını ödemeye ve mal
bildiriminde bulunmaya çağırılırlar. Ödeme cetveli köy
ihtiyar kurulu kapısına bir örneği de köyde herkesin görebileceği
umumi bir mahalle 10 gün müddetle asılmak suretiyle tebliğ
olunur ve cetvelin asıldığı köy muhtarlığınca münadi vasıtasiyle
ilan olunur. Cetvel asılırken ve indirilirken keyfiyet
muhtarlıkça zabıt varakasiyle tesbit edilir. Cebren tahsil ve takip ödeme
emrinin tebliği veya ödeme cetvelinin indirilmesi tarihinde
başlamış olur.
Borcunu vadesinde ödemiyenlere ait malları elinde bulunduran
üçüncü şahıslardan bu malları 7 gün içinde
bildirmeleri istenir.
Teminatlı alacaklarda takip:
Madde 56 – Karşılığında teminat gösterilmiş bulunan amme
alacağı vadesinde ödenmediği takdirde, borcun 7 gün
içinde ödenmesi, aksi halde teminatın paraya çevrileceği
veya diğer şekillerle cebren tahsile devam olunacağı borçluya
bildirilir. 7 gün içinde borç ödenmediği takdirde teminat bu
kanun hükümlerine göre paraya çevrilerek amme alacağı tahsil
edilir.
Kefil ve yabancı Şahıs veya kurumlar mümessillerini takip:
Madde 57 – Kefil ve yabancı şahıs veya kurumların
mümessilleri bu kanun hükümlerine göre ve aynen asıl
borçluların tabi tutuldukları usullerle takip olunur.
Ödeme emrine itiraz:
Madde 58 – Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle
bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya
zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7
gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi
itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtirazın
şekli, incelenmesi ve itiraz incelemelerinin iadesi hususlarında Vergi
Usul Kanunu hükümleri tatbik olunur.
Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve
miktarını açıkça göstermesi lazımdır, aksi halde itiraz
edilmemiş sayılır.
(Mülga üçüncü fıkra: 28/1/2010-5951/1 md.)
İtiraz komisyonu bu itirazları en geç 7 gün içinde karara
bağlamak mecburiyetindedir.
İtirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan,
hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağı
% 10 zamla tahsil edilir.
İtiraz komisyonlarının bu konudaki kararları kesindir.2494
Borcun tamamına bu madde gereğince vakı itirazların tamamen
veya kısmen reddi halinde, borçlu ret kararının
kendisine tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde mal
bildiriminde bulunmak mecburiyetindedir.
Borcun bir kısmına karşı bu madde gereğince vakı itirazlar
mal bildiriminde bulunma müddetini uzatamaz.
Mal bildirimi:
Madde 59 – Mal bildirimi, borçlunun gerek kendisinde,
gerekse üçüncü şahıslar elinde bulunan mal, alacak ve
haklarından borcuna yetecek miktarın, nevini, mahiyetini,
vasfını, değerini ve her türlü gelirlerini veya haczi kabil mal veya
geliri bulunmadığını ve yaşayış tarzına göre geçim
kaynaklarını ve buna nazaran borcunu ne suretle ödiyebileceğini yazı ile
veya sözle tahsil dairesine bildirmesidir.
(DeğiŞik: 26/11/1980 - 2347/6 md.) Köylerde mal bildirimi,
Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilecek vergiler
dışında kalan amme borçları için köy muhtarlığına da
yapılabilir.
Sözle bildirim halinde kayfiyet bir zabıtla tesbit edilir.
Her iki halde bildirimin yapıldığına dair amme borçlusuna
pulsuz makbuz verilir.
Mal bildiriminde bulunmıyanlar:
Madde 60 – (DeğiŞik: 13/6/1963 - 251/2 md.)
Kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlu, 7 günlük müddet
içinde borcunu ödemediği ve mal bildiriminde de
bulunmadığı takdirde mal bildiriminde bulununcaya kadar bir
defaya mahsus olmak ve üç ayı geçmemek üzere hapisle tazyik
olunur.
Hapisle tazyik kararı, ödeme emrinin tebliğini ve 7 günlük
müddetin bitmesini mütaakıp tahsil dairesinin yazılı talebi
üzerine icra tetkik mercii hakimi tarafından verilir.
Bu kararlar Cumhuriyet Savcılığınca derhal infaz olunur.
İcra tetkik mercii hakimi tarafından verilen hapsen tazyik
kararları her türlü harc ve resimden muaftır.
Mal edinme ve mal artmaları:
Madde 61 – Mal bildiriminde, malı olmadığını gösteren
veyahut borca yetecek kadar mal göstermemiş olan borçlu,
sonradan edindiği malları ve gelirindeki artmaları, edinme
ve artma tarihinden başlıyarak 15 gün içinde tahsil dairesine
bildirmeye mecburdur.
Haciz:
Madde 62 – Borçlunun, mal bildiriminde gösterilen veya
tahsil dairesince tesbit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar
elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve
haklarından amme alacağına yetecek miktarı tahsil dairesince
haczolunur.
(Ek fıkra: 16/7/2004-5228/12 md.) Maliye Bakanlığı amme
alacaklarının takibinde haczolunacak malların tespiti
amacıyla yapılacak mal varlığı araştırmasının şekli, alanı
ve kapsamı ile araştırma yapılacak amme alacaklarının türü ve
tutarını belirlemeye yetkilidir. Bu yetki alacaklı amme
idaresi itibarıyla da kullanılabilir.
Borçlu tarafından başkasının olduğu beyan veya üçüncü şahıs
tarafından ihtiyaten haciz veya istihkak iddia edilmiş
bulunan malların haczi en sonraya bırakılır.
Ancak haczolunan gayrimenkul artırmaya çıkarılmadan, borçlu,
borcun itfasına yetecek menkul mal veya vadesi
gelmiş sağlam alacak gösterirse gayrimenkul üzerinde haciz
baki kalmak üzere gösterilen menkul veya alacak da haczolunur.
Şu kadar ki, bu suretle mahcuz kalan gayrimenkulün idare ve
işletmesine ve hasılat ve menfaatlerine tahsil dairesi
müdahale etmez.
Tahsil dairesi alacaklı amme idaresi ile borçlunun
menfaatlerini mümkün olduğu kadar telif etmekle mükelleftir.2495
Diğer hakların paraya çevrilmesi:
Madde 63 – Tahsil dairesi, borçlunun haklarını tasfiye
bakımından onun haiz olduğu bütün salahiyetleri kullanarak
bir intifa hakkı veya taksim edilmemiş bir miras veya
iştirak halinde tasarruf olunan bir mal hissesi gibi malların paraya
çevrilebilir hale gelmesini genel hükümler dairesinde
sağlar. Bu suretle paraya çevrilebilir hale gelen mallar hakkında da bu
kanun hükümleri tatbik olunur.
Haciz varakası:
Madde 64 – (Değişik birinci fıkra: 25/5/1995 - 4108/14 md.)
Haciz muameleleri, tahsil dairelerince düzenlenen ve
alacaklı amme idaresinin, mahalli en büyük memuru veya
tevkil edeceği memur tarafından tasdik edilen haciz varakalarına
dayanılarak yapılır.
Bu varakaların şekli ve ihtiva edeceği bilgiler Maliye
Vekaletince belirtilir.
Köylerde haciz:
Madde 65 – Köylerde ve Köy Kanunu tatbik edilen bucaklarda
menkul mal haczi haciz varakası üzerine köy ihtiyar
kurullarınca yapılır.
(Değişik: 26/11/1980 - 2347/7 md.) Bu yerlerde gerek görülen
hallerde Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilecek
vergiler için muhtarın veya ihtiyar kurulu üyelerinden
birinin huzuriyle tahsil dairesine menkul mal haczi yaptırmaya o
mahallin en büyük mal memuru yetkilidir.
Borçlu elinde haczedilen mallara karŞı istihkak iddiaları:
Madde 66 – Borçlu, elinde bulunan bir malı üçüncü şahsın
mülkü veya rehni olarak gösterdiği yahut üçüncü bir şahıs
tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia
edildiği takdirde, haczi yapan memur bunu haciz zaptına geçirir.
Keyfiyet, iddia borçlu tarafından yapılmışsa üçüncü şahsa,
üçüncü şahıs tarafından yapılmışsa borçluya bildirilir.
Tahsil dairesi, haciz zaptını aldığı tarihten itibaren 7 gün
içinde iddiayı reddetmediği takdirde istihkak iddiasını kabul
etmiş sayılır. Üçüncü şahıs, tebliğ tarihinden itibaren 7
gün içinde itiraz etmediği takdirde istihkak iddiası dinlenmez.
İstihkak iddiası tahsil dairesince kabul edilmez veya borçlu
tarafından istihkak iddiasına itiraz edilirse, 7 gün içinde
mahkemeye müracaat etmesi lüzumu tahsil dairesince üçüncü
şahsa bildirilir. Müddetinde dava açılmadığı takdirde istihkak
iddiasından vazgeçilmiş sayılır.
Üçüncü Şahıs elinde haczedilen mallara karŞı istihkak
iddiaları:
Madde 67 – Haczedilen mal borçlunun elinde olmayıp da; mal
üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia eden
üçüncü bir şahıs elinde ise keyfiyet, haczi yapan memur
tarafından haciz zaptına geçirilir. Malın borçluya ait olduğu
iddiasında bulunan tahsil dairesi keyfiyeti alacaklı amme
idaresine bildirir. Alacaklı amme idaresi bildirme tarihinden itibaren
15 gün içinde dava açmadığı takdirde istihkak iddiası kabul
edilmiş sayılır.
Borçlu ile birlikte ikamet etmekte olan şahıslar tarafından
istihkak iddiasında bulunulduğu takdirde mal borçlunun
elinde sayılır.
İstihkak iddiaları ile ilgili diğer hükümler:
Madde 68 – İstihkak davalarına bakmaya haczi yapan tahsil
dairesinin bulunduğu mahal mahkemesi salahiyetlidir.
İstihkak davaları diğer işlere takdimen görülür.2496
Davacı takibin tehirini istediği takdirde kendisinde mevcut
delillerin mahiyetine göre ve muhtemel zarara karşı kafi
teminat alınmak suretiyle takibin tehirine mahkemece karar
verilebilir.
İstihkak davası üzerine takibin tehirine karar verilir ve
neticede dava reddolunursa, dava mevzuunu teşkil eden
mahcuz malın değerinin % 10 u tutarında tazminat hükmolunur.
Amme idareleri arasında hacze iŞtirak:
Madde 69 – Her amme idaresi, diğer bir amme idaresi
tarafından yapılan hacizlere, amme alacağı bu haciz tarihinden
önce tahakkuk etmiş olmak şartiyle, haczedilen mallardan
herhangi biri paraya çevrilinceye kadar iştirak edebilir.
Hacze iştirak halinde, hacizli malın bedelinden ilk önce
haczi yapan dairenin alacağı tahsil olunur. Artanı hacze
iştirak tarihi sırası ile alacaklarına mahsup edilmek üzere,
hacze iştirak eden dairelere ödenir.
Haczedilemiyecek mallar:
Madde 70 – Aşağıda gösterilen mallar haczedilemez:
1. (Değişik: 4/5/1994 - 3986/16 md.) 233 sayılı Kamu
İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname
hükümlerine tabi iktisadi devlet teşekkülleri, kamu iktisadi
kuruluşları, bunların müesseseleri, bağlı ortaklıkları, iştirakleri ve
mahalli idarelerin malları hariç olmak üzere Devlet malları
ile hususi kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen mallar.
2. Borçlunun şahsı ve mesleği için gerekli elbise ve eşyası
ile, borçlu ve ailesine gerekli olan yatak takımları ve
ibadete mahsus kitap ve eşyası,
3. Vazgeçilmesi kabil olmıyan mutfak takımı ve pek lüzumlu
ev eşyası,
4. Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimleri için
zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve taşıtları ve diğer
teferruat ve tarım aletleri; çiftçi değilse sanat ve mesleği
için gerekli olan alet ve edevatı ve kitapları; arabacı, kayıkçı, hamal
gibi küçük taşıt sahiplerinin ancak geçimlerini sağlıyan
taşıt vasıtaları,
5. Borçlu veya ailesinin geçimleri için gerekli ise,
borçlunun tercih edeceği bir süt veren mandası veya ineği veyahut
üç keçi veya koyunu ve bunların üç aylık yem ve
yataklıkları,
6. Borçlu ve ailesinin iki aylık yiyecek ve yakacakları ile;
a) Borçlu çiftçi ise ayrıca gelecek mahsul için gerekli olan
tohumluğu,
b) Borçlu bağ, bahçe veya meyva ve sebze yetiştiricisi ise
kendisinin ve ailesinin geçimleri için zaruri olan bağ, bahçe
ve bu işler için gerekli bulunan alat ve edevatı, malzemesi
ve fide ve tohumluğu,
c) Geçimi hayvan yetiştirmeye munhasır olan borçlunun
kendisinin ve ailesinin geçimleri için zaruri olan miktarda
hayvan ile bu hayvanların üç aylık yem ve yataklıkları,
7. Memleketin ordu ve zabıta hizmetlerinde malül olanlara
bağlanan emekli aylıkları ile, bu kabil kimselerin dul ve
yetimlerine bağlanan aylıklar ve ordunun hava ve denizaltı
mensuplarına verilen uçuş ve dalış ikramiyeleri,
8. Bir yardım sandığı veya derneği tarafından hastalık,
zaruret ve ölüm gibi hallerde bağlanan aylıklar,
9. Vücut ve sağlık üzerine ika edilen zararlar için tazminat
olarak zarar görenin kendisi veya ailesine toptan veya irat
şeklinde verilen veya verilmesi gereken paralar,
10. Askerlik malüllerine, şehit yetimlerine verilen harb
malüllüğü zammı ile, 1485 sayılı kanun gereğince verilen
tekel beyiyeleri,
11. Borçlunun haline münasip evi "ancak evin değeri
fazla ise bedelinden haline münasip bir yer alınabilecek miktarı
borçluya bırakılmak üzere haczedilerek
satılabilir",2497
12. (Değişik: 26/11/1980 - 2347/8 md.) Harcırah Kanununa
göre yapılan ödemeler,
13. (Ek: 26/11/1980-2347/8 md.) 2022 sayılı Kanun uyarınca
bağlanan aylıklar.
Kısmen haczedilebilen gelirler:
Madde 71 – (Değişik: 26/11/1980 - 2347/9 md.)
Aylıklar, ödenekler, her çeşit ücretler, intifa hakları ve
hasılatı, ilama bağlı olmayan nafakalar, emeklilik aylıkları,
sigorta ve emeklilik sandıkları tarafından bağlanan gelirler
kısmen haczolunabilir. Ancak haczolunacak miktar bunların üçte
birinden çok dörtte birinden az olamaz.
Asgari ücreti aşmayan aylık gelirlerin onda birinden fazlası
haczolunamaz.
YetiŞmemiŞ mahsullerin haczi:
Madde 72 – Yetişmemiş her nevi toprak ve ağaç mahsulleri,
yetişmeleri zamanından geriye doğru iki ay içinde
haczolunabilir. Bu suretle haczedilmiş olan mahsullerin
borçlu tarafından başkasına devri, haczi yapan tahsil dairesine karşı
hükümsüz olup takibatın devamına engel olmaz.
Bu hüküm alacağı gayrimenkul rehni ile sağlanmış olan
alacaklının, mütemmim cüz'ü olarak gayrimenkulün
yetişmemiş mahsulleri üzerinde haiz olduğu hakkı kaldırmaz.
Şu kadar ki, alacaklı rehnin paraya çevrilmesi için mahsullerin
yetişmesinden önce takip isteğinde bulunmuş olmalıdır.
Haczin neticeleri:
Madde 73 – Borçlu, alacaklı amme idaresinin muvafakatini
almaksızın hacizli mallarda tasarrufta bulunamaz. Haczi
koyan tahsil dairesi buna aykırı hareketin cezayi mucip olduğunu
borçluya ihtar eder.
Haczedilmiş olan mal üzerinde üçüncü şahsın zilyedlik
hükümlerine istinaden hüsnüniyetle elde ettiği haklar
mahfuzdur.
Hüsnüniyet kaidelerine aykırı olarak hacizli mal üzerinde
üçüncü şahsın elde ettiği hakların, alacaklının haczi ile o
mala taallük eden haklarını ihlal ettiği nispette butlanına
mahkemece hükmolunur.
Paraya çevirme:
Madde 74 –elde edilen her türlü mallar satılarak paraya
çevrilir.
Satıştan elde edilen bedelden, takip masrafları ve takip
edilen amme alacağı düşüldükten sonra geriye kalan kısım
borçlunun ödeme zamanı gelmiş veya muacceliyet kesbetmiş
borçlarına mahsup edilir ve artanı, hacze iştirak etmiş başka
daire yoksa borçluya verilir, hacze iştirak etmiş başka
daire varsa, artan kısımdan evvela bu dairelerin alacakları ayrıldıktan
sonra, bakıyesi borçluya verilir.
Satıştan elde edilecek bedelin amme alacağından önce
ödenmesi gereken borçlarla, takip giderlerini geçmiyeceği
kesin olarak biliniyorsa, hacizli malın satışını tahsil
dairesi tehir edebilir. Şu kadar ki, alacağı amme idaresi alacağından önce
gelenlerin takip hakları mahfuzdur.
Aciz hali:
Madde 75 – Yapılan takip sonunda, borçlunun haczi caiz malı
olmadığı veya bulunan malların satış bedeli borcunu
karşılamadığı takdirde borçlu aciz halinde sayılır.
Yapılan takip safhalariyle bakıye borç miktarı bir aciz
fişinde gösterilerek aciz hali tesbit olunur.2498
Aczin neticeleri:
Madde 76 – Aciz halindeki borçlu hakkında teminat ve faiz
aranmadan 48 inci madde hükmü tatbik olunabilir.
Alacaklı tahsil dairesi aciz halindeki borçlunun mali
durumunu zamanaşımı süresi içinde devamlı olarak takip eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Menkul malların haczi ve satıŞı
Menkul malların haczi:
Madde 77 – Her türlü menkul mallar cins ve nevileri,
vasıfları, alametleri, sayı ve miktarları ve tahmin edilen
değerleri haciz zaptında tesbit edilmek suretiyle
haczolunur.
(Ek fıkra: 16/6/2009-5904/24 md.) Resmi sicile kayıtlı olan
menkul malların haczi, sicillerine işlenmek üzere sicilin
tutulduğu daireye tebliğ edilmek suretiyle de yapılır.
Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri, alacaklı tahsil
dairelerince ya da alacaklı amme idaresi vasıtasıyla, posta
yerine elektronik ortamda tebliğ edilebilir ve bu tebligata
elektronik ortamda cevap verilebilir. Elektronik ortamda
yapılacak tebliğe ve cevapların elektronik ortamda verilebilmesine
ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı
yetkilidir.
Haciz sırasında bulunacaklar ve haciz zaptı:
Madde 78 – Haciz sırasında borçlu veya zilyed veya bunların;
vekilleri, işçi, müstahdem veya aileleri efradından
birisi kendilerini temsilen bulunur. Bunlar haciz yerinde
bulunmaz veya o sırada bulundurulmaları sağlanamazsa gıyapta
haciz yapılır. Gıyapta yapılan hacizlerde zabıta memuru veya
muhtar veya ihtiyar kurulu üyelerinden biri veya borçlunun
veya zilyedin komşularından iki kişi hazır bulundurulur.
Tanzim edilen haciz zaptında, hacze esas olan haciz
varakasının tarih ve numarası, haczin yapıldığı yer, gün ve saat,
haczedilen malların neler olduğu, tahmin edilen değerleri,
haciz sırasında bulunan kimseler, varsa üçüncü şahısların iddiaları
vesair lüzumlu hususlar belirtilir, hazır bulunanlarca
imzalanarak haciz işi tamamlanır.
Gıyapta yapılan hacizlerde zaptın bir örneği borçlu veya
zilyede derhal tebliğ olunur.
Güneş battıktan doğuncaya kadar ve tatil günlerinde haciz
yapılamaz. Tatil günlerinde veya geceleri çalışılan yerlerde
yapılacak hasılat haczi ile borçlunun mal kaçırdığının
anlaşıldığı haller bu hükümden müstesnadır.
Üçüncü Şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların
haczi:
Madde 79 – (Değişik: 30/3/2006 – 5479/5 md.)
Hamiline yazılı olmayan veya cirosu kabil senede dayanmayan
alacaklar ile maaş, ücret, kira vesaire gibi her türlü
hakların ve fiilen tutanak düzenlemek suretiyle haczi kabil
olmayan üçüncü şahıslardaki menkul malların haczi, borçlu veya
zilyed olan veyahut alacak ve hakları ödemesi gereken gerçek
ve tüzel kişilere, kurumlara haciz keyfiyetinin tebliği suretiyle
yapılır. Tahsil dairesi tarafından tebliğ edilecek haciz
bildirisi ile; bundan böyle borcunu ancak tahsil dairesine ödeyebileceği
ve amme borçlusuna yapılacak ödemenin geçerli olmayacağı
veya elinde bulundurduğu menkul malı ancak tahsil dairesine
teslim edebileceği ve malın amme borçlusuna verilmemesi
gerektiği, aksi takdirde amme borçlusuna yapılan ödemeler ile
malın bedelini tahsil dairesine ödemek zorunda kalacağı ve
bu maddenin üç, dört ve beşinci fıkra hükümleri üçüncü şahsa
bildirilir. Tahsil dairelerince düzenlenen haciz
bildirileri, alacaklı tahsil dairelerince ya da alacaklı amme idaresi
vasıtasıyla,
posta yerine elektronik ortamda tebliğ edilebilir ve bu
tebligatlara elektronik ortamda cevap verilebilir. Elektronik ortamda
yapılacak tebliğe ve cevapların elektronik ortamda
verilebilmesine ilişkin usûl ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı
yetkilidir.2498-1
Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri; amme
borçlusunun hak ve alacaklarının bulunabileceği bankaların
şubelerine doğrudan veya mahallindeki tahsil dairesi
aracılığı ile tebliğ edileceği gibi Maliye Bakanlığınca belirlenecek
tutarın üzerindeki alacaklar için doğrudan bankaların genel
müdürlüklerine de tebliğ edilebilir. Haciz bildirisi bankanın genel
müdürlüğüne de tebliğ edilmiş ise tüm şubelerini kapsayacak
şekilde beyanda bulunma yükümlülüğü bankanın genel
müdürlüğüne aittir.
Haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs; borcu olmadığı
veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden
önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru
olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere
verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz
bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine
yazılı olarak bildirmek zorundadır. Üçüncü şahsın süresinde
itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılır
ve hakkında bu Kanun hükümleri tatbik olunur.
Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde
üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl
içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz
bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna
borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat
etmek zorundadır. Menfi tespit davası açılması halinde mahkemece
bu Kanunun 10 uncu maddesinde sayılan türden teminat
karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir.
Teminat, alacaklı tahsil dairesine verilir ve haciz
varakasına dayanılarak haczedilir. Taraflar arasında teminata ilişkin olarak
çıkan anlaşmazlıklar, takip işlemlerinin durdurulması
hakkında kararı veren mahkeme tarafından çözümlenir. Davasında
haksız çıkan üçüncü şahıs aleyhine, haksız çıktığı tutarın %
10'u tutarında ayrıca inkâr tazminatına hükmedilir.
Bu Kanun uyarınca kendisine tebliğ edilen ödeme emrine karşı
dava açıp itirazında kısmen veya tamamen haksız
çıkan üçüncü şahıs hakkında, menfi tespit davasının lehine
sonuçlanması veya asıl amme borçlusunun takip konusu amme
alacağını tamamen ödemiş olması halinde, bu Kanunun 58 inci
maddesinin beşinci fıkrası hükmü uygulanmaz.
Üçüncü şahıs, haciz bildirisi üzerine yedi gün içinde
alacaklı tahsil dairesine itiraz ettiği takdirde, alacaklı amme
idaresi bir yıl içinde, üçüncü şahsın yaptığı itirazın
aksini genel mahkemelerde açacağı davada ispat ederek, üçüncü şahsın
İcra ve İflas Kanununun 338 inci maddesinin birinci
fıkrasına göre cezalandırılmasını ve borçlu bulunduğu tutarın
ödenmesine hükmedilmesini isteyebilir.
Menkul malların aynen teslimi mümkün olmadığı takdirde
değeri ödenir. Üçüncü şahısların genel hükümler
gereğince asıl borçluya rücu hakları saklıdır.
Zor kullanma:
Madde 80 – Haciz tatbikında istendiği takdirde, kilitli ve
kapalı mahallerin açılması ve her türlü eşyanın gösterilmesi
mecburidir.2499
Gerekirse bu yerler zorla açtırılır, kilit ve her türlü
tertipler kırılabilir. Haczolunan malların zorla alınmasında hal ve
durumun gerektirdiği her türlü zora başvurulabilir.
Borçlunun üzerinde haczi kabil kıymetli mallar bulunduğu ve
kendisi bunları rızasiyle teslim etmediği veya üzerinde
sakladığı takdirde şahsına karşı da zor kullanılır.
Hacizde değerleme:
Madde 81 – Haczedilen mallara haczi yapan memur tarafından
değer biçilir, borçlunun müracaatı üzerine veya tahsil
dairesince lüzum görüldüğü takdirde yeniden bilirkişiye
değer biçtirilir.
Haczedilen menkul malların korunması:
Madde 82 – Haczedilen para, kıymetli maden, mücevher, ticari
senet, hisse senedi ve tahvil gibi menkul mallar
kaybolmalarını ve değiştirilmelerini önliyecek tedbirler alınarak
tahsil dairelerince muhafaza olunur.
Sair menkul mallar uygun bir yerde muhafaza altına alınır
veya güvenilir bir şahsa veyahut güvenilir bir şahsın
kefaleti altında borçlunun veya zilyedin kendisinde
bırakılır.
Menkul malları koruyacak olanların mecburiyet ve
mesuliyetleri:
Madde 83 – Borçlular, zilyedler, güvenilir şahıslar 82 nci
madde gereğince kendilerine bırakılan malları, alacaklı
amme idarelerince yapılacak ilk talep üzerine derhal ve
kendilerine teslim edildiği zamanki durumları ile geri vermek
mecburiyetindedirler.
Bu mecburiyeti yerine getirmiyenler, haklarında yapılacak
ceza takibinden başka, bu malların kendilerine
atfolunamıyacak bir sebepten dolayı telef veya zayi olduğunu
ispat edemedikleri takdirde, geri verilmiyen malların değerleri
tutarınca borçlu sayılıp bu kanun hükümleri gereğince takip
olunurlar.
Menkul malların satıŞı:
Madde 84 – Menkul mallar tahsil dairelerince, köylerde
ihtiyar kurullarınca haciz yapıldığı tarihin üçüncü gününden
itibaren üç ay içinde satışa çıkarılır.
Bozulma, çürüme ve benzeri sebeplerle muhafazasına imkan
olmıyan veyahut beklediği takdirde mühim bir değer
düşüklüğüne uğraması muhtemel bulunan malların paraya
çevrilmesine derhal başlanabilir.
SatıŞ Şekli, artırma ve ilan:
Madde 85 – (Değişik birinci fıkra: 22/7/1998 – 4369/ 23 md.)
Menkul mallar, tahsil dairelerinin satış mahallinde
açık artırma ve peşin para ile satılır. Tahsil dairesince
uygun görülmesi halinde, artırma malın mahallinde de yapılabilir. Açık
artırma ile satışa çıkarılan mal, artırma sonunda üç defa
yüksek sesle duyurulduktan sonra en çok artırana ihale edilir.
Bozulma, çürüme ve benzeri sebeplerle korunması mümkün
olmayan ya da beklediği zaman önemli bir değer düşüklüğüne
uğrayacağı anlaşılan mallar en uygun yerde pazarlıkla,
borsası bulunan mallar ilgili borsada satılabilir. İlk artırmada
satılamayan malların ikinci artırması bir başka il veya
ilçede yapılabilir.
Gerekli hallerde artırmanın yapılacağı yer, gün ve saat,
satılacak malların nevi ve evsafı önceden ilan olunur.
İlanın şekli, artırmanın tarzı, yeri ve günü alacaklı amme
idaresinin ve borçlunun menfaatine en uygun gelen şekil
göz önünde tutularak alacaklı amme idaresince tesbit olunur.
Satılan mal, bedeli alınmadan teslim edilmez. Tahsil dairesi
mal bedelinin ihale gününü takip eden günden itibaren üç
gün içinde ödenmesi için mühlet verebilir.2500
Bir kısım malların satışı ile amme alacağı karşılandığı
takdirde geriye kalan malların satışından vazgeçilir ve bunlar
üzerindeki haciz kaldırılır.
Müşterinin malı almaktan vazgeçmesi:
Madde 86 – Müşteri malı almaktan vazgeçer veya verilen
mühlet içinde bedelin tamamını vermezse mal ikinci defa
artırmaya çıkarılır ve en çok artırana ihale olunur. Mal
birinci defa kendisine ihale olunan kimseden, iki ihale arasındaki fark
ve diğer zararlar ve % 5 faiz, veya ikinci ihalede talip
çıkmaması sebebiyle ihale yapılamadığı takdirde birinci ihale bedeli ve
diğer zararlar ve % 5 faiz, ayrıca bir hüküm alınmasına
hacet kalmaksızın bu kanun hükümlerine göre tahsil edilir ve o mal
için idarece yapılan her nevi masraflar alınmak suretiyle
mal kendisine terkolunur. Mal bedeli ihale yapılan şahıstan tahsil
edilemediği müddetçe asıl borçlunun borçlu sıfatı devam
eder.
Satılamıyan menkul mallar:
Madde 87 – Haczedilen menkul mallara verilen bedel 81 inci
maddede tesbit olunan değerin % 75 inden aşağı olursa
veya hiç alıcı çıkmazsa, ilk artırma tarihinden başlıyarak
15 gün içinde uygun görülen zamanlarda bu mallar tekrar satışa
çıkarılır. Bu ikinci artırmada verilen bedel ne olursa olsun
satış yapılır.
Menkul mallar yerinde veya başka yere götürüldüğü halde yine
satılmaz veya taşıma giderlerinin çokluğu yüzünden
başka yere götürülmesi uygun görülmezse yukardaki 15 günlük
sürenin bitmesinden itibaren 6 ay içinde pazarlıkla satılır. Bu
suretle de satılamadığı takdirde haczedilen mallar borçluya
geri verilebilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Gayrimenkul malların haczi ve satışı
Gayrimenkul malların, gemilerin haczi:
Madde 88 – Her türlü gayrimenkul malların, gemilerin haczi
sicillerine işlenmek üzere haciz keyfiyetinin tapuya
veya gemi sicillerinin tutulduğu daireye tebliğ edilmesi
suretiyle yapılır.(Ek cümleler: 16/6/2009-5904/25 md.) Tahsil
dairelerince düzenlenen haciz bildirileri, alacaklı tahsil
dairelerince ya da alacaklı amme idaresi vasıtasıyla, posta yerine
elektronik ortamda tebliğ edilebilir ve bu tebligatlara elektronik
ortamda cevap verilebilir. Elektronik ortamda yapılacak
tebliğe ve cevapların elektronik ortamda verilebilmesine
ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Gayrimenkul haczi, bunların hasılat ve menfaatlerine de
şamildir. Ancak borçlunun başkaca bir geliri yoksa
kendisinin ve ailesinin geçimleri için kafi miktarda
mahsulden veya satıldıkça bedelinden münasip miktarı borçluya bırakılır.
Alacaklı tahsil dairesi, haczedilen gayrimenkul ve gemilerin
idaresi ve işletilmesi, menfaat ve hasılatın toplanması
için gereken tedbirleri alır.
Haczin rehinli alacaklılara bildirilmesi:
Madde 89 – Gayrimenkul haczinde, gayrimenkul kendilerine
rehnedilmiş olan alacaklılara tapu dairesince hacizden
haber verilir.
Satış ve satış komisyonları:
Madde 90 – Gayrimenkuller, satış komisyonlarınca açık
artırma ile satılır.Satış komisyonu, il ve ilçelerde en büyük
mal memurunun veya tevkil edeceği zatın reisliği altında
belediye meclisi tarafından kendi azası arasından seçilmiş bir zat ile
alacaklı amme idaresinin salahiyetli bir memurundan ve
gayrimenkulün bulunduğu yer tapu sicil muhafızı veya tevkil
edeceği zattan teşekkül eder.(1)
Gayrimenkullere değer biçme:
Madde 91 – Satışa çıkarılacak gayrimenkullere bilirkişinin
mütalaası alınmak suretiyle satış komisyonu tarafından
rayiç değer biçilir.
____________________
(1) 28/3/2007 tarihli ve 5615 sayılı Kanunun 21 inci
maddesiyle bu maddede yer alan "gayrimenkulün bulunduğu yer tapu
sicil muhafızından teşekkül eder." ibaresi
"gayrimenkulün bulunduğu yer tapu sicil muhafızı veya tevkil edeceği
zattan
teşekkül eder." şeklinde değiştirilmiş ve metne
işlenmiştir.2501
Gayrimenkullerin satış şartnamesi:
Madde 92 – Tahsil dairesi, satılacak gayrimenkul için
aşağıdaki kayıtları ihtiva eden bir şartname tanzim eder:
1. Gayrimenkul malikinin adı, soyadı ve adresi,
2. Gayrimenkulün bulunduğu mahalle, sokak ve kapı numarası,
durumu ve hususi vasıfları,
3. Gayrimenkulün artırmaya esas olarak biçilen rayiç değeri,
4. % 7,5 nispetindeki teminat tutarı,
5. Gayrimenkul üzerindeki henüz vadesi gelmemiş rehinler
hakkında gerekli bilgilerle, satışın, gayrimenkul
üzerindeki irtifak hakları, gayrimenkul mükellefiyetleri,
ipotekler, ipotekli borç senetleri, irat senetleriyle birlikte yapılacağı,
6. Gayrimenkulün rehni suretiyle sağlanmış muaccel borçlar
varsa bunların müşteriye devredilmeyip satış bedelinden
tercihan ödeneceği,
7. Ne gibi giderlerin alıcıya ait olacağı.
Gayrimenkul satıŞında ilan:
Madde 93 – Alacaklı tahsil dairesi gayrimenkul satışını,
artırma tarihinden en az 15 gün önce başlamak şartiyle ilan
eder. İlanların yer, müddet ve şekillerine ait umumi esaslar
Maliye Vekaletince tayin olunur.
İlanda, satışın yapılacağı yer, gün, saat ve satılacak
gayrimenkulün durumu ile vasıfları gösterilir.
İlanın birer örneği, borçluya, vekil veya mümessiline ve
gayrimenkulün tapu sicilinde hakkı kayıtlı bulunanlardan
adresi belli olanlara tebliğ olunur.
Gayrimenkul mallarda artırma ve ihale:
Madde 94 – Artırmaya iştirak edeceklerden gayrimenkule
biçilmiş rayiç değerin % 7,5 u nispetinde 10 uncu
maddenin 1 ila 4 üncü bentlerinde yazılı teminat alınır.
Gayrimenkul artırma sonunda, üç defa bağırıldıktan sonra en
çok artırana ihale olunur. Şu kadar ki, artırma bedeli
gayrimenkul için biçilmiş olan değerin % 75 ini bulmak
lazımdır. Şayet amme alacağına ruçhanı olan diğer alacaklar bu
gayrimenkul ile temin edilmiş ise, artırma bedelinin, bu
suretle ruçhanı olan alacakların tutarından fazlaya çıkması ve
yapılmış ve yapılacak masrafları da karşılaması şarttır.
Gayrimenkulün rehni suretiyle sağlanmış muaccel borçlar
alıcıya devredilmez, satış bedelinden ödenir.
Haczedilen gayrimenkullerin ayrılması mümkün olup da bir
kısmının bedeli amme alacağını karşılamaya yettiği
takdirde, borçlu yazı ile istemedikçe artan kısım satılmaz.
Gerekirse tapu dairesine satılacak kısım tefrik ettirilir.
İhale kararının bir örneği borçluya veya vekil veya
mümessiline ve gayrimenkulün tapu sicilinde hakkı kayıtlı
bulunanlardan adresi belli olanlara tebliğ olunur.
Artırmanın uzatılması:
Madde 95 – Artırmada yukardaki maddede yazılı miktar elde
edilmemiş ise, en çok artıranın taahhüdü baki kalmak
şartiyle artırma 7 gün daha uzatılır. 7 nci günü aynı saatte
gayrimenkul en çok artırana ihale edilir. Evvelce yapılan ilanda bu
hususlar belirtilir. Şu kadar ki, ruçhanlı alacaklı
bulunduğu takdirde ihale bedelinin ruçhanlı alacakla birlikte masrafları da
aşması şarttır, aşmazsa satış yapılmaz.2502
İhalenin yapılamaması:
Madde 96 – Artırmalarda istekli çıkmadığı veya teklif edilen
bedel 95 inci maddede yazılı olduğu üzere ruçhanlı
alacakla, masrafları aşmadığı takdirde amme idaresince teferruğ
edilinceye kadar gayrimenkul üzerindeki haciz devam eder.
Bu müddette tahsil dairesine her hangi bir istekli müracaat
ettiği takdirde, bu müracaat alacaklı amme idaresince
uygun görülmek şartiyle, satış için 7 günlük bir ilan
yapılarak gayrimenkul 95 inci madde hükümleri dairesinde en çok
artırana ihale olunur. Gayrimenkul teferruğ edilinceye kadar
bir istekli çıkmadığı takdirde tahsil dairesi mahcuz malı uygun
gördüğü zamanlarda satışa çıkarabilir. Bu takdirde satış ve
ilan hakkında yukardaki hükümler ve ihale için de 95 inci madde
hükümleri tatbik olunur.
Gayrimenkul satıŞ bedelinin tahsili:
Madde 97 – Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse derhal
veya verilen mühlet içinde parayı vermezse ihale
kararı feshedilir ve gayrimenkul, satış komisyonunca hemen 7
gün müddetle artırmaya çıkarılır. Bu artırmayı alakadarlara
tebliğe hacet olmayıp yalnız ilanla iktifa olunur ve çok
artırana ihale edilir.
Birinci defa kendisine ihale yapılan kimse iki ihale
arasındaki farktan ve diğer zararlardan mesuldür. İhale farkı ve
geçen günlerin faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın
teminattan mahsubu yapıldıktan sonra bakıyesi tahsil dairesince tahsil
olunur. Faiz % 5 ten hesap olunur. Aradaki farkın amme
alacağını aşan miktarını bundan mesul olan şahıstan tahsil
edebilmek üzere malı satılan amme borçlusuna dairece bir
vesika verilir.
Gayrimenkullerin teferruğu ve geri verilmesi:
Madde 98 – İkinci artırma tarihinden başlıyarak bir yıl
içinde gayrimenkul en az bir kere daha satışa çıkarıldığı halde
satılmasına imkan bulunmadığı takdirde gayrimenkul alacaklı
amme idaresinin talebi üzerine ve satış komisyonu karariyle
amme idaresince teferruğ edilebilir. Teferruğ bedeli,
gayrimenkulün biçilen rayiç değerinin % 50 sidir.
Teferruğ muamelesinin ikmalini mütaakıp, takip ve teferruğ
masrafları düşüldükten sonra artan bedel borca mahsup
edilir. Teferruğ edilen gayrimenkul teferruğ kararı
tarihinden itibaren bir yıl müddetle satışa çıkarılamaz.
Borçlu satış komisyonunun teferruğ kararı tarihinden
başlıyarak bir yıl içinde amme alacağını, gecikme zamları ile
birlikte ödediği takdirde gayrimenkul kendisine geri
verilir. Ferağ masrafı borçluya aittir.
Teferruğ kararı verilmeden evvel biçilen rayiç bedelin % 75
i veya fazlasiyle hariçten talip çıkarsa alacaklı amme
idaresi teferruğdan vazgeçer.
İhalenin neticesi fesih ve tescil:
Madde 99 – Satış komisyonu tarafından gayrimenkul kendisine
ihale edilen alıcı o gayrimenkulün mülkiyetini
iktisap etmiş olur. İhalenin feshi gayrimenkulün bulunduğu
yerin icra tetkik merciinden şikayet yoliyle istenebilir. İhalenin
ilgililere tebliği tarihi şikayet için muayyen olan 7 günlük
müddete başlangıç sayılır. Tetkik merciinin vereceği karar 10 gün
içinde temyiz olunabilir. Temyiz talebini Temyiz İcra ve
İflas Dairesi tetkik eder. İhale edilen malın değeri 50.000 Yeni Türk
Lirasını aştığı takdirde murafaa istenebilir. İhalenin feshi
veya kaydın tashihi hakkında başkaca mahkemeye veya idari kaza
mercilerine müracaat olunamaz. Tescil için tapu dairesine
yapılacak tebligat şikayet için muayyen müddetin geçmesinden ve
eğer şikayet edilmişse şikayetin intacından sonra
yapılır.(1)
____________________
(1) 30/12/2004 tarihli ve 5281 sayılı Kanunun 43 üncü
maddesiyle, bu maddede yer alan “ihale edilen malın değeri iki bin
lirayı aŞtığı takdirde” ibaresi, “ihale edilen malın değeri
50.000 Yeni Türk Lirasını aŞtığı takdirde” olarak değiŞtirilmiŞ
ve metne iŞlenmiŞtir.2503
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
İflas yoliyle takip ve konkordato
İflas yoliyle takip:
Madde 100 – Amme alacaklarının tahsili için İcra ve İflas
Kanunu hükümleri dairesinde amme borçlusunun iflası
istenebilir.
İflas dairesi, amme alacaklarının iflas masasına
geçirilmesini temin için, hakkında iflas açılan kimseleri ve basit ve
adi tasfiye şekillerinden hangisinin tatbik edileceğini
bulunduğu yerdeki amme idarelerine zamanında bildirmeye mecburdur.
Konkordato:
Madde 101 – Amme idaresi tarafından iflas talebinde
bulunulsa dahi tasdik edilen konkordato amme alacakları için
mecburi değildir.
ÜÇÜNCÜ KISIM
ZamanaŞımı, terkin, yasaklar ve cezalar ve son hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
ZamanaŞımı ve terkin
Tahsil zamanaŞımı:
Madde 102 – Amme alacağı, vadesinin rasladığı takvim yılını
takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde
tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar. Para cezalarına ait
hususi kanunlarındaki zamanaşımı hükümleri mahfuzdur.
Zamanaşımından sonra mükellefin rızaen yapacağı ödemeler
kabul olunur.
ZamanaŞımının kesilmesi:
Madde 103 – Aşağıdaki hallerde tahsil zamanaşımı kesilir:
1. Ödeme,
2. Haciz tatbikı,
3. Cebren tahsil ve takip muameleleri sonucunda yapılan her
çeşit tahsilat,
4. Ödeme emri tebliği,
5. Mal bildirimi, mal edinme ve mal artmalarının
bildirilmesi,
6. Yukardaki 5 sırada gösterilen muamelelerden her hangi
birinin kefile veya yabancı şahıs ve kurumlar
mümessillerine tatbikı veya bunlar tarafından yapılması,
7. İhtilaflı amme alacaklarında kaza mercilerince bozma
kararı verilmesi,
8. Amme alacağının teminata bağlanması,
9. Kaza mercilerince icranın tehirine karar verilmesi,
10. İki amme idaresi arasında mevcut bir borç için alacaklı
amme idaresi tarafından borçlu amme idaresine borcun
ödenmesi için yazı ile müracaat edilmesi.
11. (Ek: 25/12/2003-5035/5 md.) Amme alacağının özel
kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta bulunulması
ve/veya ödeme planına bağlanması.
Kesilmenin rasladığı takvim yılını takip eden takvim yılı
başından itibaren zamanaşımı yeniden işlemeye başlar.
Zamanaşımının bir bozma karariyle kesilmesi halinde
zamanaşımı başlangıcı yeni vade gününün rasladığı; amme alacağının
teminata bağlanması veya icranın kaza mercilerince
durdurulması hallerinde zamanaşımı başlangıcı teminatın kalktığı ve
durma süresinin sona erdiği tarihin rasladığı; takvim yılını
takip eden takvim yılının ilk günüdür.
ZamanaŞımının iŞlememesi:
Madde 104 – Borçlunun yabancı memlekette bulunması, hileli
iflas etmesi veya terekesinin tasfiyesi dolayısiyle
hakkında takibat yapılmasına imkan yoksa bu hallerin devamı
müddetince zamanaşımı işlemez.2504
Zamanaşımı, işlememesi sebeplerinin kalktığı günün
bitmesinden itibaren başlar veya durmasından evvel başlamış
olan cereyanına devam eder.
Tabii afetler sebebiyle terkin:
Madde 105 – Yangın, yer sarsıntısı, yer kayması, su basması,
kuraklık, don, zararlı hayvan ve haşarat istilası ve
bunlara benziyen afetler yüzünden zarara maruz kalan
varlıklarının ve mahsullerinin en az üçte birini kaybedenler adına
tahakkuk ettirilmiş ve afetlerin zarar verdiği gelir
kaynakları ile ilgili amme alacakları İcra Vekilleri Heyeti karariyle kısmen
veya tamamen terkin olunur.
Bu madde hükmünden faydalanmak için afetin vukuu tarihinden
itibaren 6 ay içinde ilgili amme idaresine yazı ile
müracaat edilmesi şarttır.
Bu madde şümulüne giren bir zararın mevcut olup olmadığı mahalli
il veya ilçe idare kurullarınca, zararın derecesi,
Maliye Vekaletince genel olarak belirtilecek esaslar
dahilinde ilgili amme idarelerince tesbit olunur.
Vergi Usul Kanunu mevzuuna giren amme alacakları hakkında
mezkür kanunun 105 inci maddesi hükümleri tatbik
olunur.
Tahsil imkansızlığı sebebiyle terkin:
Madde 106 – (DeğiŞik: 26/11/1980 - 2347/10 md.)
(DeğiŞik birinci fıkra: 25/5/1995 - 4108/15 md.) Yapılacak
takip sonunda tahsili imkansız veya tahsili için
yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan ve
213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk
Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20
Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları,
amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından
tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir.
Bakanlar Kurulu, bu tutarları topluca veya ayrı ayrı on
katına kadar artırmaya yetkilidir.(1)
(Ek: 3/12/1988 - 3505/25 md.) Maliye ve Gümrük Bakanı,
yukarıdaki fıkra hükmüne göre terkin edilecek amme
alacağının miktarını belirlemeye yetkilidir.
Terkin selahiyetini haiz olanlar bu selahiyetlerin tamamını
veya bir kısmını mahalli makamlara bırakabilirler.
İKİNCİ BÖLÜM
Yasaklar ve cezalar
Sırrın ifşası:
Madde 107 – (DeğiŞik birinci fıkra: 23/1/2008-5728/160 md.)
Bu kanunun tatbikinde vazifeli bulunan kimseler, bu
vazifeleri dolayısıyla amme borçlusunun ve onunla ilgili
kimselerin şahıslarına, mesleklerine, işlerine, muamele ve hesap
durumlarına ait öğrendikleri sırlarla, gizli kalması lazım
gelen diğer hususları ifşa ettikleri takdirde Türk Ceza Kanununun
239 uncu maddesine göre cezalandırılır.
(Mülga ikinci fıkra: 23/1/2008-5728/578 md.)
(Üç, dört ve beŞinci fıkralar Mülga: 22/7/1998 - 4369/82
md.)
(Ek fıkra: 30/7/2003-4962/3 md.) Bu Kanunun 41 inci
maddesine göre amme alacağını tahsil yetkisi verilen
kuruluşlara, yapacakları tahsile yönelik bilgilerin ve 22/A
maddesine göre borcun olmadığına dair belgeyi arama zorunluluğu
getirilen kurum ve kuruluşlara, ödeme ve işleme taraf
olanlara ilişkin borç bilgilerinin verilmesi sırrın ifşaı sayılmaz; bu
kurum ve kuruluşlarda vazifeli bulunan kimseler edindikleri
bilgileri ifşa ettikleri takdirde birinci fıkra hükmüne göre
cezalandırılırlar. Bu bilgilerin verilmesine ilişkin usul ve
esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir. (2)
——————————
(1) Bu fıkrada yer alan, "500.000 liraya kadar (500.000
lira dahil)" ibaresi, 25/12/2003 tarihli ve 5035 sayılı Kanunun 48
inci maddesiyle "5.000.000 liraya kadar (5.000.000 lira
dahil)" olarak değiştirilmiş, daha sonra bu ibare 18/2/2009
tarihli ve 5838 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle “anlaşılan
ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında
10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında
20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar”
şeklinde, yine aynı fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu, bu
miktarı on katına” ibaresi de “Bakanlar Kurulu, bu tutarları
topluca veya ayrı ayrı on katına” olarak değiştirilmiş ve
metne işlenmiştir.
(2) Bu fıkrada yer alan “tahsile yönelik bilgilerin
verilmesi sırrın ifşaı sayılmaz.” ibaresi, 18/2/2009 tarihli ve 5838 sayılı
Kanunun 32 nci maddesiyle “tahsile yönelik bilgilerin ve
22/A maddesine göre borcun olmadığına dair belgeyi arama
zorunluluğu getirilen kurum ve kuruluşlara, ödeme ve işleme
taraf olanlara ilişkin borç bilgilerinin verilmesi sırrın
ifşaı sayılmaz; bu kurum ve kuruluşlarda vazifeli bulunan
kimseler edindikleri bilgileri ifşa ettikleri takdirde birinci
fıkra hükmüne göre cezalandırılırlar.” olarak değiştirilmiş
ve metne işlenmiştir.2505
Artırmalara katılamıyacak ve artırmalardan mal
satınalamıyacak olanlar:
Madde 108 – Bu kanunun tatbikında vazifeli bulunan kimseler,
bu kanun gereğince paraya çevrilecek malların
artırmasına ne kendi adlarına, ne de diğer kimseler ad ve
hesabına iştirak edemiyecekleri ve bu artırmalardan mal
satınalamıyacakları gibi, bu malları üçüncü şahıslar
vasıtasiyle veya üçüncü şahıslara satınaldırıp onlardan beş sene müddetle
teferruğ suretiyle dahi satınalamazlar. Bu memnuiyet,
bunların eşlerine ve üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve
sıhri hısımlarına da şamildir. Bu memnuiyet hilafına yapılan
ihalelerin 99 uncu maddeye göre feshi istenebilir.
(DeğiŞik ikinci fıkra: 23/1/2008-5728/161 md.) Bu madde
hükmüne aykırı hareket edenler üç aydan üç yıla kadar
hapis cezası ile cezalandırılırlar.
Takdir muamelelerine ve kararlara iştirak edemiyecek
olanlar:
Madde 109 – Bu kanunun tatbikına satış komisyonu reis ve
azasiyle, bilirkişiler ve yine bu kanunun tatbikı
münasebetiyle kendilerine intikal edecek hadiselerin karara
bağlanmasında itiraz komisyonları reis ve azası:
1. Kendilerine, nişanlılarına ve boşanmış olsalar bile
eşlerine,
2. Kan veya sıhri usul ve furuuna, evlatlığına veya
kendisini evlat edinene yahut kan hısımlığında üçüncü (bu derece
dahil), sıhri hısımlıkta bu hısımlığı meydana getiren
evlenme ortadan kalkmış olsa bile üçüncü (bu derece dahil) dereceye
kadar olan civar hısımlarına,
3. Kanuni temsilcisi veya vekili bulundukları kimselere,
ait işlerin takdir muamelelerine ve bu işler hakkında
verilecek kararlara iştirak edemezler.
Amme alacağının tahsiline engel olanlar:
Madde 110 – Amme alacağının tahsili için hakkında takip
muamelelerine başlanan borçlu kısmen veya tamamen
tahsile engel olmak veya tahsili zorlaştırmak maksadiyle
mallarından bir kısmını veya tamamını:
1. Mülkünden çıkararak, telef ederek yahut değerden
düşürerek gerçek surette,
2. (DeğiŞik: 23/1/2008-5728/162 md.) Gizleyerek, kaçırarak
muvazaa yolu ile başkasının uhdesine geçirerek veya
aslı olmayan borçlar ikrar ederek, yahut alındılar vererek
gerçeğe aykırı surette, varlığını yok eder veya azaltır ve geri kalan
mallar borcu karşılamaya yetmezse altı aydan üç yıla kadar
hapis cezası ile cezalandırılır.
Gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlar:
Madde 111 – (DeğiŞik: 23/1/2008-5728/163 md.)
Bu Kanuna göre istenen mal bildirimini gerçeğe aykırı
surette yapanlarla, yaşayış tarzları mal bildirimine uymayanlar
üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Mal edinme ve artmalarını bildirmiyenler:
Madde 112 – (DeğiŞik: 23/1/2008-5728/164 md.)
Usulü dairesinde mal bildiriminde bulunduktan sonra,
edinilen mallarla, her türlü mallarında, kazanç ve gelirlerinde
olan artmaları 61 inci madde hükümleri gereğince zamanında
bildirmemek suretiyle amme alacağının tahsilini engellemiş
veya zorlaştırmış olanlar bir seneye kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.2506
Amme borçlusuna ait ellerinde bulundurdukları malları
bildirmiyenler:
Madde 113 – (DeğiŞik: 23/1/2008-5728/165 md.)
Amme borçlusuna ait ellerinde bulundurdukları malları 55
inci maddenin son fıkrası gereğince yapılan talebe rağmen
bildirmeyenler altı aya kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
İstenecek bilgileri vermiyenler:
Madde 114 – Kendisine ödeme emri tebliğ olunan ve malı
olmadığı yolunda bildirimde bulunan amme borçluları bu
bildirim ile birlikte veya bildirim tarihinden itibaren 15
gün içinde:
1. En son kanuni ikametgah ve iş adreslerini,
2. Varsa devamlı mükellefiyetleri bulunan diğer tahsil
dairelerini ve amme idarelerini ve bunlardaki hesap ve kayıt
numaralarını bildirmek, nüfus kayıt suretini vermek
mecburiyetindedirler.
(DeğiŞik ikinci fıkra: 23/1/2008-5728/166 md.) Bu vazifeyi
makbul bir özre dayanmadan zamanında yerine
getirmeyenler elli güne kadar adlî para cezası ile
cezalandırılır.
Suçların takibi:
Madde 115 – 110 ila 114 üncü maddelerde yazılı suçlar,
alacaklı amme idaresinin o mahaldeki en büyük memurunun
ihbarı üzerine Cumhuriyet Savcılığı tarafından takip olunur.
Bu suçlar bir hükmi şahsın idare ve muamelelerini görme
sırasında işlenmiş ise ceza, hükmi şahsın ortaklarından,
mümessil ve vekillerinden, tasfiye memurlarından idare meclisi
reis ve azasından, murakıp ve müfettişlerinden veya
müstahdemlerinden muameleyi yapmış olanlar hakkında
hükmolunur.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Son hükümler
Kaldırılan kanun ve hükümler:
Madde 116 – Aşağıda yazılı kanun ve hükümler yürürlükten
kaldırılmıştır:
1. 5 Ağustos 1325 tarihli Tahsili Emval Kanunu,
2. 2 Şaban 1327 tarihli Tahsili Emval Kanununun 11 ve 17 nci
maddelerine müzeyyel fıkarat hakkındaki 18
Kanunusani 1331 tarihli kanun,
3. 26/6/1332 tarihli Maadin Nizamnamesinin 57 nci maddesi,
4. 19 Teşrinisani 1336 tarihli ve 48 sayılı kanun,
5. 1 Teşrinievvel 1337 tarih ve 156 sayılı kanun ile
26/1/1939 tarih ve 3586 sayılı kanunun 2 nci maddesi,
6. 20/5/1933 tarih ve 2184 sayılı kanun,
7. 23/12/1934 tarih ve 2656 sayılı kanun,
8. 4/7/1934 tarih ve 2560 sayılı kanunun 2 nci maddesi,
9. 4/7/1934 tarih ve 2566 sayılı kanunun 12 nci maddesi,
10. 23/12/1935 tarih ve 2871 sayılı kanunun 6 ncı maddesinin
son fıkrası,
11. 21/8/1940 tarih ve 3911 sayılı kanun ve bu kanunun 3
üncü maddesi ile ilga edilen suveri tahsiliyesi bir kanunu
mahsus ile muayyen olmıyan tekalif ve rüsum hakkındaki 12
Kanunusani 1331 tarihli kanun,
12. 7.6.1949 tarih ve 5432 sayılı Vergi Usul Kanununun 103
üncü maddesinin son fıkrasının (Mükellefin yapacağı
vergi ödemeleri kabul olunmaz) hükmü ile 352 nci maddesi ve
377 nci maddesinin teminat olarak alınacak mallara ait
hükümleri,2507
13. İcarat ve mukataatı vakfiyenin vergi ile birlikte
tahsiline dair 27 Rebiulevvel 1331 tarihli kanunu muvakkat ile bu
kanunu muaddil 16 Ramazan 1332 ve 26 Temmuz 1330 tarihli
kanun,
14. Kanunların, vergi, resim ve harçların tahsil gecikme
zammına ve tahsil zamanaşımına mütaallik hükümleri.
Erken Ödemede İndirim
Ek Madde 1 – (Ek: 29/8/1996 - 4179/1 md.)
Amme alacağının kanuni ödeme süresinden önce ödenmesinde,
aşağıda belirtilen indirim ve esaslar uygulanır:
1. Erken ödemelerde indirim, ödeme tarihinden kanuni ödeme
süresinin son gününe kadar, her gün için aylık % 4
oranında uygulanır.
2. Kanuni ödeme süresinin sonunda artakalan tutarlar, erken
ödeme sayılır ve diğer amme alacaklarına mahsup
edilinceye kadar (1) numaralı bende göre işlem yapılır.
Nakden iadelerde indirim uygulanmaz.
3. İndirim uygulanacak sürelerin hesabında bir ay 30 gün
olarak kabul edilir ve ödemenin yapıldığı gün dikkate
alınmaz.
4. Bakanlar Kurulu; (1) numaralı bentte yazılı oranı sıfıra
kadar indirmeye, % 8'e kadar artırmaya, amme
alacaklarının nev'i ve vadeleri itibariyle farklı oranlar
tespit etmeye yetkilidir. (1)
5. Bu madde hükümlerinden yararlanacak amme alacaklarını
nev'ileri ve dönemleri itibariyle sınırlamaya,
münhasıran tahakkuk eden amme alacakları için uygulatmaya,
indirimin yapılma şekli ve zamanı ile diğer usul ve esasları
belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
6. (Ek: 30/7/2003-4962/4 md.) Bu Kanunun 41 inci maddesine
göre kredi kartı ve benzeri kartlar kullanılmak
suretiyle komisyonsuz yapılan ödemelerde, bu madde hükmüne
göre indirim uygulamasına esas alınacak ödeme tarihi,
paranın alacaklı tahsil dairesi hesabına geçtiği gündür.
Tahsili Emval Kanununa göre baŞlamıŞ takipler:
Geçici Madde 1 – Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten evvel
Tahsili Emval Kanununa göre başlamış takiplere ait
mütaakıp muameleler bu kanunun hükümleri dairesinde cereyan
eder.
Bu kanunun neŞri tarihinde gecikme zammına tabi olmıyan amme
alacakları:
Geçici Madde 2 – Bu kanunun 51 inci maddesindeki gecikme
zamları, halen gecikme zammına tabi olmıyan
muaccel amme alacaklarından bu kanunun neşri tarihinde
ödenmemiş olanların, neşir tarihinden itibaren altı ay içinde
ödenmiyenleri hakkında da tatbik olunur.
Bu kanuna göre takip edilecek vakıf mukataa ve müecceleleri:
Geçici Madde 3 – Vakıflar İdaresince tahakkuk ettirilip
mükelleflerine şahsan veya bulunamadıkları takdirde ilanen,
tebliğ olunup da tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde
ödenmiyen vakıf mukataa ve müecceleleri hakkında da bu kanun
hükümleri tatbik olunur.
Geçici Madde 4 – (Ek: 6/3/1962 - 40/1 md.)
Gelir, Kurumlar, dahilde alınan istihsal, nakliyat ve banka
ve sigorta muameleleri vergilerinden, 1/1/1962 tarihinde
vadesi geçmiş borcu bulunanlardan 48 inci maddeye göre
yaptıkları tecil talepleri bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce
reddedilmiş olanlar ile haklarında aynı madde uygulanmış
bulunanların (İktisadi Devlet Teşebbüsleri hariç) bu Kanunun
yürürlük tarihinden itibaren bir ay içinde tahsil dairesine
yazı ile müracaat etmeleri şartı ile; son durumları yeniden incelenir.
——————————
(1) Bu Madde de sözü edilen oranlar için; 8/9/1997 tarih ve
97/9942 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararına, R.G: 20/9/1997 -23116 daha
önceki değiŞiklikler için bu Kanunun sonundaki "ÇEİİTLİ
MEVZUAT İLE YAPILAN DEĞİİİKLİKLER CETVELİ" ne bakınız.2508
Bu inceleme sonunda, zor durumda bulundukları
anlaşılanların, bakıye borçları (Bu Kanunun şümulüne giren
borçlardan 1/1/1962 tarihi ile Kanunun yürürlük tarihi
arasında cebren veya rızaen tahsilat yapılmış ise taksitlendirilmek
suretiyle tecil edilecek miktar borç bakıyesidir.) Maliye
Bakanlığınca, 48 inci maddedeki iki yıl kaydı ile bağlı olmaksızın;
1962 bütçe yılı sonunu tecavüz etmiyecek şekilde;
taksitlendirilmek suretiyle münasip müddetle bir defaya mahsus olmak
üzere tecil olunabilir.
Kanunun teminat istenmesi, faiz aranması, haczedilmiş
malların teminat yerine geçmesi, teminatın değiştirilmesi ve
değerini kaybeden teminatın tamamlanması ile ilgili
hükümleri mahfuzdur.
Maliye Bakanlığı bu madde ile tanınan tecil yetkisini kısmen
veya tamamen mahalli teşkilata devredebilir.
Tecil şartlarına riayet edilmemesi; tahsil dairesince
yapılacak yazılı tebliğ üzerine 15 gün içinde değerini kaybeden
teminatın veya mahcuz malların tamamlanmaması veya yerine
başkalarının gösterilmemesi hallerinde amme alacağı muaccel
olur.
Geçici Madde 5 – (Ek: 23/10/1962 - 85/1 md.)
Gelir, kurumlar ve dahilde alınan istihsal vergilerinden
1/1/1962 tarihinde vadesi geçmiş bulunan sınai işletmeler
borçlularından (İktisadi Devlet Teşebbüsleri hariç) 48 inci
maddeye göre yaptıkları tecil talepleri 40 sayılı kanunun
yürürlüğünden önce reddedilmiş olanlarla, haklarında mezkür
madde hükmü uygulanmış bulunanlar ve geçici 4 üncü
maddeye göre yaptıkları tecil talepleri reddedilmiş
olanlarla, haklarında mezkür madde hükmü uygulanmış bulunanlar bu
kanunun yürürlüğü tarihinden itibaren bir ay içinde Maliye
vergi tahsil dairelerine yazı ile müracaat etmeleri şartiyle son
durumları yeniden incelenir.
Yapılan incelemede borçlunun, mevcut sınai tesisi
satılmaksızın veya sınai tesisin faaliyetinin devamına imkan
bırakmıyacak veya ağır şekilde sekteye uğratacak tedbirlere
baş vurulmaksızın borcunu ödeyemiyeceği anlaşıldığı takdirde
bir defaya mahsus olmak üzere bakiye borçları (500) bin
liraya kadar (500 000 lira dahil) olanların borçları Maliye
Bakanlığınca, (500) bin liradan yukarı olanların borçları
Bakanlar Kurulunca (5) seneye kadar tecil olunabilir. Gerekirse
taksitlerin tahsiline en çok üçüncü yıl sonunda başlanır.
Evvelce faaliyette bulunduğu halde bu kanunun yürürlüğü
tarihinde mali imkansızlıkları yüzünden faaliyetini tatil
etmiş bulunan sınai müesseselerin bu hükümden istifadeleri,
tecil muamelesinin ikmalinden itibaren en geç (6) ay içinde
tekrar faaliyete geçmelerine bağlıdır.
Kanunun, teminat istenmesi, faiz aranması, haczedilmiş
malların teminat yerine geçmesi, teminatın değiştirilmesi ve
değerini kaybeden teminatın tamamlanması ile ilgili
hükümleri mahfuzdur.
Maliye Bakanlığı bu madde ile tanınan tecil yetkisini kısmen
veya tamamen mahalli teşkilatına devredebilir.
Tecil şartlarına riayet edilmemesi, vergi tahsil
dairelerince yapılacak yazılı tebliğ üzerine (15) gün içinde değerini
kaybeden teminatın veya mahcuz malların tamamlanmaması veya
yerine başkalarının gösterilmemesi hallerinde amme
alacağı muaccel olur.
Geçici Madde 6 – (Ek: 31/1/1984 - 2975/9 md.)
Bu Kanunun değişik 51 ve 52 nci madde hükümleri, 1/3/1984
tarihinden önce vadesi geldiği halde ödenmemiş amme
alacakları hakkında da 1/3/1984 tarihinden itibaren
uygulanır.2508-1
Geçici Madde 7 – (Ek: 26/12/1993 - 3946/5 md.)
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, bu Kanunun 3505
sayılı Kanunun 24 üncü maddesi ile değişik 51 inci
maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca asıl addolunan
alacakların tahsiline devam edilir ve bu alacaklara asıl addolundukları
tarihten ödendikleri tarihe kadar geçen süre için gecikme
zammı tatbik edilir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre uygulanan kaçakçılık,
ağır kusur ve kusur cezalarından vadesi bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten önce olanlara gecikme zammı
tatbik edilmez.
Geçici Madde 8 – (Ek: 17/9/2004 - 5234/7 md.) (1)(2)(3)
31/12/2023 tarihine kadar uygulanmak üzere, özelleştirme
kapsamına alınan kuruluşlar dahil 8.6.1984 tarihli ve 233
sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tâbi iktisadi
devlet teşekkülleri ve kamu iktisadi kuruluşları ile bunların
müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri, 18.6.1999
tarihli ve 4389 sayılı Kanuna tâbi faaliyeti devam eden kamu
bankaları, büyükşehir belediyeleri, belediyeler, il özel
idareleri ve bunlara ait tüzel kişilerin veya bunlara bağlı müstakil
bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşların, Devlete
ait olan ve bu Kanun kapsamına giren borçlarına karşılık, mülkiyeti
bu idarelere ait ve üzerinde herhangi bir takyidat
bulunmayan taşınmazlarından merkezi yönetim kapsamındaki kamu
idarelerince ihtiyaç duyulanlar ile 29/6/2001 tarihli ve
4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve
Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun kapsamında değerlendirilecek olanlar, 4.1.2002
tarihli ve 4734 sayılı Kanunun 6 ncı maddesine göre
oluşturulacak komisyon tarafından takdir edilecek değeri üzerinden,
borçlu kurumun da uygun görüşü alınarak bütçenin gelir ve
gider hesaplarıyla ilişkilendirilmeksizin Maliye Bakanlığınca
satın alınabilir.(2)
Bu idarelerin satın alınan taşınmazlarının tapu işlemlerine
esas olan ve yukarıda belirtilen şekilde tespit edilen
değerine eşit tutarda Devlete ait olan ve bu Kanun kapsamına
giren borçları terkin edilir.
–––––––––––––––––
(1) 4/6/2008 tarihli ve 5766 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle
bu maddenin birinci fıkrasında yer alan "31.12.2007" ibaresi
"31/12/2009"
şeklinde, daha sonra 28/1/2010 tarihli ve 5951 sayılı
Kanunun 2 nci maddesiyle “31/12/2009” ibaresi “31/12/2014” şeklinde
değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
(2) 31/5/2012 tarihli ve 6322 sayılı Kanunun 2 nci
maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “31/12/2014” ibaresi
“31/12/2023”
şeklinde, “genel bütçeye dahil daireler ve katma bütçeli
idarelerce” ibaresi “merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerince” şeklinde,
“29.1.2004 tarihli ve 5084 sayılı Kanun” ibaresi “29/6/2001
tarihli ve 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve
Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanunun ek 3 üncü maddesi” şeklinde değiştirilmiştir.
(3) 3/4/2013 tarihli ve 6456 sayılı Kanunun 13 üncü
maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “4706 sayılı Hazineye Ait
Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun ek 3 üncü maddesi”
ibaresi “4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların
Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun” şeklinde değiştirilmiştir.2508-2
Bu madde hükmü, yukarıda sayılan kuruluşlar dışında kalan,
borcunu ödemede çok zor duruma düştüğü inceleme
raporu ile tespit edilen ve vergi dairelerine bu Kanun
kapsamına giren borcu bulunan diğer mükelleflerin (tüzel kişiliği
bulunanların ortaklarına ait olanlar dahil) taşınmazları
için de uygulanabilir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin esas ve usuller Maliye
Bakanlığınca belirlenir.
Geçici Madde 9 – (Ek: 30/3/2006 – 5479/6 md.)
Bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten önce, bu Kanunun 79 uncu maddesine göre tebliğ edilen haciz
bildirisine
süresinde itiraz etmemiş olan ancak haciz bildirisinin
tebliğinden itibaren 79 uncu maddede düzenlenen bir yıllık dava açma
süresi geçmemiş bulunan üçüncü şahıslarca, kalan süre içinde
menfi tespit davası açılabilir.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, bu Kanun
uyarınca düzenlenen ödeme emrine itiraz etmiş ve kısmen
veya tamamen itirazı reddolunan üçüncü şahıslardan; menfi
tespit davası açma hakkı bulunmayanlar ile takip konusu amme
alacağının asıl amme borçlusu tarafından ödenmiş olması
nedeniyle borçlu sıfatı sona ermiş olanlardan, bu Kanunun 58 inci
maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hesaplanmış ve tahsil
edilmemiş olan haksız çıkma zammının tahsilinden vazgeçilir.
Yürürlük:
Madde 117 – Bu kanun 1 Ocak 1954 tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütmeye memur olanlar:
Madde 118 – Bu kanun
hükümlerini İcra Vekilleri Heyeti yürütür.2508-3
21/7/1953 TARİHLİ VE 6183 SAYILI ANA KANUNA
İİLENEMEYEN GEÇİCİ MADDELER
1 –13/6/1963 tarihli
ve 251 sayılı Kanunun Geçici Maddesi:
Geçici madde — Bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce mer'i
60 ıncı maddeye göre en büyük mülkiye
memurunun veya tevkil edeceği zatın tasdiki ile tekemmül
etmiş ve henüz infazına başlanmamış olan kararlar değişik 60 ıncı
maddeye göre yeniden alınır. İnfazına başlanmış olanların
infazı durdurulur.
2 – 3/12/1988 tarihli
ve 3505 sayılı Kanunun Geçici Maddesi:
Geçici Madde 1 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar
(bu tarih dahil) her bir vergi türü, vergilendirme
dönemi ve vergi dairesi itibariyle miktarı 500.000 lirayı
aşmayan ve vadesi geldiği halde ödenmemiş olan vergiler ile bu tarih
itibariyle ihtilaflı hale getirilmiş ya da dava açma süresi
henüz geçmemiş olan ve miktarı 500.000 lirayı aşmayan vergilerin %
30 fazlasıyla ve ihtilaf yaratmamak, yaratılmış ihtilaftan
vazgeçmek kaydıyla 31.l2.1988 tarihi sonuna kadar ödenmesi
halinde, ödenen bu vergilere isabet eden gecikme zammı,
gecikme faizi ve vergi cezalarının tahsilinden vazgeçilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce her bir vergi
türü, vergilendirme dönemi ve vergi dairesi itibariyle asılları
kısmen veya tamamen ödenmiş bulunan vergilere ait olan ve
her vergi türü itibariyle miktarı 500.000 lirayı aşmayan gecikme
zammı, gecikme faizi ve vergi cezalarının % 30'unun
31.12.1988 tarihi sonuna kadar ödenmesi halinde, kalan % 70'inin
tahsilinden vazgeçilir.
Bu maddenin uygulanmasına ait usul ve esaslar Maliye ve
Gümrük Bakanlığınca belirlenir.
3- 22/7/1998 tarihli ve 4369 sayılı Kanunun Geçici Maddesi:
Geçici Madde 1 – 1/1/1999 tarihinden önceki vergilendirme
dönemleri için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanunun 9 uncu maddesinin ibare
değişikliğinden önceki hükmü geçerlidir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre uygulanan kaçakçılık,
ağır ve kusur cezalarından; vadesi 1/1/1999 tarihinden
önce olup, bu tarih itibariyle ödenmemiş olanlar ile
1/1/1999 tarihinden sonra kesinleştiği halde ödenmeyenlere, vade
tarihinden ödendikleri tarihe kadar geçen süre için 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci
maddesine göre gecikme zammı uygulanır.
4- 4/6/2008 tarihli
ve 5766 sayılı Kanunun Geçici Maddeleri ve 27 nci Maddesi:
Geçici Madde 1 – (İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 28/4/2011
tarihli ve E.: 2009/39, K.: 2011/68 sayılı Kararı
ile.)2508-4
Geçici Madde 2 – 30/6/2008 tarihine kadar (bu tarih dahil)
yapılacak müracaatlara uygulanmak üzere; Gençlik ve
Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu ve özerk
spor federasyonlarına tescil edilmiş olan ve Türkiye’de sportif
alanda faaliyette bulunan spor kulüplerinin, Maliye
Bakanlığına bağlı vergi dairelerine ödenmesi gereken ve 21/7/1953 tarihli
ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanuna göre takip edilen borçları ile sigorta primi, sosyal
güvenlik destek primi, işsizlik sigortası primi, idari para
cezaları borçları ve bunlara ilişkin gecikme zammı ve gecikme
cezasından oluşan borçları ve 16/8/1997 tarihli ve 4306
sayılı Kanuna göre alınan eğitime katkı payı ve buna bağlı
gecikme zamlarından; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla (ödeme süresi başlamış vadesi geçmemiş olan alacaklar
dahil) vadesi geldiği halde bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarih itibarıyla ödenmemiş olanlar 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesinde aranılan
şartlar çerçevesinde müracaat tarihinden itibaren 10 yılı
aşmamak üzere ve azami tecil süresine ilişkin uygulanmakta
olan tecil faizi oranının 1/6’sı dikkate alınmak suretiyle teminat
alınmaksızın tecil edilebilir.
Bu madde kapsamına giren alacakların bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten önce 6183 sayılı Kanunun 48 inci
maddesine veya 16/7/2004 tarihli ve 5228 sayılı Kanunun
geçici 6 ncı maddesi uyarınca tecil edilip de tecil şartlarına göre
ödenmekte olanlarından, kalan taksit tutarları için
borçluların birinci fıkra hükmünden yararlanmak istemeleri halinde, tecil
şartlarına uygun olarak ödenen taksit tutarları için tecil
geçerli sayılır. Kalan taksit tutarlarına verilecek sürenin hesabında ilk
tecil tarihi dikkate alınır.
Bu madde hükmünden yararlanmak üzere başvuran ve borçları bu
madde kapsamında taksitlendirilen spor
kulüplerinin, tecil ve taksitlendirme devam ettiği süre
içerisinde, tecil müracaat tarihinden itibaren tahakkuk edecek gelir
(stopaj) vergisi, katma değer vergisi ve sigorta primlerini,
vade tarihlerinde yapılacak müracaatlara istinaden 6183 sayılı
Kanunun 48 inci maddesine göre tecil edilenler hariç olmak
üzere, bir takvim yılı içerisinde üç defadan fazla vadesinde tam
olarak ödememeleri veya üç defadan fazla olmamakla birlikte
takvim yılı içinde süresinde ödenmeyen bu vergi ve sigorta
primlerinin gecikme cezası, gecikme zammı, gecikme faizi,
bunlara ait vergi cezaları ve bunlara ilişkin idari para cezaları ile
birlikte takvim yılı sonuna kadar ödememeleri halinde bu
madde kapsamında yapılmış olan tecil ve taksitlendirme hükümsüz
kalır.
Geçici Madde 3 – T.C. Devlet Demiryolları İşletmesi Genel
Müdürlüğünün yol bakım ve onarım giderleri karşılığı
olarak 31/12/2007 tarihi itibarıyla Ulaştırma Bakanlığından
olan ve bu Bakanlıkça tespit edilen alacaklarına karşılık, bu
Genel Müdürlüğün ve bağlı ortaklıklarının 31/12/2007
tarihine (bu tarih dahil) kadar vadesi geldiği halde maddenin
yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ödenmemiş ve Maliye
Bakanlığına bağlı vergi dairelerince takip ve tahsil edilen her türlü
vergi, fon ve paylar ile vergi cezaları, bunlara ilişkin
gecikme zammı ve gecikme faizlerinden oluşan borçlarının; merkezi
yönetim bütçesinin gelir ve gider hesaplarıyla
ilişkilendirilmeksizin mahsup suretiyle terkin edilmesine, Ulaştırma Bakanının
teklifi üzerine Maliye Bakanı yetkilidir. Madde kapsamında
mahsuba konu olacak borçlara 31/12/2007 tarihinden sonra
gecikme zammı hesaplanmaz.2508-5
Geçici Madde 4 – Üniversite hastanelerinin (vakıf
üniversiteleri hariç), tedavi giderleri genel bütçe kapsamındaki
kamu idareleri tarafından karşılanan kişiler ile 3816 sayılı
Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Yeşil
Kart Verilerek Devlet Tarafından Karşılanması Hakkında
Kanuna göre tedavi yardımı karşılanan kişilere sundukları tedavi
hizmetleri karşılığı olarak, 31/3/2008 tarihinden önce
(31/3/2008 dahil) düzenledikleri fatura bedellerinden, bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki ay içinde Maliye
Bakanlığı ile varılacak mutabakat çerçevesinde tahsil edemedikleri
tespit edilen alacaklarının, Maliye Bakanlığı tarafından
mutabakat tarihinden itibaren bir ay içerisinde % 85’inin
ödenmesi halinde geri kalan kısmı terkin edilir. Terkin
edilen kısım için herhangi bir alacak ve hak talebinde
bulunulamayacağı gibi genel bütçe kapsamındaki kamu
idareleri, bu maddede yer alan ve Maliye Bakanlığı tarafından
doğrudan ödenmiş olan fatura bedelleri için üniversite
hastanelerine ayrıca bir ödemede bulunmazlar. Bu fıkranın
uygulanmasına ilişkin esas ve usuller Maliye Bakanlığı
tarafından belirlenir.
Üniversite hastanelerinin ve Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık
kurum ve kuruluşlarının tedavi giderleri belediyeler
bütçelerinden karşılanan personele sundukları tedavi
hizmetleri karşılığı olarak, 31/3/2008 tarihinden önce (31/3/2008 dahil)
düzenledikleri fatura bedellerinden, bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren üç ay içinde ilgili belediyeler ile
düzenlenecek protokollerle tahsil edemedikleri tespit edilen
alacaklarından, protokoller ile belirlenecek tutarının borçlu
belediyeler tarafından protokolün düzenlendiği tarihten
itibaren bir ay içinde ödenmesi halinde geri kalan kısmı terkin edilir.
Bu şekilde terkin edilecek alacak tutarı protokolde
belirlenen toplam tahsil edilmemiş alacak tutarının % 25’ini geçemez.
Terkin edilen kısım için üniversite hastanelerince ve Sağlık
Bakanlığına bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarınca herhangi bir
alacak ve hak talebinde bulunulmaz.
Geçici Madde 5 – 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanunun 79 uncu maddesi uyarınca
elektronik ortamda haciz bildirisi tebliği kapsamına alınmış
olan üçüncü şahıslardan, 30/9/2007 tarihinden bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihe kadar Maliye Bakanlığına bağlı
vergi daireleri tarafından tebliğ edilen haciz bildirilerine, nezdlerinde
amme borçlusunun mal, hak ve alacağı bulunmadığı veya haciz
bildirisinde belirtilen tutar kadar olmadığı halde anılan
maddede yer alan sürede itiraz etmemiş olanların, haciz
bildirisinin tebliğ edildiği tarihte amme borçlusunun nezdlerinde olan
mal, hak ve alacak durumunu bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihi takip eden ayın sonuna kadar ilgili vergi dairesine
bildirmeleri halinde, bu bildirimler anılan Kanunun 79 uncu
maddesi uyarınca süresinde yapılmış bildirim kabul edilir.
Üçüncü şahısların bu madde kapsamındaki bildirimlerinin
gerçeğe aykırı olduğunun idarece tespiti halinde, 79 uncu
maddenin altıncı fıkrasında öngörülen dava açılmaksızın,
haciz bildirisi ile tebliğ edilen amme alacağı bu şahıslardan 6183
sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir. Bu
madde hükmü, yeni bir bildirime gerek bulunmaksızın, 30/9/2007 ila
bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar tebliğ edilmiş
haciz bildirilerine süresinden sonra verilmiş cevapları da kapsar.
Bu madde kapsamındaki bildirimlerin hüküm ifade edebilmesi
için madde kapsamına giren haciz bildirileri veya bu
haciz bildirileri üzerine düzenlenen ödeme emirleri ile
ilgili açılmış davalardan feragat edilmesi şarttır. Bu maddenin
uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye
Bakanı yetkilidir.2508-6
MADDE 27 – Bu Kanunun;
a) 6 ncı maddesi, 8 inci maddesinin (a) bendi, 8 inci
maddesinin (ç) bendiyle 193 sayılı Kanuna eklenen geçici 72 nci
madde hükmü ve 19 uncu maddesi yayımını izleyen ayın
başında,
b) 7 nci maddesinin (b) bendi 31/12/2007 tarihinden geçerli
olmak üzere yayımı tarihinde,
c) 8 inci maddesinin (ç) bendi ile 193 sayılı Kanuna eklenen
geçici 73 üncü ve geçici 74 üncü madde hükümleri, 10
uncu maddesinin (g) bendiyle 488 sayılı Kanuna ekli 2 Sayılı
Tablonun IV- Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar bölümüne
eklenen (37) numaralı fıkra hükmü 1/1/2008 tarihinden
geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
ç) 20, 21 ve 22 nci maddeleri 2008 yılı kazançlarına da
uygulanmak üzere yayımı tarihinde,
d) 5 ve 16 ncı maddeleri 6/6/2008 tarihinden geçerli olmak
üzere yayımı tarihinde,
e) 12 nci maddesinin (b) bendi yayımını izleyen gün,
f) (DeğiŞik: 30/7/2008-5795/1 md.) 12 nci maddesinin (a)
bendi ve 25 inci maddesi yayımını izleyen ikinci ayın
başında, 18 inci maddesinin (a) bendi 1/1/2009 tarihinde,
g) 9 uncu maddesinin (ç) bendi 1/7/2008 tarihinde,
h) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
5- 31/5/2012 tarihli ve 6322 sayılı Kanunun Geçici Maddesi
GEÇİCİ MADDE 1 - T.C. Devlet Demiryolları İşletmesi Genel
Müdürlüğünün yol bakım ve onarım giderleri
karşılığı olarak 30/4/2012 tarihi itibarıyla Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığından olan ve bu Bakanlıkça tespit
edilen alacaklarına karşılık, bu Genel Müdürlüğün ve bağlı
ortaklıklarının 30/4/2012 tarihine (bu tarih dâhil) kadar vadesi
geldiği hâlde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla
ödenmemiş ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip
edilen her türlü vergi, fon ve paylar ile vergi cezaları,
bunlara bağlı gecikme zammı ve gecikme faizlerinden oluşan
borçlarının (28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu
Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun
kapsamında olup bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar
tahsil dairesine takip için intikal etmiş olan borçları dâhil);
merkezi yönetim bütçesinin gelir ve gider hesaplarıyla
ilişkilendirilmeksizin mahsup suretiyle terkin edilmesine, Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanının teklifi üzerine Maliye
Bakanı yetkilidir. Bu kapsamda mahsuba konu olacak borçlara bu
Kanunun yayımlandığı tarihten sonra gecikme zammı
hesaplanmaz. Bumaddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları
belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. 2509
6183 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİİİKLİK GETİREN
MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİİ TARİHİNİ
GÖSTERİR LİSTE
DeğiŞtiren
Kanunun
Numarası
6183 sayılı Kanunun değiŞen maddeleri Yürürlüğe GiriŞ Tarihi
40 Geçici Madde 4 12/3/1962
85 Geçici Madde 5 1/11/1962
210 45 28/2/1963
251 10, 60 19/6/1963
2347 9, 17, 51, 52, 53, 59, 65, 70, 71, 106 1/1/1981
2975 41, 43, 44, 45, 46, 48, 51, 52, Geçici Madde 6 1/3/1984
3209 48, 51 4/6/1985
3418 41, 51 31/3/1988
3505 51, 106, İşlenemeyen Hüküm 10/12/1988
3946 51, 107, Geçici Madde 7 30/12/1993
3986 70 7/5/1994
4108 44
Mükerrer Madde 35, 48, 64, 106
2/6/1995 tarihini izleyen
ikinci ayın başında
2/6/1995
4179 Ek Madde 1 3/9/1996 tarihini izleyen ayın
başında
4369 9, 38,47, 51
35, 51, 85, 107, İşlenemeyen Hüküm
1/1/1999
29/7/1998
4684 36 3/7/2001
4786 51 15/1/2003
4962 41, 42, 44, 107, Ek Madde 1 7/8/2003
5035 40, 51
103
106
2/1/2004
31/12/2003 tarihinden geçerli
olmak üzere 2/1/2004
1/1/2004 tarihinden geçerli
olmak üzere 2/1/20042510
DeğiŞtiren
Kanunun
Numarası
6183 sayılı Kanunun değiŞen maddeleri Yürürlüğe GiriŞ Tarihi
5228 62 31/7/2004
5234 10, Geçici Madde 8 1/1/2005
5281 99, 114 1/1/2005 tarihinden geçerli
olmak üzere 31/12/2004
5458 79 4/3/2006 tarihini takip eden
ayın ilk gününde
5479 21, 79, Geçici Madde 9 8/4/2006
5516 17, 90 4/4/2007
5728 107, 108, 110, 111, 112, 113, 114 8/2/2008
5766 3, 22/A, 35, Mükerrer 35, 36/A, 49, İşlenemeyen
Hükümler (Geçici Madde 1, 2,3,4, 5 ve Madde 27)
Geçici Madde 8
48
6/6/2008
31/12/2007 tarihinden geçerli
olmak üzere 6/6/2008
6/6/2008 tarihini izleyen ayın
başında
5838 106, 107 28/2/2009
5904 77, 88 3/7/2009
5951 58
Geçici Madde 8
5/2/2010
31/12/2009 tarihinden geçerli
olmak üzere 5/2/2010
6111 36/A 25/2/2011
6322 39, Geçici Madde 8, İşlenemeyen Hüküm 15/6/2012
6358 48 10/11/2012
6456 Geçici Madde 8 /4/2013
2510-1
6183 Sayılı Kanunun ÇeŞitli Maddelerindeki Oran ve
Miktarlarda
Çeşitli Mevzuat ile Yapılan Değişiklikler Cetveli
Değişiklik Yapan
Mevzuatın
Yayımlandığı
Resmi Gazetenin
Değişiklik
Gören Madde
Tarihi Numarası Tarihi Numarası
24/5/1988 88/12947 27/5/1988 19824 51
28/12/1988 88/13646 30/12/1988 20035 51
27/12/1989 89/14915 30/12/1989 20388 51
22/2/1994 94/5335 8/3/1994 21871 51
Tebliğ No:382 9/3/1994 21872 48
20/7/1995 95/7138 31/8/1995 22390 51
9/1/1996 96/7798 1/2/1996 22541 51
Tebliğ No:392 2/2/1996 22542 48
Tebliğ No:397 22/10/1996 22795 48
11/9/1996 96/8560 1/10/1996 22774 (Mük) Ek Md.1
26/11/1996 96/8892 21/12/1996 22854 Ek Md.1
29/4/1997 97/9387 31/5/1997 23005 Ek Md.1
8/9/1997 97/9942 20/9/1997 23116 Ek Md.1
21/1/2000 2000/7 21/1/2000 23940 Mük. 51
26/10/2000 2000/1555 2/12/2000 24248 51
Tebliğ 409 25/1/2000 23944 48
Tebliğ 412 21/12/2000 24267 48
3/7/1998 98/11331 9/7/1998 23397 51
Tebliğ 416 31/3/2001 24359 48
Tebliğ 421 2/2/2002 24659 48
3/11/2003 2003/6345 12/11/2003 25287 51
Tebliğ 429 12/11/2003 25287 48
23/2/2005 2005/8551 2/3/2005 25743 51
Tebliğ 434 4/3/2005 25745 48
3/4/2006 2006/10302
21/4/2006 26146 51
Tebliğ 438 28/4/2006 26152 48
2/11/2009 2009/15565 19/11/2009 27411 51
Tebliğ Tebliğ Seri: C
sıra
no: 1
21/11/2009 27413 48
12/10/2010 2010/965 19/10/2010 27734 51
Tebliğ Tebliğ Seri: C sıra
no: 2
21/10/2010 27736 48